ClientEarth, Shell’in 13 idare şurası üyesini, Paris İklim Mutabakatı doğrultusunda “net sıfır emisyon” maksadına ulaşmak için gerekli adımları atmamakla suçluyor.
Shell yöneticilerine yönelik öbür suçlamalar; “net sıfır emisyona geçiş” sürecinde gerekli hazırlıkları yapmamak, şirketin iklim krizi yüzünden karşı karşıya kalacağı tehlikeleri hesaplamamak ve İngiltere Şirketler Maddesi’ni ihlal etmek.
Dava, şirketin aktivist hissedarları tarafından açıldı.
ClientEarth yetkilileri, bir şirketin iklim amaçları konusunda birinci sefer bu formda sorgulandığını söylüyor.
ClientEarth’ün avukatı Paul Benson, Shell’in iklim krizinin risklerine karşı savunmasız pozisyonda olmasına karşın iklim stratejisinin kusurlu olduğunu ve güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Benson, “Shell’in hissedarları, şirketin sermayesinin iklim gayeleri doğrultusunda tesirli formda kullandığından emin olabilmeli” dedi.
Paris Muahedesi
Bilim insanları, iklim krizinin en berbat tesirlerini önlemek için Paris Mutabakatı doğrultusunda sera gazı salımlarının 2030’a kadar yarıya indirilmesi gerektiğini vurguluyor. Yeniden bilim beşerlerine nazaran salımların yüzde 70’inden fosil yakıt kesimi sorumlu.
2015’te imzalanan ve Paris Muahedesi, dünyanın birinci kapsamlı iklim muahedesi.
2016’da yürürlüğe giren mutabakatla, global sıcaklık artışının sanayi öncesi periyoda kıyasla 2 dereceyle sonlandırılması ve mümkünse 1,5 dereceye düşürülmesi hedefleniyor.
Hollanda ve İngiltere merkezli Shell de dahil olmak üzere dünyada birçok çok uluslu şirket de bu muahede doğrultusunda iklim gayelerini ve “net sıfır emisyon” stratejilerini belirliyor. Lakin uzmanlara nazaran birçok şirket bu amaçlardan uzak.
Shell ne diyor?
Shell yetkilileri ise iklim stratejisinin 1,5 derece amacına uygun olduğunu ve 2050 yılına kadar “net sıfır emisyon” gayesine ilerlediğini belirtiyor.
Shell, Reuters haber ajansına yaptığı yazılı açıklamada, global stratejisinin Paris İklim Mutabakatı’na uygun olduğunu vurguladı:
“Yaşadığımız güç krizi ile gayret etmek ve global karbonsuzlaşma sürecinde güç güvenliğini sağlamak için hükümetlerin liderliğine muhtaçlığımız var. Bu tıp meseleler yasal süreçlerle çözülemez.”
ClienEarth ise Avustralya merkezli Küresel Climate İnsights isimli araştırma ve tahlil kurumunun bulgularına işaret ederek Shell’in süreksiz gayesi olan yüzde 45’lik emisyon düşüşünden çok 2030 yılına kadar yüzde 4’lük artış yolunda ilerlediğine dikkat çekiyor.
Yüzde 45’lik süreksiz gaye ise Mayıs 2021’de Hollanda’da bir mahkeme kararı kapsamında belirlendi. Shell, karara ait temyiz mahkemesine başvurdu.
- İklim krizi: Yeni BM raporu global ısınmanın tesirlerine dair en kaygılandırıcı kıymetlendirme olabilir
- İklim değişikliği: BM’nin ‘İnsanlık için kırmızı alarm’ olarak nitelendirdiği raporunda hangi tespitler var?
- Dünyada 216 milyon kişi göç etmek zorunda kalabilir lakin kentler kurtarıcımız olabilir
‘Bu dava son olmayacak’
Global fosil yakıt bölümü üzerinde baskı oluşturmak için büyük şirketlerin hissedarlarını benzeri biçimde bir ortaya getirip organize etmeyi hedefleyen Follow This isimli aktivist kümenin kurucusu Mark van Baal ise BBC Türkçe‘ye yaptığı açıklamada Shell’in bu türlü bir dava ile karşılaşan birinci şirket olduğunu lakin son olmayacağını söyledi.
Van Baal, “Bütün petrol ve doğal gaz şirketleri tıpkı bahtla karşı karşıya gelecek. Şu anda hiçbir güç şirketi Paris Muahedesi doğrultusunda ilerlemiyor. Dalın güç geçişini hızlandırmasına muhtaçlığımız var. ClientEarth davasının sanayideki yatırımcılara bu aciliyeti hatırlatmasını umuyoruz” dedi.
ClientEarth’ün tüzel süreçte sonuç alması halinde Shell İdare Heyeti mahkeme kararıyla iklim stratejisini değiştirmek zorunda kalabilir.
