İnsanlar

Einstein’ın ‘Dünyanın En Büyük Lideri’ Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Kulağa kurgu bir hikaye gibi geliyor değil mi? Ama değil.

Genç Türkiye Cumhuriyeti 20’li yıllardan beri faşizmden kaçanların sığındığı bir adresti.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Avrupa’dan genel olarak faşizmden ve Almanya’dan Nazizm’den kaçanların da barınağı oldu. Az bilinen bir olay ise Türkiye’ye yerleşenlerin içinde Mussolini’nin İtalya’da iktidara ele geçirişinden (1922) sonra Türkiye’ye gelen İtalyanların da bulunduğudur.

 Bu gerçeğin de yaygın bilinmemesinin bir nedeni bu İtalyanların Almanya’dan sonraki yıllarda çıkmak zorunda kalanlar gibi ünlü bilim kişileri olmayışlarıydı. Ancak, Almanya’dan gelenler de yalnızca birkaç yüz olağanüstü profesör ya da sanatçı değildi. Gelen seçkinler yalnız Almanya’dan da değildi. İçlerinde Budapeşteli, Praglı, Tirollü, Parisli ve Viyanalı olanlar da vardı. Bunlara ek olarak, bilinmeyen, sıradan ve ortalama aydın denecek binlerce kişi daha, İstanbul başta olmak üzere, Türkiye’ye yayılmışlardı.

30 Ocak 1933 bir dönüm noktası.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Almanya’da 1932 sonbaharında yapılan genel seçimleri, Adolf Hitler’in Nasyonal Sosyalist Partisi, yani Naziler kazandı ve Hitler, 1933’ün 30 Ocak günü başbakanlığa getirildi.

Yahudi düşmanlığı yükseliyor.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Naziler’in hedeflerinden biri, Yahudiler’in, öncelikle de Almanya’daki Yahudiler’in köklerinin kazınmasıydı. O tarihten birkaç sene önce başlamış olan Yahudi karşıtı hareketler Naziler’in iktidarı elde etmelerinden sonra daha da arttı ve çok sayıda Yahudi, Almanya’yı terketti. Ayrılma hazırlığı yapan Yahudiler arasında dünyanın önde gelen bilim adamları da vardı ve Albert Einstein da onlardan biriydi.

Einstein Almanya’dan ayrılıyor.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Berlin Üniversitesi’nde hocalık yapan ama kısa bir müddet sonra artık ders veremeyeceğini farkeden Einstein, 1933 ilkbaharında Almanya’dan ayrıldı, Fransa’ya geçti ve Paris’teki “College de France”da hocalık etmeye başladı.

Bu sırada, Nazi tehdidi altında bulunan Museviler’in himayesi maksadıyla “Yahudi Nüfusu Koruma Grupları Birliği” ismini taşıyan ve kısa adı “OSE” olan bir kurum oluşturulmuştu. Birliğin merkezi Paris’te idi ve şeref başkanlığına da Albert Einstein getirilmişti. Ama hala Almanya’da kalan önemli sayıda Yahudi bilim insanı bulunuyordu. Ancak Einstein onları kurtarmak için bir çözüm yolu bulmuştu.

17 Eylül 1933’de Albert Einstein Ankara’ya bir mektup gönderir.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Albert Einstein, 1933’ün 17 Eylül’ünde Ankara’ya işte bu sıfatla, yani “OSE’nin şeref başkanı” olarak bir mektup gönderdi. Einstein, “Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkanlığı”na, yani Başbakanlığa hitaben son derece nazik bir dille yazdığı mektubunda Almanya’daki bazı kanunlar dolayısıyla çok sayıda Alman bilim adamının mesleklerini icra edemez hále geldiklerini söylüyordu.

Mektupta neler yazılıydı?

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

“Ben, sadık hizmetkârınız Prof. Albert Einstein

Ekselansları, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. 

Sözü edilen kişiler, Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeniyle mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler. Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda başvuru arasından seçilmişlerdir. 

Bu ilim adamları, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler. Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etme cüretini buluyorum. Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan, 

Prof. Albert Einstein

Teklif kabul edilmedi mi?

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Einstein, şimdi Başbakanlığa bağlı olan “Cumhuriyet Arşivi”nde muhafaza edilen 17 Eylül 1933 tarihli mektubunu yazdığı sırada, başbakanlık makamında İsmet Bey (İnönü) vardı. Belgenin üzerinde yeralan ve İsmet İnönü’nün elyazısıyla olan nottan anlaşıldığına göre, İnönü, 9 Ekim günü mektubu “Maarif Vekáleti’ne”, yani Milli Eğitim Bakanlığı’na havale etti. Milli Eğitim Bakanı, o tarihte Reşid Galip Bey idi.

