Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de stratejik çıkarların korunmasında Türkiye ile KKTC’nin iş birliğinin değerine işaret ederek “Doğu Akdeniz’deki ulusal duruşumuzu sonuna kadar sürdüreceğiz.” dedi.
Tatar, Marmara Kümesi Vakfı 36. Devir 1. Oturumu etkinliğindeki konuşmasında, İstanbul’da çalıştığı 10 yıl boyunca Kıbrıs uğraşında faal rol almaya çalıştığını, bu süreçte hiçbir vakit Türkiye’ye olan itimadını kaybetmediğini ve Türkiye’ye her vakit güvenmeye devam edeceğini söyledi.
Osmanlı askerinin Ada’dan ayrıldığı ve İngiliz bayrağının göklere çekildiği tarihin Kıbrıs Türk halkının en berbat günleri olduğunu belirten Tatar, “Kıbrıs, o gün 450 yıllık tarihinin en makus gününü yaşadı ancak en hoş günü de Türk askerinin geri döndüğü gündü.” sözünü kullandı.
Tatar, Kıbrıs’ta, Türkiye’de ve dünyanın her tarafında “Kıbrıs’ın temel sahibi bizleriz.” telaffuzunu en üst seviyede lisana getirdiğini vurgulayarak, Kıbrıs halkının büyük bir gayretle topraklarını geri aldığını lisana getirdi.
KKTC’nin şu anki varlığının Türkiye’nin verdiği takviyeyle gerçekleştiğinin altını çizen Tatar, şöyle devam etti:
“Yarım asırdır Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti, KKTC varsa, yeni tip koronavirüse (Kovid-19), ekonomik ıstıraplara karşın ayakta dimdik duruyorsa, hala azimle bütün yüreği ile çaba ediyorsa bu, son yarım asırdır Kıbrıs Türk halkının başarısıdır. Şu anda bile birtakım zihniyetlere karşı hala çaba ediyoruz. Zira Kıbrıs davası hala devam ediyor.
Biz, bu çabayı kutsal ulusal ve milletimize yakışır formda devam ettiriyoruz ve devam edeceğimizi da buradan bir sefer daha halkımıza söz etmek istiyorum. Bu uğraşta her vakit Türkiye ile hareket ettik. Bundan sonra da bu biçimde devam edeceğiz.”
“İki farklı devlet’ söylemi üzerinden siyaset yürüteceğiz”
Tatar, Annan Planı sürecinde Kıbrıs’ın Türkiye ile bağların kopartılması tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, Rum tarafının Annan Planı’na “hayır” demesine karşın Avrupa Birliği’ne (AB) alınarak KKTC’ye büyük bir haksızlık yapıldığını tabir etti.
“Sıfır asker, sıfır garanti” telaffuzuna sonuna kadar karşı olduklarına dikkati çeken Tatar, şunları söyledi:
“Artık Kıbrıs’ta iki farklı hâkim devlet var. Biz dik durduk, dik durunca artık o tehlikeyi de ortadan kaldırdık. Kıbrıs’ta artık yeni bir siyaset şekilleniyor. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de konuştuk. Bu bir dönüm noktasıdır. Artık federal modele kapıları büsbütün kapattık. ‘İki farklı devlet’ söylemi üzerinden siyaset yürüteceğiz.
Hükümran bir devlet olarak Türkiye ile bağlarımızın koparılmasına da asla müsaade vermeyeceğiz zira Türkiye, garantör ülkedir ve bunu kimse değiştiremez. Bizim Türkiye ile siyasi, ekonomik, kültürel bağlarımız, muhabbetimiz var. Doğu Akdeniz’de haklarımız, çıkarlarımız ve hukukumuz var ve bunları muhafazaya devam edeceğiz.”
Tatar, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’den zorla çıkarılamayacağını, bir zafiyete uğratılamayacağını lisana getirerek, bölgedeki jeopolitik ve jeostratejik haklarından vazgeçmeyeceklerini belirtti.
