Kuzey Kıbrıs idaresinin başbakanı olan Ulusal Birlik Partisi (UBP) lideri Ersan Saner, 13 Ekim’deki istifa açıklamasının akabinde bir defa daha, bu kere sızdırılan cinsel içerikli bir görüntü teziyle gündeme geldi.
Saner, Demokrat Parti (DP) ve Tekrar Doğuş Partisi (YDP) ile kurdukları koalisyon hükümetinin istifasını 13 Ekim’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a sunmuş; Tatar ile görüşmesi sonrası “Hükümetin daha fazla sürdürülebilir olmadığını gözlemlediğimden az evvel istifamı sundum. En kısa vakitte erken seçime gidilmesi gerekiyor.” demişti.
Lakin bu açıklamanın akabinde istifanın yürürlüğe konulmasıyla ilgili resmi bir açıklama gelmedi.
Hükümet çalışmaya devam ederken Ersan Saner de başbakan olarak vazifesine devam etti.
Bu hafta içinde ise Saner’e ilişkin olduğu belirtilen cinsel içerikli bir görüntünün evvel birtakım cep telefonlarına gönderilmesi; akabinde toplumsal medyaya sızdırılması sonrası Kuzey Kıbrıs’ta Türkçe yayın yapan gazeteler, istifanın bu kere yürürlüğe alınacağını; Saner’in başbakanlık koltuğundan ayrılacağını belirtti.
Gazeteler, Saner’in Ekim ayı sonundaki kongrede aday olmayarak UBP liderliğinden çekileceğini de yazdı.
Ersan Saner ise yazılı bir açıklama yaparak görüntünün kurgulanmış olduğunu ve bir komploya maruz kaldığını savundu; direkt isim vermese de siyasi rakiplerini işaret etti.
“Teknolojik imkanlardan yararlanılarak kurgulanan bu video”
UBP liderliği adaylığından ya da başbakanlıktan çekileceğine dair bir bilgi ise Saner’in açıklamasında yer almadı.
“30-31 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Kurultay’da UBP Genel Başkanlığına aday oldum. Ne var ki, Genel Başkanlık yarışının son 10 gününe girilirken evvel Güney Kıbrıs’tan satın alınan bir telefon numarasından şahıslara kurgulanmış bir görüntü gönderildi. Öğlenden sonra ise tıpkı görüntü toplumsal medyada yayınlanmaya başladı.
“Aylardır birileri tarafından bu türlü bir şey yapılacağı kulaklara fısıldanıyor lakin ben bir makama erişmek uğruna bir insanın ailesini, etrafını, partisini böylesine rencide edecek kadar düzeysiz bir tavır içine girileceğine ihtimal vermiyordum.
“Teknolojik imkanlardan alabildiğince yararlanılarak kurgulanan bu görüntü ile çok yakışıksız bir prestij suikastının amacı oldum. Hatta yer altı dünyası ile işbirliği yapıldığına dair saptamalar vardır.
“Hukukçularımız, yol arkadaşlarım, partililerimizle birlikte durum değerlendirmesi yapmaya devam ediyoruz. Halkımız ve UBP’lilerin bu komployu benimsemesi mümkün değildir. Görülecektir ki siyasi ahlaksızlıktan medet umanlara gereken karşılık verilecektir.”
Saner’in açıklamasında kelamını ettiği “yer altı dünyası” sözleriyle alakalı olarak da Kıbrıs Türk medyasında, görüntünün sızmasını Halil Falyalı’nın tutuklanmasıyla ilişkilendiren yorumlar yapıldı.
Falyalı ismi Sedat Peker’in görüntülerinde gündeme gelmişti
Organize cürüm örgütü başkanı olmak suçlamasıyla aranan ve yurt dışında yaşayan Sedat Peker, Mayıs ayında yayımladığı görüntülerde hem Türkiye’den hem Kıbrıs’tan siyasetçilerle ilgili birçok savda bulunmuştu.