Albert Einstein’ın mektubunun alt kısmında ve yan tarafında elyazısıyla üç madde halinde yazılmış bazı notlar bulunuyor. Reşit Galip Bey’e ait olduğunu zannettiğim ve işlek olması dolayısıyla güçlükle okuyabildiğim bu notlarda geçen “Teklif, mevzuat-ı kanuniyemizle …değildir”, “Bunları bugünkü şeráite (şartlara) göre kabule imkán yoktur” şeklindeki ifadelerden, teklifin bakanlık tarafından ilk aşamada kabul edilmediği anlaşılıyor.

Atatürk devreye girer ve onlarca bilim insanı Türkiye’ye gelir.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Ancak, Türkiye’nin bu tarihten hemen sonra onlarca Alman bilim adamını davet edip üniversitelerde görevlendirmesi ve Üniversite Reformu’nun da bu sırada yapılması, Milli Eğitim’in karşı çıktığı teklifin kabulünde çok daha yüksek bir makamın, yani bizzat Reisicumhur Mustafa Kemal’in devreye girmesinin etkili olduğunu düşündürüyor. 

Bu konudaki bir diğer kanıt da, Princeton Üniversitesi’nde 1949 yılında Einstein ile görüşen İstanbul Teknik Üniversitesi’nin emekli hocalarından Prof. Dr. Münir Ülgür’ün Cumhuriyet Gazetesi’nin Bilim Teknik Dergisi’ne yaptığı açıklamadır.

Prof. Dr. Münir Ülgür’ün bizzat tanık olduğu Einstein’ın “Atatürk’e olan sevgisi ve saygısını gösteren” sözleri

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Prof. Dr. Münir Ülgür, “İTÜ tarafından General Electric’te eğitim çalışması yapmak üzere 1948’de ABD’ye gönderildim. Beni General Electric seçti. Çok zor bir kabuldü. Seçim için ABD’den bir profesör gelmiş, beni imtihan ederek ve sonra da benimle bir mülakat yaparak karar vermişti. 

“ABD’de 2.5 sene kaldım. Philadelphia’da çalışıyordum ve Einstein’ın da Princeton Üniversitesi’nde olduğunu biliyordum. Einstein ile görüşmeyi istiyordum ama bunun gerçekleşebileceğ ine de çok ihtimal veremiyordum. 

“1949 yılında bir gün üniversitedeki sekreterine telefon ettim ve görüşme isteğimi bildirdim. Hiç beklemediğim bir şekilde hemen cevap geldi ve Einstein’ın beni beklediği bildirildi.

“Einstein neden Türkiye’ye gelmedi?” sorusunun yanıtı da görüşmede ortaya çıkıyor.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

“Eşim ve o zaman 2.5-3 yaşında olan kızımla birlikte Einstein’ın üniversitedeki ofisine gittik. Bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı ve bizimle yakından ilgilendi. Küçük kızımı dizine oturttu ve ona piyano çaldı. Onu fevkalade mütevazı bir insan olarak gördük.

Bizi hemen kabul etmesinin nedeni, benim Atatürk’ün bir evladı olmamdı. Konuşmalarımız sırasında Atatürk’ü kastederek ‘Siz biliyor musunuz, dünyanın en büyük liderine sahipsiniz‘ dedi. 

1933 Üniversite Reformu sırasında Atatürk‘ün, kendisinin de Türkiye’ye gelmesini istediğini söyledi ve “Arkadaşlarım hep oradaydı ama burada imkânlar çok fazla olduğu için burayı tercih ettim

Türkiye Nazi Almanya’sına Yahudileri geri vermiyor, İnönü’nün Hitler’e cevabı..

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Söz konusu yıllarda, Türkiye’nin kendisi, Yugoslavya ve Yunanistan’ı ezip geçen ve sınırlarına yerleşen Nazi ordularının yakın bir istila tehdidi altında bulunuyordu ve Naziler, Türkiye’den, Nazi işgali altındaki Avrupa’da bulunan Yahudilere bir yardım üssü olmasından vazgeçmesini ve aynı zamanda Türkiye’ye iltica eden Yahudilerin yaşamlarını sona erdirmek için Almanya’ya gönderilmesi de dâhil çeşitli isteklerde bulunuyorlardı ki, Türk hükümeti bu isteklerin hiçbirini umursamamış ve reddetmiştir. 

Hatta öyle ki; Hitler, İsmet  İnönü’ye kendi imzasıyla yolladığı bir mektupta onların yerine “daha iyilerinin gönderileceğini” ekledi. İnönü’nün yazılı yanıtı şöyle oldu: “Biz bizdeki iyilerle yetineceğiz.”

Yabancı bilim insanlarının eğitim sistemine katkıları.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Darülfünun’un kapatılıp İstanbul Üniversitesi’nin açılmasıyla Tıp, Fen, Edebiyat, Hukuk ve İktisat Fakülteleri’nde yabancı bilim adamları çalışmaya başlamış ve alanlarında büyük başarı­lara imza atmışlardır. Yabancı bilim adamları sayesinde öğretim programları çağa uygun bir hale getirilmiştir.

