FATİH, İSTANBUL (Bültenler) – Dramaturgisini Dilek Tekintaş’ın, müziğini Deniz Noyan’ın, sahne-kostüm dizaynını Almila Altunsoy’un, ışık dizaynını Fatih Mehmet Haroğlu’nun, efekt dizaynını Raif Akyüz’ün yaptığı, fotoğraflarını Ahmet Çelikbaş’ın çektiği oyunda Sema Keçik, Serkan Bacak rol alıyor.
Oyunun Konusu:
Yıllarca fevkalâde bayan karakterlere hayat vermiş bir oyuncu, AVM yapılmak üzere yıkılacak bir sahneye veda eder. Anlatılmaya bedel bulunmayan farklı sınıflardan bayanların sıcak ve aşina hayat kıssaları, birinci kere aktarılır.
Hayat Der Gülümserim’in müellifi ve direktörü İhtimam Yula, oyunu nasıl ele aldığını şöyle anlatıyor:
“Her bir karakteri cümle cümle işleyip dönüştürdük. Cümleler kimi vakit üniversal ve yöresel dans adımlarıyla kodlandı. Vals de var bu seyahatte, oryantal de, Latin dansı adımları da, Karadeniz yöresi folklor adımları da. Oyunculuğu bu adımlarla ve karakter dönüşümleriyle işlerken, rejiyi de dekorundan ışık ve müzik kullanımına dek “büyülü gerçekçilik” diyebileceğimiz bir yapı üzerine inşa etmeye karar verdim. Bütün bu farklı üsluplar ve yönelimler bütünsel bir üslupla bir ortaya getirildi. Bu çok sıkıntı seyahatte iki güzel oyuncuyla ve tecrübeli, yetenekli bir yaratıcı grupla çalışmanın konforu da benim karım oldu.
Benim kelamım artık o takımın de, hepinizin de kelamına dönüştü. Bu büyüleyici serüvene güzel geldiniz.”
Hayat Der Gülümserim’in Bayanları
Birbirinden renkli bayanların hikayesi bir oyuncu bayan tarafından aktarılıyor. Lale Sultan, eğlenceli bir Osmanlı kadınıdır.Ataerkil yapı içinde aşkla var olan ve var eden bir bayandır.Erkek hükümran devri bayan bakışından eğlenceli bir lisanla anlatan bir karakterdir.
Hatice abla taksi sürücüsü olmanın gerçeklerini 2000 yılı açısından irdelemektedir.Kadının yaşadıkları günümüzde de çok değişmemiş hatta dozu artmıştır.
Öteki bayan olarak görülen bir müzikçi bayanın, Şaheser’in ağzından devrin ve 1975’lerdeki aşk kavramı,aşkın iffeti, fazileti ve değişen yüzleri üzerinden bir fedakârlık öyküsü anlatılmaktadır.
Roza savunmak zorunda olduklarıyla inandıkları ortasında dağlar kadar fark olan bir karakterdir.
Son karakterimiz babasına inat mimar olmuş, vatanından uzakta yaşamayı seçmiş,güç ve para için kıyıcı bir adama dönüşen babası ile sarsıcı bir vedalaşma için dönen bir bayandır.
Çeşitli periyotlar, farklı sınıf ve meslekten bayanların hayatın içinden, samimi, aşina ve sıcak kıssaları İhtimam Yula’nın kaleminden ustalıklı bir lisanla aktarılmış. Hayat hikayeleri anlatılmaya paha bulunmayan kahramanlarıyla, rahatsız edici bir gerçeklik barındıran ve güldürü, dram, ironi dozu istikrarlı bir oyun.
Güzel seyirler…