Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin, isimlerini mitolojik karakterlerden aldıkları biliniyor. Ancak bu bilinse dahi hangi mitolojik karakterlerden niçin o isimleri aldıkları pek bilinmiyor. Fazla uzatmadan, Güneş Sistemi’ndeki 8 gezegenin, bir cüce gezegenin ve bazı doğal uyduların isimlerinin nereden geldiğine dair bilgilerle sizi baş başa bırakalım:
Bilgilerin derlenmesinde Evrim Ağacı, Vikipedi, ekşi sözlü k sitelerinden yararlanılmıştır.
1. Venüs, ismini Roma mitolojisinde aşkın ve güzelliğin koruyucusu olan tanrıça Venüs’ten almıştır.
Gökyüzünde bir mücevher gibi parladığı için bu ismin verildiği düşünülüyor. Yunan mitolojisindeki dengi Afrodit’tir. Efsaneye göre, denizin köpüklü dalgalarından doğmuştur. Kronos, kral babası Uranus’u devirirken, bir orakla babasının cinsel organını keser. Kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden Afrodit doğar.
2. Merkür, ismini Roma tanrısı Merkür’den almıştır.
Merkür, yörüngesinde Dünya’dan 1.6 kat fazla hızla ilerler ve gökyüzümüzden de hızlı geçer. Merkür’ün en kurnaz ve en hızlı tanrı olduğuna inanılırdı. Bu ismin bu özelliğinden dolayı verildiği düşünülüyor.
Yunan mitolojisindeki karşılığı Hermes’tir.
3. Kızıl gezegen Mars, ismini Roma mitolojisindeki savaş tanrısı Mars’tan almıştır.
Mars’ın rengi kızıl olduğu ve kanı andırdığı için bu isim verilmiştir. Yunan mitolojisindeki karşılığı Ares’tir. Başlarda bereket ve bitki tanrısı ve çiftlik hayvanlarının, ekin alanlarının koruyucusuyken daha sonraları savaşla özdeşleştirilmiştir.
4. Neptün, ismini Roma mitolojisindeki deniz tanrısından alır.
Gezegenin renkleri, suyun renklerine benzer olduğu için bu ismi almıştır. Babası Satürn, annesi Ops(bolluğu simgeleyen tanrıça) olan Neptün, Jüpiter ve Plüton’un kardeşidir. Yunan mitolojisindeki karşılığı Poseidon’dur.
5. Diğer gezegenlerin aksine Uranüs’ün adı Roma mitolojisinden değil, Yunan mitolojisinden gelir.
Uranüs, bilinen en eski üstün tanrılardandır ve Cennetin Tanrısı olarak bilinir. Yunan tanrılarının atasıdır. Kozmik bir güce sahiptir.
6. Plüton, keşfedildiği dönemde karanlık görünümünden dolayı adını Roma yeraltı tanrısı Plüton’dan almıştır.
Yunan mitolojisindeki karşılığı Hades’tir.
7. Satürn ise ismini yine Roma mitolojisindeki bir diğer tanrı olan tarım tanrısı Satürn’den alır.
Mitolojide Satürn, Jüpiter’in babasıdır. Diğer tanrılar(krallar) gibi gökyüzünde değil yeryüzünde yaşar. Zamanı kontrol eder, disiplin ve ahlak kurallarını belirler, tarım ve hasat konusunda semboldür. İnsanlara tarımsal faaliyetleri öğretir. İlahi kurallar yerine kendi iradesini ve yasalarını uygulamaya çalışanları şiddetli şekilde cezalandıran bir motiftir. Yunan mitolojisindeki karşılığı Kronos’tur.
8. Plüton’un en büyük doğal uydusu Charon, ismini ölüleri kayıkla ölüler ülkesine taşıyan Kharon’dan alır.
Kharon, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının gizemli kayıkçısıdır. Ölü ruhları, Hades’in ölüler ülkesine götürür. Nehirden geçerken ise ölülerden hazine alır. Bu yüzden Eski Yunan’da ölülerin ağzına veya gözüne bozuk para konulurdu.
9. Satürn’ün uydularından Tethys, ismini Yunan mitolojisinde verimli okyanusları ifade eden, okyanusların kadınından alır.
Deniz tanrıçası olan Tethys, Uranus ile Gaia’nın kızıdır. Hem kocası hem erkek kardeşi olan Okeanos’tan çocukları olmuştur. Antik Çağ’da onun dünyadaki büyük nehirlerin (Nil nehri vb.) annesi olduğuna inanılırdı. Aynı zamanda Tethys, Okeanos’tan çok güzel 3 bin kadar peri kızı doğurmuştur. Bütün insanlığa bakıcılık yapmaktadır.