KKTC’nin tanınması noktasında ıstırapların devam ettiğine değinen Tatar, şu sözleri kullandı:
“Tanınma konusunda problemlerimiz olduğunu biliyorum. Karşımızda büyük devletler vardı ve hala var. Kıbrıs, silah zoruyla Türklerin elinden alındı ve bize de silah zoruyla devlet kurmaktan öbür talih tanımadılar. Hâkim ve eşitlik temelinde uğraşımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Bu egemenlik gayretimizde, Türkiye gerimizde ve milletlerarası alanda diplomasi ile bu takviyesini sürdürüyor. Biz devlet olmak, ekonomik olarak güçlenmek için çalışıyoruz. Bunun için gerekli adımları atıyoruz. Bu bağlamda Maraş açılımı bizim için çok kıymetli. Turizm ve yükseköğretimin gelişmesinin ehemmiyetini anlıyor ve bu hususta da çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.”
“Federasyon masalı artık bitti”
Tatar, Ada’da “ortaklık” temelli hiçbir mutabakata imza atmayacaklarını, yan yana yaşayan iki halk, iki ülke, iki devlet siyasetiyle hareket edeceklerini söyledi.
Türk yatırımcıların KKTC’de yatırım yapmasının ehemmiyetine vurgu yapan Tatar, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan her vakit Kıbrıs Türk halkının davasına dayanak verdi. Bu yeni süreçte şekillendirdiğimiz yeni siyasi duruşumuza verdiği takviye de bizi güçlendirdi. Bundan sonra bu siyasetle devam edeceğiz. Bu yeni siyaset, halkımız tarafından da benimseniyor.
KKTC’nin daha fazla kabul görmesi, tanınması noktasında çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Bu coğrafyadaki varlığımız son derece değerli ve tüm dünyanın da bunu artık kabul etmesi gerekiyor. Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hayalleri olduğunu biliyoruz, buna müsaade vermeyeceğiz. KKTC, Türkiye garantörlüğünde hâkim eşitlikçi bir devlet olarak varlığını sürdürecektir. Türk askerinin Ada’dan çekilmesini asla kabul etmeyeceğiz.”
Tatar, Türkiye’nin Ada’da işgalci üzere gösterilmeye çalışıldığına işaret ederek, “Türkiye’yi işgalci olarak gösteren zihniyetin tarihi yanlışlarını gördük. Federasyon masalı artık bitti. 1974’te Mehmetçik Ada’ya geldiğinden beri bir damla kan akmadı, Ada’ya barış geldi. 1974’ten bu yana KKTC’de büyük bir kalkınma ve gelişme yaşandı. Bundan sonra da kimsenin boyunduruğu altında yaşayamayız. Ada’da Rumlar kadar hakimiz, hak sahibiyiz. Bu haklarımızı korumak için sonuna kadar da direneceğiz.” diye konuştu.
Doğu Akdeniz’de stratejik çıkarların korunmasında Türkiye ile KKTC’nin iş birliğinin kıymetine vurgu yapan Tatar, ulusal duruşun sonuna kadar devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.
Tatar, ulusal ve ulusal davanın savunulmasının kıymetine değinerek, dünyanın çeşitli yerlerinde Kıbrıs Türklerinin her türlü haksızlığa karşın varlığını sürdürdüğünü ve muvaffakiyete ulaştığını lisana getirdi.
“Kıbrıs, Marmara Vakfının birinci göz ağrısıdır”
Marmara Kümesi Vakfı Lideri Akkan Suver de “25. Avrasya İktisat Zirvesi”ni Haziran 2022’de gerçekleştireceklerini söyleyerek, Vakfın iktisat, demokrasi ve sürdürülebilirlik amacında yaptığı çalışmaları yerelde ve milletlerarası alanda sürdürdüğünü belirtti.
“Kıbrıs, Marmara Kümesi Vakfının memleketler arası alanda birinci göz ağrısı” diyen Suvar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Kıbrıs’ın siyasi tarihindeki ehemmiyetine vurgu yaptı.
Suver, Cumhurbaşkanı Tatar’ı ağırlamaktan büyük onur duyduklarını belirterek, “Yıllarca Türkiye’de birlikte sürdürdüğümüz Kıbrıs’ın haklı davasını, kendisi artık Cumhurbaşkanlığı seviyesinde sürdüren bir şahsiyettir.” dedi.
Aktiflikte aile fotoğrafının çekilmesinin akabinde Marmara Vakfı ismine Suver, Tatar’a armağan takdim etti.