Federal Alman Hükümetinin İnsan Hakları ve İnsani Yardım Sorumlusu Bärbel Kofler İstanbul’daki mahkemenin Osman Kavala’nın tutukluğunun devam etmesine dair kararıyla ilgili bir açıklama yaptı.
Kofler’in açıklamasında şu satırlar yer aldı: “İstanbul’daki mahkeme bugünkü kararı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) talebine uyma bahtını ne yazık ki kaçırmıştır; ki bu talep, yani Osman Kavala’nın derhal özgür bırakılması, iki yıldır yerine getirilmiyor. Bundan ötürü ıstırap duyuyorum” dedi.
Kofler’in açıklaması şu formda devam etti: Avrupa Kurulu birkaç gün içerisinde bu sürecin nasıl ilerleyeceğine dair kararını verecek. Lakin benim için net olan bir şey var ki o da bu mevzu ne yalnızca Osman Kavala’nın şahsıyla ne de yalnızca Türkiye ile ilgili değil. Bu husus Avrupa’da insan haklarının genel olarak korunması ile ilgilidir. Avrupa Kurulu kurulduğundan bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması insan haklarının korunması alanında inşa etmeye çalıştığı sistemin temel taşıdır. Türkiye dahil bütün üyeleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan temel insan hakları standartlarını uygulama taahhüdü vermiştir. Buna Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamak da dahildir. Avrupa Kurulu ülkelerinde yaşan insanların faydasına olacak halde bu sistemi sürdürmek ve güçlendirmek önemlidir” dedi.
Türkiye Avrupa Kurulu yaptırımlarına maruz kalabilir
Çarşı ve Seyahat Parkı davalarının birleştirilmesinden sonraki ikinci duruşma bugün İstanbul 13’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 52 sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti, 1488 gündür Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğu ile karar verdi.
Mahkeme heyetinin Kavala kararıyla birlikte Türkiye, Avrupa Konseyi‘nin yaptırımlarına maruz kalma tehlikesi ile karşı karşıya. Çünkü, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi 16-17 Eylül’de yaptığı toplantıda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen iş insanı Osman Kavala’nın hür bırakılmadığını hatırlatıp, bir sonraki toplantıya kadar AİHM kararının uygulanmaması durumunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ncı hususunun dördüncü fıkrası gereği Türkiye hakkında yasal süreç başlatılacağını duyurmuştu. Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin bir sonraki oturumu 30 Kasım, bir sonraki duruşma ise 17 Ocak’ta yapılacak.