ANTALYA (DHA) – BU yıl 58’incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği‘nde ulusal kategoride yarışan ‘İki Şafak Arasında’ sineması, seyirciyle buluştu. Gösterimde sonra yapılan söyleşide soruları cevaplayan direktör Selman Nacar ” Filmin şu andaki bitişi aslında senaryodaki son değildi. Senaryoda öbür bir son vardı. Çekime başladığımız vakit, senaryodaki sonun çalışmadığını anladım. Sette yeni bir sahne yazdım ve onu çektim” dedi.
Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği’nde ulusal kategoride yarışan, Selman Nacar’ın birinci uzun metrajlı sineması ‘İki Şafak Arasında’nın takımı, seyirciyle buluştu. Sevdiği şahısla evlenmeyi düşünen Kadir’in babasının fabrikasındaki kaza sonrası 24 saatte yaşadıklarını anlatan sinemanın söyleşisine seyirciler, büyük ilgi gösterdi.
Direktör Selman Nacar, “Filmin ilgilendiği ahlaki çıkmazlar, ikilemler, etik çatışmalar; benim ilgilendiğim sorunlar. Siyah ve beyaz değil de gri alanlarda kimi soruları açmayı müsaade ediyor. Çok heyecanlandım. Seyircinin 24 saatlik müddet zarfında Kadir’in yaşadıklarına odaklanması ve tanıklık etmesini istedim. Sineması bu perspektifte daha uygun anlatabileceğimi düşündüğüm için senaryo basamağından beri her sahneyi tek plan çekmeyi düşündüm. Sinemanın, büyük karşılıklar vereceğine çok inanmıyorum. Bu türlü yanıtlar vermeye çalışan sinemaların sinemanın gücünden yararlanamadığını düşünüyorum. Bunlar aslında yanıtını bildiğim için anlattığım sorular değil, yalnızca bu sorular üzerine baş patlattığım için bu türlü bir sıkıntıyı anlatıyorum” dedi.’SONRASINDA KURGUDA BULDUĞUMUZ BİR SON OLDU’Filmin finali hakkında gelen soru ile ilgili Nacar, “Filmin bana nazaran, tam bir kapanışı var. Sinema, bu kıssanın başlamadan öncesi ve sonrasıyla ilgilenmiyor. Sinemanın şu andaki bitişi aslında senaryodaki son değildi. Senaryoda öteki bir son vardı. Çekime başladığımız vakit, senaryodaki sonun çalışmadığını anladım. Sette yeni bir sahne yazdım ve onu çektim. Bu sahneyi birbirini tanımayan 3 bireye izlettim. 3’ü de bana bir şey söyledi ve bu bana çok ilham oldu. Bu son, sonrasında kurguda bulduğumuz bir son oldu” diye konuştu.Filmin oyuncularından Nezaket Erden, sinemada sesinin farklı olmasıyla ilgili gelen bir soruya karşılık verdi. Farklı karakterler çalışırken insanın vücudunda değişimler olduğunu belirten Erden “Bu karakteri çalışırken de vücudumda ona dair bir şeyler belirmeye başladı. Vücuttaki farklılıkların yanı sıra sesimde de değişimler oldu. Tiyatro sahnesinde de birebir formda oluyor. Bu durum hoşuma giden bir şey. Oynadığım karakter görmezden gelinen birisi, bir anda var oluyor ve onun bir kararı çok değerli oluyor, o da bunun karşısında reddedip var olmayı seçiyor” dedi.
Karakteri oynarken başta zorluklar yaşadığını söyleyen sinemanın başrol oyuncusu Mücahit Koçak “Benzer bir olay başıma gelseydi, altından kalkamazdım diye düşünüyorum. Benden uzak bir karakter oynamak evvel endişelendirdi. Sete gidene kadar çok uzun saatler oturup konuştuk. Neden bu türlü davranıyor diyerek empati yaptım. Bu türlü olunca Kadir’i oynamak keyifliydi diye konuştu.
