Araç kullanımını kısıtlamayı teşvik etmek, şehirleri sadece dost canlısı yapmakla kalmaz, aynı zamanda hava kirliğini ve trafik yoğunluğunu da azaltmaya faydası olur. Yapılan bu yenilik, özellikle tarihi yapılarıyla ünlü noktaların, aşırı kalabalıktan ve devamlı kullanılmasından dolayı oluşan hırpalanmayı önler. Haberimizde, araba kullanımının önünü kesmek ve yürüyerek keşfetmeyi ön plana çıkarmak isteyen destinasyonlara bir göz atalım.;
1- New York, Amerika
New York şehrinde, dilerseniz her yere metroyla ya da yürüyerek ulaşmak mümkün. Bazı kusurlarına rağmen Amerika’nın New York eyaletindeki metro sistemi, aslında son derece kullanışlı bir ulaşım sağlıyor. Şehrin oldukça kapsamlı olan metro ağı, onu dünyada insanları araç kullanmaya itmeyen ve yaya olarak ulaşım sağlamalarını teşvik edecek derecede dost canlısı şehirlerden biri yapıyor. Şehrin görülmesi gereken sayısız turistik merkezini, simgelerini, müzelerini ve restoranlarını keşfetmenin en iyi yolu ya yürüyerek ya da trenle keşfetmek.
2- Kopenhag, Danimarka
Bilen bilir; Danimarka’nın biricik şehri Kopenhag’ı görmenin en iyi şekli bisikletle gezmektir. Gezginler, refah düzeyi yüksek bu şehre geldikleri zaman, çoğunlukla ya yürümeyi ya da bisikletle gezmeyi tercih ederler. Bisikletler, Kopenhag’ta neredeyse kutsal denecek derecede önemlidir. Danimarka’nın başkenti, yürüyerek görülecek kadar küçüktür fakat yine de bisiklet üzerinde gezdikçe yerel halka dahil olmak ve şehirdeki her şeyi keşfetmek daha da kolaylaşır.
3- Amsterdam, Hollanda
Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da bir arabaya sahip olmak, oldukça riskli olarak görülür. Çünkü şehrin İtfaiye Teşkilatı dalış ekibinin, yılda ortalama 35 arabanın kanallara uçtuğunu raporlaması, araba kullanmanın neden ustalık istediğini gösterir nitelikte. Otomobil kullanmanın neredeyse ustalık isteyen bir uğraş olduğu şehirde, kanallar boyunca yürümek, yeni keşifler için tercih edilebilir. Ayrıca yürüyüşe ilave olarak şehrin kanallarının önünde sıralanmış yüzlerce bisiklet, Amsterdam’ı, bisikletin asıl ulaşım aracı olduğu bir diğer şehir olarak akıllarımızda yer etmesine sebep olmuştur.
4- Paris, Fransa
Aşıklar şehrinin sırlarını, yürüyerek keşfetmek, belki de en güzeli. Sadece Sen Nehri bile Paris’in yürümek için mükemmel olan yerlerinden biridir. İstikrarlı bir şekilde dünya üzerinde en yürünesi şehirlerden seçilen Paris’te görülecek yerlerin çokluğu, onu yürüyerek görmeyi daha da çekici hale getirir. Paris’te özellikle Sen Nehri’nin etrafında dolanmak, eşsiz bir öğleden sonra geçirmenin en iyi yollarından birisidir.
5- Venedik, İtalya
Arabaların olmaması, Venedik’i Venedik yapan özelliklerden sadece birisidir. Şehirde arabadansa bir gondol ile gezmek, şehrin huzuruna huzur katmaya yeten eşsiz bir güzellik olarak bilinir. Şehirde arabayla gezme riskini bertaraf etmek için, bu aşırı kalabalıktan yorgun tarihi Venedik’te, otomobil kullanımına hiçbir şekilde izin verilmez. Şehri, İtalya’nın ana kara parçasına bağlayan bir yol olsa da motorlu araçların girmesi yasaktır ve şehri gezmek isteyenler mutlaka gondol ya da yürüme alternatifini tercih etmek zorundadır.
6- Madrid, İspanya
İspanya’nın Madrid şehri de araba kullanımını kısıtlayarak yürümeyi teşvik etmek isteyen, Avrupa’nın bir diğer şehirdir. Ziyaretçilerin arabalarını şehrin merkezinde, park etmelerine izin verilse de, bunun karşılığında belli bir ücret istenmektedir. Madrid’in 20’den fazla yoğun yolunda, otomobil kullanımına izin verilmezken, caddelerde otomobillerden kurtulma çabası git gide artmaktadır. Ayrıca yeni düzenlemelere göre, arabasını şehir merkezine park etmek isteyenler için önceden bir onay alınması gerekiyor ve yüklü bir ödeme isteniyor.