10. Satürn uydusu Dione, Afrodit’in annesinden ismini alır.
11. Satürn uydusu Calypso, ismini Homeros’un Odysseia destanında adı geçen gizemli tanrıçadan alır.
Homeros’a göre, deniz perisi ve Atlas’ın kızıdır. Odysseia’da anlatılan; Tanrıça Kalypso, gemisi batan Odysseus’a aşık olur ve adasında onu 7 yıl boyunca alıkoyar. Malta olduğu sanılan bu adadaki esareti, Athena’nın Zeus’a yalvarması üzerine sona erer. Hermes, Kalypso’ya Zeus’un emrini iletir ve Kalypso Odysseus’u serbest bırakır.
12. Satürn uydusu Helene, Achille ile savaşan kadın savaşçıdan ismini alır.
Yunan mitolojisine göre Truva savaşına neden olan dünyanın en güzel kadınıdır. Çeşitli efsanelere göre Zeus’un fani bir kadından olan tek kızıdır. Sparta kraliçesi Leda ile kuğu kılığına girmiş tanrı Zeus’un kaçamağından doğan bir kızdır. Ve Truva’dan kaçabilmeyi de Zeus ve Afrodit’e borçlu olduğu söylenir.
13. Satürn uydusu Titan, ismini doğanın güçlerini ellerinde tutan devlerden alır.
Titanlar, Yunan mitolojisine göre efsanevi Altın Çağ’da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır.
Resimde Yunan tanrısı Kronos’un(Roma karşılığıyla Satürn), kendi yerine geçmelerinden korktuğu çocuklarını doğumlarının hemen ardından yiyerek öldürmesi anlatılıyor. (Goya eseridir.)
14. Satürn’ün bir diğer uydusu Phoebe ise ismini Coeus’un eşi, Leto ve Asteria’nın annesi olan bir titandan alır.
Phoebe, karanlık ve gizemi temsil eden tanrıçadır. Apollo ve Artemis’in anneannesidir. Çok güçlü bir kahindir.
15. Satürn uydularından Hyperion, ismini Güneş tanrısı Helios’un babasından alır.
Işığın titanı olarak bilinir.
16. Jüpiter, ismini Roma mitolojisindeki en güçlü tanrı olan Jüpiter’den almıştır.
Jüpiter, Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni olduğu için en güçlü tanrının ismi verilmiştir. Saturn ile Ops’un en genç çocuğudur. Bir tanrı olan Atlas’a evreni taşıma görevini o vermiştir. Ayrıca Romalıların büyük bir sevgiyle taptıkları yüce tanrılarından biridir. Yunan mitolojisindeki karşılığı Zeus’tur.
17. Jüpiter’in en yakın uyduları Metis, Andrastea, Amalthea ve Thebe’nin isimlerinin kökeni:
Metis, Jüpiter’in bilinen en içteki uydusudur. Yunan mitolojisinde Metis, Zeus’un ilk karısı ve bilgeliğin sembolüdür. Adrastea, Jüpiter’in en yakın ikinci uydusudur. Yunan mitolojisinde Adrastea, insanların yaptığı haksızlıkları cezalandıran tanrıçadır. Amalthea, Jüpiter’in üçüncü uydusudur. Amalthea, Yunan efsanelerinde Zeus’u emziren kutsal keçi olarak bilinir. Jüpiter’in dördüncü uydusu Thebe ise nehirlerin tanrısı Asopus’un güzel peri kızıdır.
18. Jüpiter’in beşinci uydusu İo, Yunan mitolojisinde nehir tanrısı İnakhos’un kızıdır.
Baş tanrı Zeus, İo’dan hoşlanır. Ancak İo, Hera Tapınağı’nda bir rahibedir ve Zeus’u reddeder. Zeus bunun üzerine İo’ya uykusunda musallat olur. İo’nun babası İnakhos, bir kahine danışır ve kahin “Ya kızın ya da ülken” der. Bunun üzerine babası, İo’yu ülkesinden kovar. Zeus biçim değiştirerek, ülkesinden sürülmüş İo’ya yaklaşır. Zeus’un karısı Hera bir şeylerden şüphelenerek Zeus’un yanına gelir. Bu durum üzerine Zeus, İo’yu gizlemek amacıyla beyaz bir ineğe dönüştürür.
19. Jüpiter’in altıncı uydusu Europa, ismini Zeus tarafından Girit Adası’nda alıkonulan prensesten almıştır.
Yunan mitolojisinde Avrupa kıtasına ismini vermiş, parlak tenli göz alıcı bakışı ile dillere destan olan Fenikeli kız. Fenike’nin Sur Kralı Agenor ile Telephassa’nın kızıdır. Zeus görüp beğendiği Europa’ya ulaşmak için güzel, beyaz bir boğa kılığına girer. Europa’nın arkadaşları ile sahilde çiçek toplayıp oynamasını fırsat bilerek kıza yaklaşır ve onu sırtına alır. Sonra yüzerek Girit Adası’na kızı kaçırır. Zeus, Europa ile birleşerek 3 çocuk sahibi olur. Zeus daha sonra şekline girdiği boğayı gökyüzüne takımyıldızı olarak yerleştirir ve burç yapar.
