Seri katiller, insan öldürmekten haz alan, yaptıkları işi itinayla ve özenle yapan psikopat ruhlu kişilerdir.
Tarih boyunca pek çok cani ruhlu seri katil yaşamıştır, onlarca insanın canını hiç düşünmeden almışlar ve kıyım gerçekleştirmişlerdir.
Ama bazıları var ki, yaptıkları ile bir insanın, insanlıktan ne kadar çıkabileceğinin, içindeki kötülükle birlikte neler yapabileceğinin en iyi kanıtlarıdır.
Yaşadıkları döneme korku salmışlardır, onlarca masum insanın canına kıymışlardır.
Ruhu kötülükle dolmuş bu seri katillerden birisi de 1800’lü yıllarda Portekiz’de yaşamış, onlarca insanı öldürmüş ve ölümünden sonra da ta bugünlere kadar gelen bir ‘hatıra’ bırakmıştır ardında.
Diogo Alves, birçok seri katil gibi zorlu bir çocukluk dönemi geçirmiş.
Annesinin ölümünden sonra ruhunda oluşan derin boşluğu, insan canına kıyarak kapatabileceğine inanmış bir ruh hastası…
1836 senesinde Portekiz’de bir insanı önce soymuş, sonrasında da kendisine ileride sorun çıkarmaması için öldürmüş Alves.
Cesedin bulunmaması için de tam 170 parçaya ayırmış.
Yaptığı bu soygundan ve işlediği cinayetten ‘haz duyan’ Alves, öldürmeye devam etmiş.
Yakalanana kadar geçen 3 yıl içerisinde tam 70 kişiyi soymuş, öldürmüş ve cesetlerini parçalamış.
Yakalandıktan sonra ise idam edilerek ölmesine karar verilmiş mahkeme tarafından.
1841 Şubat’ında ise asılarak idam edilmiş.
Asılarak öldürüldükten sonra ise dönemin bilim insanları tarafından bir öneri ortaya atılmış.
O dönemlerde bilimin en önemli uğraşlarından birisi olan formaldehit içerisinde organ muhafaza edebilmenin mümkün olup olmadığını anlamak için kafasının kesilmesi ve denek olarak kullanılması istenmiş.
İşlediği suçlardan ve toplum vicdanında açtığı yaradan olacak ki, bu istek kabul edilmiş ve Alves’in kafası, gövdesinden ayrılmış.
Alves’in formaldehit içerisinde saklanan başı ise günümüzde Lizbon Müzesi’nde sergilenmekte ve ‘canlılığını’ ise halen korumakta…
Hatta birazcık fazla bile korumakta sanki…