Bu dönemde üniversite kütüphanesi gelişmiş, ders kitaplarının kalitesi ve sayısı da artmıştır. Ayrıca bu dönemde bilimsel çalışmalar dışında birçok asistan ve öğretim üyesi de bu bilim adamları tarafından yetiştirilmiştir.

Bazı örnekler;

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

  • İstanbul Üniversitesi’nde çalışan profesörlerin yaklaşık yüzde 80’inin en az bir kitabı, yüzde 60’ının ise iki ve daha fazla kitabı yayınlanmıştır. 

  • Tıp Fakültesi profesörlerinin çoğunluğunun iki, üç veya dört kitabı yayımlanırken, Fritz Arndt, Ernst Hirsch, Alfred Isaac, Fritz Neumark, Curt Kosswig, Andreas Schwarz gibi çeşitli bilim dallarına mensup profesörlerin Türkiye’de beş ve daha fazla kitabı yayımlanmıştır.

  • Ernst Hirsch’in birçok kanunun çıkarılmasında – örneğin Türk Ticaret Kanunu ile Türk Telif Hakları Kanunu – büyük payı vardır. Ayrıca 1946’da çıkarılan ve Özerklik Kanunu diye anılan önemli Üniversite Kanunu’nda da katkısı bulunmaktadır 

  • Üniversite Konferanslarına ve ilk bilimsel mecmuanın yayımlanmasına 1935 yılında başlanması da, ilk yıllarda kuruluş çalışmaları ve öğretim faaliyetlerinin ağırlıkta olduğunu göstermektedir. Hukuk Fakültesi Mecmuası ve Fen Fakültesi Mecmuası 1935, Romanoloji Mecmuası 1937, Tıp Fakültesi Mecmuası 1938, İktisat Fakültesi Mecmuası 1939 ve Psikoloji ve Pedagoji Mecmuası 1940 yılında yabancı profesörlerin katkılarıyla yayın hayatına başlamıştır.

  • Alman hocalar yazdıkları kitaplar ve çeviriler vasıtasıyla kütüphanelerin kitap sayısının artmasında önemli bir rol oynamıştır. Bunun yanında dünya çapında önemli bilimsel eserler Türkçeye kazandırılmıştır. Bundan başka bu profesörler tarafından yazılan Türkçe eserler de mevcuttur.1933-1942 yılları arasında toplam 252 adet kitap çeviri, telif eser üniversite yayını olarak bilim camiasına kazandırılmıştır.

Yabancı bilim insanlarının bıraktığı miras.

Einstein'ın 'Dünyanın En Büyük Lideri' Dediği Atatürk ile Yollarının Kesişmesinin İlginç Hikayesi

Bugün Türk üniversitelerinde çalışan çok sayıda profesör, bu yabancı bilim adamlarının ya öğrencileri, ya da öğrencilerinin öğrencileridir. Örneğin, 

  • Kimya alanında Fritz Arndt ve Friedrich Breusch

  • Tıp alanında Erich Frank , Felix Haurowitz, Rudolf Nissen, Werner Lipschitz, Siegfried Oberndorfer, Philipp Schwartz ve Hans Winterstein

  • Zooloji alanında Curt Kosswig

  • Botanik alanında Leo Braune ve Alfred Heilbronn

  • Astronomi alanında Wolfgang Gleissberg Erwin Finlay Freundlich

  • Felsefe alanında Ernst von Aster ve Hans Reichenbach

  • Sosyoloji alanında Gerhard Kessler, 

  • Pedagoji alanında Wilhelm Peters

  • İktisat alanında Fritz Neumark, Alfred Isaac ve Alexander Rüstow

  • Hukuk alanında Ernst Hirsch ve Andreas Schwarz

  • Filoloji alanında Leo Spitzer gibi profesörlerin yetiştirdiği çok sayıda Türk bilim adamı üniversitelerimizde çalışmıştır.

Kaynaklar:

http://higheredu-sci.beun.edu.tr/pdf/pdf_HIG_1551.pdf

http://www.timas.com.tr/getfile/0e762ac6-ef38-4da2-bc8f-4611bfd5946f/homepage.aspx

Hürriyet

Prof. Dr. Türkkaya Ataöv – Einstein’in Atatürk’e mektubu

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

instagram ücretsiz takipçi

bedava takipçi

gizli hesap görme

takipçi satın al

takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

takipçi satın al

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

takipçi satın al

takipçi satın al

takipçi satın al

takipçi satın al

instagram izlenme hilesi

tiktok 1000 takipçi kaç tl

Takipçi satın almak kaç TL

Instagram 1000 takipçi kaç TL

Instagram takipçi nasıl arttırılır

Instagram 10.000 takipçi kaç TL

takipçi satın almak ne kadar

takipçi satın al

beğeni satın al

izlenme satın al

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts

izmir escort obio.link muzikindirdinle.com izlexl.com downloadbu.com xcryptotrack.com scriptsnulled.net