30’lu yaşların başları cildimizin de değişmeye başladığı yıllardır. 20’lerde minimum özenle bile mükemmel görünen cildimiz, 30’larımızda farklılaşmaya başlar. 35’ten sonra ise her geçen yıl daha da hassaslaşan cildimizi sağlıklı tutmak için artık yeni bakım uygulamalarının vakti gelmiştir. İşte biz de bu nedenle İsveçli güzellik teknolojisi markası FOREO‘nun her zaman 20’lerinizdeki gibi görünmenize yardımcı olacak bakım tüyolarını paylaşıyoruz.
1. Altın kural: Cildinizi nemlendirin.
Düzenli nemlendirme cilt bakımının altın kuralıdır. Cildinizin genç görünümünü, elastikiyetini ve sağlığını korumasını sağlayan nemlendirmenin en önemli adımı ise kaliteli bir nemlendirici tercih etmek. Cilt tipinize en uygun ürünü bulduktan sonra, nem dengesini korumak için günde iki kez uygulayın. Ayrıca, cildinizin içten de nemlendirilmesi için bol su tüketmeyi unutmayın.
2. Cilt bakımı için en uygun zamanın uyku öncesi olduğunu unutmayın.
Araştırmalara göre cildimiz bakım ürünlerindeki aktif maddelerin emilimini en iyi uykuda gerçekleştiriyor. Bu nedenle uyku öncesi bakım için en iyi zaman. İlk olarak yüzünüzü nazikçe temizleyin. Bunun için cildin yaşlanmasını geciktiren, kişiye özel yüz temizleme ve masajı cihazı FOREO LUNA™ 2’den yardım alabilirsiniz. FOREO LUNA™ 2 silikon temizleme başlığıyla yüzünüzün her noktasına ulaşır. Ardından cildinizi bir tonik yardımı ile canlandırın ve gece kreminizi sürün. LUNA™ 2’nin düşük frekanslı T-Sonic titreşimleri hem ürünlerin maksimum emilimini sağlar hem de çizgi ve kırışıklıkların görünürlüğünü azaltır.
3. Her mevsim güneşten korunun!
Cildinizin yaşlı görünmesinin en önemli sebeplerinden biri de cilt lekeleri. Leke oluşumuna engel olmak için ise cildinizi sadece yazın değil, yıl boyu güneş ışınlarından korumanız gerekir. Güneş koruyucular zararlı UV ışınlarının cildinize nüfuz etmesini ve hücrelere zarar vermesini önlemeye yardımcı olur. SPF ürünlerinin her mevsimde düzenli kullanımı sadece kırışıklıkların ve ağrılı güneş yanıklarının görünümünü engellemekle kalmaz, aynı zamanda cilt kanseri riskini de azaltır.
4. Ruhunuzu da besleyin.
Ruh halinizdeki dalgalanmalar, gün içinde yaşadığınız motivasyonunuzun düşmesi ve stres cildinize de yansır. Günün ortasında bir süre dinlenmek, rahatlamanıza ve ruhsal dengenizi korumaya yardımcı olur. Uzmanlar, meditasyonun bugüne kadarki en iyi yaşlanma karşıtı ritüellerden biri olduğunu söylüyor. Kırışıksız, genç ve parlak görünen bir cilde sahip olmak için her gün kendinize zaman ayırarak meditasyon yapmayı deneyin.
5. Şekerden uzak durun!
Çok fazla şeker tüketimi cildinizin erken yaşlanmasına sebep olabilir. Yüksek seviyede şeker ve rafine edilmiş karbonhidratları içeren besinler kan şekeri seviyesini artırır. Kan dolaşımındaki şeker molekülleri, kolajen ve elastin lifleri gibi proteinlere yapışarak “glikasyon” adı verilen tepkimeye yol açar, cildimizin elastikiyetini sağlayan kolajen ve elastin işlevlerini yerine getiremez. Bu da cildin hızlı yaşlanmasına, kırışıklıklara, yaşlılık lekelerine ve diğer olumsuz etkilere neden olur. Şekerden uzak durmak hem sağlıklı bir metabolizmaya hem de sağlıklı bir cilde sahip olmanıza yardımcı olur.