Gerçek Armağan Kanada’da yaşıyor; Nilsu Bilgen’inse Belçika’daki master’ı yeni bitmişti. Korona krizine ikisi de Kanada’dayken yakalandılar.
Temmuzda Tarabya Oteli’nde yapacakları düğünle evleneceklerdi.
Otelden telefon geldi: Temmuz sonuna kadar bütün etkinliklerimiz iptal…
Haliyle Gerçek ile Nilsu’nun düğünü de.
Düğüne gelecek bütün davetlileri canlı yayına davet edip Zoom uygulamasında nikâh kıymaya karar verdiler.
Kaynana Şeyda Hanım, bu Zoom nikâhı meselesini öğrenince Kanada’ya apar topar Gerçek için takım elbise ve gelinlik gönderdi.
Ve geçen hafta perşembe günü iki şahit ve bir arkadaşlarının katıldığı törenle evlendiler.
Törene sanal olarak
219 kişi katıldı. Tıpkı normal nikâh gibi:
Kahkaha, gözyaşı, dua…
Sadece herkes evinde, bilgisayar başında.
Ne diyelim; Allah bir yastıkta kocatsın, biz çıkalım kerevetine.
Altınlar ne olacak?
Benim aklıma ilk altın meselesi geldi tabii.
Takı yoksa elaleme ne evlenmişiz ya da birlikte yaşıyormuşuz. Hele de Kanada gibi memlekette.
Herkes altınını hazır etmiş, yazın yasaklar kalkar da Türkiye’ye gelebilirlerse o zaman takacaklarmış.
Bunu öğrenince bir oh çektim, içim rahatladı.
Hatta millet şöyle bir karar almış: Düğün olsa nasılsa kıyafet masrafı yapacaktık, bari onu da altın olarak verelim gençlere.
Damadın babası da Tarabya Oteli’nde yapacağı düğüne harcanacak parayı yeni evli çifte hediye etmiş. Cukkk, 250 bin de oradan.
Gerçek sen var ya seeen… Az çakal değilsin. Krizi fırsata çevirmek diye buna derim.