Küçük Prensin yayınlanışının 78. yılında, ruha işleyen bu yapıt ve yazarı Antoine de Saint-Exupéry hakkında bilmiyor olabileceğinizi düşündüğümüz bilgileri sizin için derledik.
1. “Küçük Prens”in yazarı Antoine de Saint-Exupéry, “Küçük Prens’in yazarı” olarak tanınmadan önce aristokrat bir uçak pilotu ve seyahat yazarı olarak tanınıyordu.
Saint-Exupéry 2. Dünya Savaşı sırasında test pilotu olarak Afrika ve Güney Amerika’da posta yolları uçakla kat etti. Bu süre zarfında hem bu deneyimleri hem de yazdıklarıyla ün kazandı.
2. Kitabın yazarı Saint-Exupéry’nin özyaşam öyküsüne ait pek çok detayın “Küçük Prens”te yer aldığı düşünülüyor.
3. Saint-Exupéry, Sahra Çölü ve uçak kazası hakkında yazarken hakikaten ne yazdığını biliyordu.
Saint-Exupéry Paris ve Saigon arasındaki en hızlı yolculuk rekorunu kırma girişiminde bulunurken kullandığı uçak Kahire’nin yaklaşık 200 km dışında Sahra Çölü’ne düştü.
4. Bu teoriye göre, Saint-Exupéry, Hans Christian Andersen’ın meşhur masalı “Küçük Deniz Kızı”ndan ilham aldı.
Antoine de Saint-Exupéry, geçirdiği uçak kazalarından ötürü birçok sağlık sorunu ile boğuşmaktaydı ve hastanedeydi.
Hastanede sıkışıp kalmasından dolayı kendini oldukça sıkılmış hissediyordu. Annabella isimli arkadaşı bu dönemde hayal gücünü canlandırması adına kendisine “Küçük Deniz Kızı”nı okudu.
5. Saint-Exupéry eşi Consuelo’nun da kitaptaki “Gül”e ilham verdiğine inanılmaktadır.
Eşiyle inişli çıkışlı bir ilişkileri olmasına ve hayatlarının büyük bölümünde ayrı kalmalarına karşın Consuelo hep onun ilham perisi olarak kaldı.
Prens yolculuğu boyunca başka güllerle karşılaşmasına rağmen (bu durumda başka kadınlar) onu hep kalbine yakın tuttu. Suladı, ilgi gösterdi, korudu.
Çünkü “Ne ekersen, sonsuza dek ondan sorumlu hâle gelirsin…”
6. Saint-Exupéry, kitabın yazarı olmasının yanı sıra, kitaptaki bütün çizimleri de suluboya ile kendisi gerçekleştirmiştir.
Gerçek bir sanatçı…
7. Saint-Exupéry’nin yaptığı çizimler için model alabileceği bir hayvanat bahçesine erişimi yoktu. Bu yüzden hem kendi oyuncaklarını hem de arkadaşlarının evcil hayvanlarını model olarak kullandı.
8. Saint-Exupéry, kitabını ABD’de sürgünde bulunduğu sırada (bir bakıma gönüllü bir sürgün) yazdı.
Saint-Exupéry, Fransız Hava Kuvvetleri’nde bir pilottu. 1940 yılında Almanya ve Fransa arasındaki ateşkes neticesinde Fransız Hava Kuvvetleri terhis edildi.
Bunun üzerine Charles de Gaulle kendisine Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne (Britanya) katılmasını önerdi.
Bu fikirden hoşlanmayan Saint-Exupery ABD’ye gitti ve orada hükumete girmeye uğraş verdi. Amacı ABD’nin Almanya’ya savaş açmasını sağlamaya çalışmaktı.
9. Kitabın en önemli karakterlerinden biri olan pilot (anlatıcı) okura hiçbir çizimde gösterilmiyor.
Edebiyat araştırmacıları yayımlanmayan bütün el yazmalarını ve çizimlerini incelemelerine rağmen pilota dair bir imaja rastlayamadılar.
Bu durum şununla ilgili olsa gerek: “İnsan gerçekleri sadece kalbiyle görebilir. En temel şeyi gözler göremez.”
10. Orson Welles, “Küçük Prens’i” filme uyarlamak istedi ve bunun için Walt Disney’e iş birliği teklifi götürdü.
İkili film ve senaryo üzerinde çalışmaya başladılar ancak bir türlü uyum yakalayamadılar.
En nihayetinde birlikte çalıştıkları bir sırada Walt Disney “Bu odada iki dâhiye yer yok.” diyerek bağırdı ve proje iptal oldu.
11. Kitap 1943 yılında ABD’de İngilizce ve Fransızca olarak basıldı ancak Saint-Exupéry, kitabının ana vatanı Fransa’da basıldığını göremedi.
12. Japonya’nın Hakone isimli şehrinde bir Küçük Prens müzesi bulunuyor. Ayrıca, Güney Kore’de Gyeonggi-do kentinde Küçük Prens temalı bir köy var.
Müze ve köy turistlerin uğrak noktalarından. Bununla beraber 2000 yılında da yazarın doğup büyüdüğü Lyon kentindeki havaalanına da Saint Exupéry’nin adı verildi.
13. Fil mi şapka mı? Bu soru zihnimizi kurcalamaya devam ediyor.
Cevabı ise kişiden kişiye göre değişiyor…
14. Eser dünya üzerinde toplamda 250’den fazla dil ve lehçeye çevrildi.
Her yıl yaklaşık iki milyon satmakta ve şu ana kadarki toplam satış miktarı 140 milyonu aşmaktadır.
15. “Küçük Prens’i” Türkçeye çevirenler arasında Ahmet Muhip Dıranas, Cemal Süreya, Tomris Uyar ve Selim İleri gibi Türk edebiyatının güçlü isimleri bulunmaktadır.
16. Kitap şu anki kısa hâline gelmeden önce aslında yaklaşık 1000 sayfalık bir yapıttı!
17. Fransa, para birimi olarak euroya geçmeden önce 50 frankların üzerinde “Küçük Prens” ve Saint-Exupéry’nin resimleri bulunuyordu.
18. Antoine de Saint-Exupéry’nin gizemli ölümü ve ölümüne dair 65 yıl sonra gelen itiraf
2. Dünya Savaşı sırasındaki görevi nedeniyle 31 Temmuz 1944’te Akdeniz semalarında havalanan yazardan bir daha haber alınamadı.
Bu durum 1998 yılında Marsilyalı bir balıkçının yazara ait bir bilekliği bulunana ve 2004 yılında yine Marsilya kıyılarında yapılan araştırmalar sonucu uçağın enkazına ulaşılmasına kadar sürdü.
Ölümünden 65 yıl sonra, bir Alman pilotu olan Hors Rippert, yazarın kullandığı uçağı düşürdüğünü itiraf etti ve “İçinde kimin olduğunu bilseydim ateş etmezdim,” dedi.
“Küçük Prens” ile ilgili görüşlerinizi bizimle yorumlarda paylaşın lütfen!
