Tarihe ismini yazdırmış isimlerin hakkında bilmediğiniz şeyler var…Eminiz ki eserlerini okumasanız dahi bu kişilerin adını bir yerde illa ki duymuşsunuzdur!
Sabahattin Ali- Diksiyon takıntısı
Hüseyin Rahmi Gürpınar-Reçel sevgisi ve temizlik hastalığı
Kadınlar arasında büyüyen Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın en sevdiği şey örgü örmek ve reçel yapmakmış. Hatta o kadar güzel reçeller yaparmış ki bir yakını onun için 'Reçellerini de, en az romanları kadar severim.' demiştir.
Ayrıca kendisi temizlik hastalığına sahip. Mikrop kapmaktan korktuğu için eldivensiz sokağa çıkmaz, el sıkışmaktan, öpüşmekten de hoşlanmazmış.
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski-Kumarbaz, biraz da hırsız ve yalancı
Dünyanın en iyi yazarlarından birinin böyle uygunsuz davranışlara sahip olduğu aklınıza gelmezdi, değil mi? Fakat öyle. Kendisi ciddi bir kumar bağımlısıydı. Hatta bizim şu an severek okuduğumuz kitapları, sırf kumar borçlarını kapatmak için yazmış.
Honoré de Balzac-Kahve bağımlılığı ve doymak bilmez iştahı
Balzac'ın inanılmaz bir kahve bağımlılığı var. Hepimiz kahveyi çok severiz fakat Balzac, günde 50 bardağa yakın kahve içer, evde kahve kalmayınca da çekirdeklerini çiğnermiş.
'Derin biri değilim, ama hayli genişim' derken muhtemelen doymak bilmez, inanılmaz bir iştaha sahip olduğundan ve çok fazla yemek yediğinden dolayı göbeğini kastetmiş olsa gerek Balzac. Ne mide varmış adam da be! dediğinizi duyar gibiyim..
Cemil Meriç-Körlük
Kendisi gerçek bir kitap kurduydu. Cemil Meriç'in gözleri gittikçe körleşmeye başladığı zamanlar, sandalyesini masanın üstüne koymaya başlamıştır. Elindeki kitabı ampule yaklaştırıp, sandalyenin üzerinde kitabını okuyabilmek için bunu yaparmış. 'Bir masa lambası alamamış mı?' diyenler illa ki olacaktır, fakat öyle bir kitap tutkunu ki, elindeki her parayı kitap almaya harcadığından, okumak için böyle bir düzeneğe başvurmuş.
Mark Twain-Insomnia
Insomnia, yani uykusuzluk hastalığı. Mark Twain, uykusuzluk hastalığı yüzünden bazen parkta, bazen banyoda, bazen de ortalık yerde uyuyakalırmış.
Neyzen Tevfik-Rakıya ekmek doğrayan bir dipsomandı (delice içme hastalığı)
Aslında bütün alkolleri severdi fakat rakıyı su gibi içerdi. Kendisine alkolik denirdi ama alkolik değil, bir dipsomandı. Dipsomania nöbeti geleceği zaman anlar, Bakırköy Akıl Hastanesine gider ve 'başlayacak; beni hemen kapatın' dermiş.
Charles Dickens-'3' takıntısı ve düzeltme takıntısı
Herhangi bir nesneye dokunduğunda, direkt üçe tamamlayacak şekilde dokunmaya uğraşırmış.
Yazı yazdığı masa ve sandalyesi bir milim oynayacak olsun, yazmayı bırakır. Girdiği odadaki her şeyi eski haline getirmek için saatlerce uğraşırmış. Seyahat etmek onun için işkence gibi bir şey, çünkü gidip kaldığı her yeri kendi tarzına göre ayarlamadan rahat edemezmiş. Ayrıca rüzgarda saçının bir teli oynasa cebinden tarağını çıkarıp, düzelene kadar tararmış.
Franz Kafka-Hastalık hastası ve çiğneme takıntısı
'Migrenim var, nefes alamıyorum, gözlerim görmez oldu, romatizmam var, kesin yağmur yağacak' gibi sürekli bu tarz sorunlardan bahseden bir hastalık hastasıydı.
Kafka, 'ulu çiğneyici' diyetini çok severdi. Bu diyette her lokmanın kırk beş defa çiğnenip, öyle yutulması gerekirdi. Ayrıca bu diyetle beraber Kafka, şuna da inanıyordu: 'Tabiat çiğnemeyenleri cezalandıracak.'
Yaşar Kemal-Kurşun kalem takıntısı
Neredeyse bütün kitaplarını kurşun kalemle yazmıştır. Bu takıntısını çok iyi bilen yabancı bir ressam arkadaşı, ona kurşun kalemlerden oluşan bir tablo hediye etmiştir.
Bonus: İlk eşi Thilda Kemal ile birbirlerine öldükleri zaman aynı yere gömülüp, sonsuza kadar birlikte uyuma sözü vermişler. Bu sözü çok iyi bilen ikinci eşi Ayşe Semiha Baban, kendi elleriyle Yaşar Kemal'i Thilda Kemal'in yanına defnetmiştir.
Alexandre Dumas-Çapkınlık
O kadar çapkın bir adammış ki, evli olmasına rağmen ölümünün ardından yedi tane gayrimeşru çocuğu olduğu öğrenilmiş.
Truman Capote-Takıntılı
Cuma günleri hiçbir işe başlamaz. Aynı küllükte üçüncü sigarayı söndüremezdi. Nerede rakam görse toplar, hatta toplandığı zaman sonucu uğursuz çıkan telefon numaralarının sahipleri ile bir daha görüşmezmiş.
Cemal Süreya-Sigara bağımlısı (ama öyle böyle değil)
Bir kaşık çorba içtikten sonra bir fırt da sigara çekermiş.
Bonus: Ayrıca Sezai Karakoç ile girdiği iddiayı kaybettikten sonra soy adındaki ikinci 'y' harfini attığı hikayesi doğru değildir. Cemal Süreya arkadaşıyla bir telefon numarası üzerine girdiği iddiada soy adındaki 'y' harfini kaybetmiştir. Mevzubahis telefon numarası da 'Üvercinka' diye bahsettiği kişidir.
Victor Hugo-Kaygının yarattığı takıntı
Yaşlanma ve kırışma korkusuyla her sabah buz gibi suyla duş alırmış. Sesine bir şey olması ihtimalinin endişesiyle de çiğ yumurta içermiş.
Sigmund Freud-Puro ve kokain bağımlılığı
Psikolojide çığır açan, psikanalizin babası Sigmund Freud, günde 20 puro içer ve hastalarıyla görüşmeden önce kokain kullanırdı.
Orhan Veli Kanık-Şiiri kafasında bitirip, öyle kağıda geçirir
Bira bardaklarında sekiz bardağa yakın kahve içermiş. Biraz da çapkındı.
36 yaşında, belediye çukuruna düşüp, kafasını vurmuştur. Bir şey olmadığı düşünülmüş, sonrasında aniden hastaneye kaldırılmıştır. Alkol koması sanılıp, ona uygun tedavi verilmiştir. Fakat otopside beyin kanaması geçirdiği anlaşılmıştır. Ölümünden sonra cebinden diş fırçasına sarılı bir kağıt çıkar ve son şiirini yine birine göstermek için cebinde gezdirmiştir..
Şiir: Aşk Resmi Geçidi. Hayatına giren tüm kadınları anlattığı yarım kalan bir şiirdir.