20. Jüpiter’in yedinci uydusu Ganymede, ismini sonradan Zeus’un isteğiyle tanrılara içki dağıtmakla sorumlu tutulan yakışıklı bir Truva prensinden alır.
Yunan mitolojisinde, Truva kralı Tros’un oğludur. Olağanüstü güzelliği nedeniyle, tanrılar ya da kartal biçimine bürünen Zeus, şarap sunucusu olarak hizmet etmek üzere Ganymedes’i kaçırır. Zeus, Ganymedes’in babasının acısını gidermek için, ona ölümsüz atlar armağan eder. Zeus aşık olduğu bu delikanlıya, hiçbir ölümlü kadına yapmadığı bir şekilde onu ölümsüz yapar ve ona duyduğu sevgiyi göstermiş olur.
21. Jüpiter’in sekizinci uydusu Callisto, ismini bir peri kızından alır.
Callisto, mitolojide Arkadya Kralı Lykaon’un kızı ve Artemis’in arkadaşıdır. Bakire tanrıça kılığına giren Zeus tarafından tecavüze uğramıştır. Gebe olduğu anlaşılınca Artemis tarafından kovulur, Hera tarafından intikam hırsıyla bir ayıya dönüştürülür. Callisto’nun oğlu Arkas on beş yaşına geldiğinde, av esnasında hayvana dönüştürülmüş olan annesiyle karşılaşır ve yayını gerer; o anda Zeus her ikisini de göğe yerleştirir, Callisto Büyük Ayı, Arkas ise Arkturos yani ayı çobanı olur. Hera buna da öfkelenir ve deniz tanrıları Okeanos ile Tethys’ten, yıldıza dönüşmüş olan ayının bir daha asla deniz sularında yıkanamamasını ister. Bu yüzden Büyük Ayı asla batmaz.
22. Ve geldik üzerinde yaşadığımız biricik gezegenimize. Carl Sagan’ın deyişiyle “soluk mavi nokta”mız Dünya…
Dünya, adını Roma ya da Yunan mitolojisinden almayan tek gezegendir. İngilizcedeki “Dünya” anlamına gelen “Earth” sözcüğünün tam olarak nereden geldiği bilinmemektedir; ancak kökenlerinin Eski İngilizce ve Germenceye dayandığı düşünülmektedir. Earth, İngilizcede aynı zamanda toprak anlamına da gelmektedir. Fakat Roma Mitolojisi’nde toprak tanrısı Tellus’tur. Yunan mitolojisinde ise Gaia. Bu nedenle, Roma mitolojisinden türetilen bazı sözcüklerde Dünya “terra” olarak da anılmaktadır. Keza bazı dillerde ve inanışlarda Dünya’dan Gaia olarak da bahsedilmektedir. Örneğin “toprak ana” olarak dilimize geçen kalıbın orijinali terra mater olarak bilinir. Bu karmaşıklıktan ötürü Dünya’nın ismi birçok dilde birçok farklı şekilde anılmaktadır.
Dilimizdeki karşılığının kökenine gelirsek: Dünya sözcüğünün etimolojik kökenleri Farçadaki donyâ (دنیا), Arapçadaki dunyā (دنيا) sözcüklerine dayanır. Orijinali Arapça olanıdır; ancak sadece Persçe ve Türkçede değil, Dari, Paşto, Bengalce, Punjabi, Ürdü, Hintçe, Yunanca, Kürtçe, Aramice ve hatta Malezya dili, Endonezya dili ve Nepal dilinde de bu şekilde (ama kimi zaman başka anlamlarda) kullanılmaktadır.
İslam dinine göre de, birçok diğer dini inanışta olduğu gibi, insanın iki hayatı vardır. Biri ölmeden önceki hayat, yani şu anda yaşadığımız hayattır. Diğeri ise öldükten sonraki hayattır. Şu anda yaşadığımız hayat bize daha yakındır. Bu yüzden Arapçadaki “daha yakın” veya “daha alçak” anlamına gelen “dena” fiili dilimize Dünya olarak geçmiştir. İslam’a inananların kutsal olarak kabul ettiği kitap Kuran’da da “dunyā” ve “ākhira” sözcükleri zamansal (şimdi ve sonra gibi), konumsal (aşağı ve yukarı gibi) ve ahlaki (kötü ve iyi gibi) zıtlıklardan bahsederken kullanılmaktadır. Bize yakın olan Dünya, diğer uzak cisimlerden ayırt edilebilmesi için bu ismi almıştır.