Belçika’nın Flaman kısmında hükümet, Ankara’nın ülkedeki Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı mescitlere yönelik müdahalesine son vermek için, yeni bir düzenlemeye hazırlanıyor.
Belçika’daki mescitlere yurtdışından mali kaynak ya da yardımı sonlandıracak olan Flaman hükümeti, imam maaşlarının Türkiye tarafından ödenmesine de pürüz olacak.
Yeni düzenleme ile ibadethane ruhsatı için 4 yıl bekleme kaidesi getirilecek ve toplumda ayrımcılığı, nefreti yahut şiddeti teşvik eden topluluğa ilişkin mescitlerin ruhsatı iptal edilecek.
Türk hükümeti, Belçika’daki yeni düzenleme konusunda korkulu.
Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “Söz konusu yasa tasarısının ülkedeki din ve ibadet özgürlüğüne halel getirmemesi istikametinde Belçika makamlarının gerekli itinası göstermesini diliyoruz” dendi.
Belçika’da nüfusun çoğunluğunun yaşadığı Flaman bölümünde, yeni ibadethane ruhsatları konusundaki ölçütlerin artık kâfi olmadığı gerekçesiyle cami, kilise ve sinagogların müracaatları beklemeye alındı.
Flaman hükümeti, 2013’ten bu yana yalnızca 1 mescide ruhsat verdi. Toplamda bölgedeki 160 mescitten yalnızca 26’sı resmi makamlarca tanındı. 50 caminin de başvurusu bekliyor.
Belçika’daki mescitlerin 62’si Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu ülkedeki kolu olan Belçika Diyanet Vakfı’na (BDV) bağlı.
Flaman hükümetinin, Türkiye’nin Belçika’daki mescitler üzerindeki tesirini azaltmayı da kapsayan, yabancı etkiyi sınırlamaya yönelik kararname, parlamentonun büyük çoğunluğu tarafından kabul edildi.
Kararnamenin Yeşil Sol Parti ve Flaman Çıkarı Partisi’nin talebi üzerine ikinci defa okunmasından sonra yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Yeni düzenleme ile Diyanet’e bağlı mescitlerle ilgili esaslı değişiklikler yapılacak. Cami imamlarının maaşlarının Türkiye tarafından ödenmesine son verilecek.
1.000 euronun üstündeki bağışlara kayıt
Mescitler ve dini kuruluşlar, finansal kaynakları konusunda şeffaf olacak. 1.000 euronun üzerindeki tüm bağışlar kayıt altına alınacak.
İnanç topluluklarına mensup hiç kimsenin ayrımcılığı, nefreti yahut şiddeti teşvik etmesine müsaade verilmeyecek. Cami ve dernek idare konseyleri birer şeffaflık beyanı imzalamak zorunda olacak.
İbadethane ruhsatı için en az 4 yıllık bir bekleme mühleti getirilecek.
Kapsamlı yetkiye sahip 15 kişilik bir şura, ibadethanelerin kâfi ölçütlere sahip olup olmadığını inceleyecek. Heyet, gerektiğinde inanç topluluklarına ilişkin dokümanları ve mensuplarının kimlik bilgilerini inceleyebilecek.
Flaman İçişleri Bakanı Bart Somers, bu düzenlemenin “Bir cadı avı organize etme hedefi taşımadığını” söyledi.
Flaman bakana nazaran ruhsat konseyi, suistimalleri izleyecek, yabancı tesirler ve aşırılıklarla çaba edecek.
Somers kamu yayıncısı VRT’ye yaptığı açıklamada, Belçika toplumunda yabancı nüfuzdan kurtulmak istediklerini söyledi.
Bilhassa Müslüman İdare Heyeti isimli çatı örgütün çok fazla dış tesir ile karşı karşıya olduğunu savunan Flaman bakan, şunları söyledi:
“Buna bir son vermeliyiz. Bu, bilhassa toplumumuza çok olumlu bir halde katılmak isteyen on binlerce Müslüman için çok sıkıntılı ve çok güç.
“Aşırılıkçı tesirlere karşı dirençli değiller. Bunun nitekim bitmesi gerekiyor.
“Artık bunu bir hükümet olarak kabul edemeyeceğimiz bir noktaya geldik.”
Belçika güvenlik üniteleri Türkiye, Fas, Suudi Arabistan ve körfez ülkelerinden ülkedeki Müslüman topluluklara yönelik müdahaleden duyulan rahatsızlığı lisana getiriyor.
Flaman hükümetinin hayata geçireceği düzenlemede, Belçika Devlet Güvenliği Kurumu’nun hazırladığı raporların tesirli olduğu belirtiliyor.
Belçika medyasına nazaran istihbarat servisi Devlet Güvenliği Kurumu tarafından hazırlanan son raporda, Heusden Zolder kentindeki Sultan Ahmet Camii’nin “aşırılıkçı” olduğu belirtildi.
“Milli Görüş’e bağlı olduğu” belirtilen caminin yöneticilerinden Mehmet Üstün’ün, birebir vakitte ülkedeki İslami örgütlerin çatı kuruluşu olan Müslüman İdare Konseyi’nin lideri olduğu vurgulandı.
Üstün toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, Devlet Güvenliği raporundaki tezleri “asılsız ve yanlış” diye kıymetlendirerek “İtibarımı ve topluluğumuzun prestijini zedelemek için kasıtlı bir manipülasyon olduğunu düşünüyorum” dedi.
Türkiye’nin Brüksel Büyükelçiliği, Flaman hükümetinin, Ankara’nın mescitlere yönelik müdahalesini sınırlama teşebbüsünü yakından izliyor.
Büyükelçilikten BBC Türkçe’ye yapılan açıklamada, “Söz konusu yasa tasarısının ülkedeki din ve ibadet özgürlüğüne halel getirmemesi istikametinde Belçika makamlarının gerekli ihtimamı göstermesini diliyoruz” dendi.
Yakın vakitte yeniden Flaman bölgesinde birtakım Türk mescitlerine tehdit mektubu gönderilmesi; duvarlarına İslam ve Türkiye aykırısı çizimler yapılmasının keder verici olduğu belirtilen açıklamada, sorumluların en kısa vakitte yakalanmasının ümit edildiği vurgulandı.
Büyükelçilik açıklamasında, nüfusu 300 bine yakın Türk toplumunun ibadetlerine hizmet veren ve Belçika kanunlarına nazaran kurulmuş olan cami derneklerinin varlığı, esasen ülkede dini radikalleşmenin önlenmesine katkı sağladığı kaydedildi,
Büyükelçilik, Türk mescitlerinin birebir vakitte toplumsal ahengin da destekçisi olduğunu belirterek, “Müttefikimiz ve dostumuz Belçika’daki birlikte yaşama kültürünün ziyan görmemesi dileğimizdir” görüşünü lisana getirdi.