Bunlardan biri de Halil Falyalı’ydı.
Peker, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın “uyuşturucu trafiğine dahil olduğunu,” Kıbrıs’a gittiğinde Halil Falyalı’nın konuğu olduğunu ve Falyalı’nın “uyuşturucu para trafiğini yönettiğini” argüman etti.
Kuzey Kıbrıslı iş insanı Falyalı, Ada’nın kuzeyinde otel ve kumarhane işletmecisi olarak tanınıyor. Falyalı kendisinden “1986’da birinci Ferrari’yi ben aldım Kıbrıs’ta, birinci Rolls-Royce’u da ben aldım” diye bahsediyor.
2016’da Türkiye’de bir yasa dışı bahis operasyonuna dair haberde, Falyalı’nın “Türkiye’yi yıllık 12 milyar dolara ziyana sokan bahis çetesini koruduğu” aktarılmıştı.
O periyot Peker’in argümanları üzerine Cüneyt Özdemir’in YouTube yayınına katılan Falyalıi “Bu bahsi geçen insanların hiçbirini tanımıyorum. Hayatımda 3 kilometre yakınlarına bile gelmedim, görmedim, tanımıyorum” demişti. Yeniden o devir Falyalı’nın ABD tarafından kara para aklama ve uyuşturucu ticareti nedeniyle arandığına dair haberler Türk basınında yer almıştı.
Falyalı 15 Ekim’de tutuklandı
Bu argümanların üzerinden aylar geçtikten sonra, Falyalı hakkında Kıbrıs mahkemelerinde farklı bir sebeple arama kararı çıkarıldı.
İş beşerinin kumarhanesinde çalışan bir kişiyi, kasadan müsaadesiz para aldığı argümanıyla evvel alıkoymak, akabinde darp etmek ve zorla vekalet imzalatmak suçlamasıyla 7 Ekim’den itibaren aranan Falyalı, 14 Ekim’de beraberinde üç zanlıyla birlikte teslim oldu.
Falyalı, sonraki gün tutuklanarak Girne Kaza Mahkemesi’ne çıkarıldı.
Falyalı hakkında evvel üç gün, akabinde 70 gün tutuklu yargılama kararı çıkartıldı.
Kıbrıslı iş beşerinin tutukluluğunun şimdi bir haftası dolmadan gazeteci Erk Acarer, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada “Falyalı’nın cezaevinden çıkmak için pazarlık başlattığı, bürokrat ve siyasilere müstehcen kasetler üzerinden baskı yaptığı tezleri olduğunu” belirtti.
Acarer, paylaşımlarının devamında, “İddia odur ki kasetler hem siyasi hem de bürokratlara gönderilirken Peker’in yakınlarının eline geçti. Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner’in de imajları var” tezinde bulundu.
Kısa bir müddet sonra da Ersan Saner’e ilişkin olduğu argüman edilen görüntü sızdırıldı.
Çabucak akabinde Peker’in yakın etrafından ve “basın sözcüsü” olduğunu belirten Emre Olur, Falyalı’nın “şantaj yapmak için çektiği kasetlerin Sedat Peker’in eline geçtiğini” tez etti.
20 Ekim’de Sedat Peker de toplumsal medya hesabından “arşiv bana geçti” iletisi paylaştı.
Tıpkı gün, yani 20 Ekim’de, Kıbrıs’ta Türkçe yayın yapan gazeteler, Falyalı’nın kalp rahatsızlığı sebebiyle hastaneye kaldırıldığını; Lefkoşa Devlet Hastanesi Kardiyoloji Servisi’nde tedavi altına alındığını yazdı.
- Sedat Peker’in görüntülerinde isimleri geçen bireyler kimler, haklarında neler biliniyor?
- Saner: KKTC’de hafızlık eğitim kurslarının yasaklanması kelam konusu olamaz