7- Hamburg, Almanya
Yeşillenmeyi planlayan Hamburg, yürümeyi öncelikli bir ulaşım şekli haline getirmeye çalışıyor. Öyle ki şehrin ‘Yeşil Ağı’, parklar ve bahçeler arasında yürümeyi kolaylaştıran en güzel ortamlardan sayılıyor. Alman şehirde, önümüzdeki 15 – 20 sene sonrasında sadece bisiklet ya da yaya yolu ile parkları, bahçeleri ve rekreasyon alanlarını birbirine bağlayan yeşil bir network kurulması planlanıyor. Böylece Hamburg, hem daha temiz havaya hem de daha yeşil bir atmosfere kavuşmuş olacak.
8- San Francisco, California, Amerika
San Francisco’nun inişli çıkışlı yokuş yolları, ilk etapta gezginleri sersemletir gibi görünebilir. Fakat şehrin devasa yokuşları, yıldırıcı gibi görünse de San Francisco, yayalar için gerçekten muhteşem bir noktadır. Emlak kiralama şirketi Walk Score’a göre, San Francisco, Amerika’daki en yürünebilir şehirler arasında ikinci sırada yer alıyor. Şehirde yaşayanlar, genellikle ya toplu taşımayı tercih ediyor ya da yürümeyi. Göz korkutan yokuşlarına rağmen, San Francisco’da şehri yürüyerek keşfetmek en güzeli.
9- Floransa, İtalya
Floransa’nın turistik noktalarının birbirine yakın olmasından dolayı, gezmeye gelenler genelde ya yürümeyi ya da bisiklete binmeyi tercih ederler. Şehrin çoğu tarihi noktasında, araba yasak olduğundan zaten turistlere fazla bir seçenekte kalmıyor. Floransa’da sınırlı araba trafiğinin kullanıldığı alan olduğundan dolayı, arabalara dikkat etmeye gerek kalmadan yürüyerek gezmek gayet konforludur.
10- Dubrovnik, Hırvatistan
Buram buram tarih kokan ve ‘Game of Thrones’ dizisine sahne olan Hırvatistan, bu tarihi dokusunu korumak zorunda. Dizi ile daha da üne kavuşan şehir, adeta turizmde bir bomba etkisi yaşadı. Fakat turist sayısında yaşanan bu artışla, Dubrovnik artık kendine daha da dikkat etmek durumunda ve sokaklarının tahrip olmasını engellemek zorunda. Dubrovnik, bu soruna çözümü, otomobillere sınırlama getirmekle bulmuş. Örneğin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan ‘Eski Şehir’ kısmında, araçlar tamamen yasaklanmış durumda.
11- Helsinki, Finlandiya
İki milyona yakın nüfuslu başkent, daha konforlu bir çevre yaratma peşinde. Helsinki’de nüfustan ve turistlerden dolayı oluşan sıkışık ortamın, şehrin artan nüfusuna fayda sağlayabileceği düşünülüyor. Çünkü insan sayısı arttıkça, doğru oranda şehirde yürünebilir alanlar arttırılıyor. Finlandiya’nın göz bebeği, toplu taşımayı kullanmayı teşvik ederek hem araba kullanımını azaltmayı hem de insanların yürümeyi tercih etmeleri ile daha rahat bir ortam sağlamayı planlıyor.
12- Philadelphia, Pensilvanya, Amerika
Emlak kiralayan Walk Score şirketine göre Philadelphia, Amerika’da yürünebilir şehirler arasında beşinci sırada yer alıyor. Buna ilave olarak şehrin, muhteşem bir toplu taşıma ağına sahip olduğu biliniyor. Bu devasa ağ ile hem şehrin içinde dolanmak hem de Washington DC ve New York gibi yakın şehirlere trenlerle ulaşmak mümkün oluyor. Amerika’nın en büyük beşinci şehri olan Philadelphia’da aynı zamanda fazla sayıda park ve rekreasyon alanı bulunuyor.
13- Boston, Massachusetts, Amerika
Tarihi Boston şehrinde, etrafı gezmek oldukça kolay çünkü şehirde hem geniş bir toplu taşıma ağı bulunuyor hem de düzenli sokaklarda yürümek oldukça rahat. Amerika’nın en tarihi şehirlerinden biri olan Boston, derli toplu yapısıyla ve toplu taşımanın kalitesiyle, yürünebilir şehirler arasında üst sıralarda yer almayı başarıyor. Yürürken filmlerde gördüğünüz binaları birebir gezebilir ve Boston’un meltemini yüzünüzde hissedebilirsiniz.
14- Washington DC, Amerika
Amerika’nın başkentinde pek çok anıt ve müze birbirine yakın bir şekilde konumlanmıştır. Bu durum da Washington’ı yürüyerek gezmek için en ideal şehirlerden biri yapmayı başarmıştır. Aynı zamanda şehrin imrenilecek kalitede bir metro sistemi bulunuyor. Tüm şehri kaplayan bu metro ağı ile başkenti rahatça gezmek ve keşfetmek mümkün.