Malazgirt Savaşı’nın tarihte çok değerli bir yere sahip olmasına karşın akademik olarak gereğince işlenmediğini lisana getiren müellif Mustafa Alican, hayata geçirdikleri projenin, kelam konusu ihmalin giderilmesini amaçladığını söyledi.
2019 yılının sonbaharında çalışmalara başladıklarını belirten Alican, “Projenin başkanlığını Prof. Dr. Adnan Çevik yürütüyor. 10 üniversiteden 30 akademisyenle çalışmalara başladık. Disiplinler ortası bir projeden bahsediyoruz. Bu proje kapsamında, tarihçi, antropolog, arkeolog, jeolog ve jeofizik mühendisinin yanı sıra farklı birçok alandan uzmanla çalışıldı. İki aya yakın bir müddettir Malazgirt bölgesinde incelemelerde bulunduk. Bu mühlet içerisinde öncelikle Malazgirt kentiyle ilgili çalışmalar yaptık. 18-35 ortası vatandaşlara Malazgirt kenti ile ilgili sorduğumuz sorularda gördük ki o bölge gereğince bilinmiyor. Buradan alınan taşlar mesken ve değişik inşaat imalinde kullanılmış. Büsbütün harabeye dönmüş bir bölgeden bahsedebiliriz” dedi.
“DAHA EVVEL HİÇ BİLİNMEYEN BİLGİLER ELDE EDİLDİ”
Malazgirt Savaşı neden orada olduğunun karşılığını verebilmek için öncelikle kendilerinin de az da olsa Malazgirt bölgesini bilmeleri ve tanımaları gerektiğini vurgulayan Mustafa Alican, şu formda konuştu:
“O bölgedeki surların çizimleri yapıldı. Tarihi kaynaklardan alınan bilgilerle birtakım değerlendirmeler yaptık. Kentin içerisinde nerelerde tarihi yapıtların olduğuna dair çalışmalar yürütüldü. Çalışmalar esnasında bir han tespit ettik. Eski yol ve hamamların olduğu yerlere yönelik çalışmalar yapıldı. Projenin birinci etabında Malazgirt kentinin fizikî olarak nasıl bir manzaraya sahip olduğuna dair bir çalışma gerçekleştirdik. Daha evvel hiç bilinmeyen bilgiler elde edildi. Yazılı kaynaklar ve müşahedelerden hareketle kenti canlandırabilecek bir duruma geldik. Uzmanlar kentin içerisindeki yapılara ait çizimler yaptılar. Kentle ilgili ortaya çıkan perspektif birebir vakitte bize Malazgirt Savaşıyla ilgili bir fikirde ortaya koydu. Malazgirt Savaşı neden burada oldu? Sorusunun yanıtı daha netleşti.”
“MALAZGİRT’İN NASIL BİR YER OLDUĞUNA AİT BİR BAKIŞ AÇISI OLUŞTURMAYA ÇALIŞTIK”
Daha evvel literatüre bile girmeyen ilkel yerleşim, antik mezar ve höyükler tespit edildiğini anlatan muharrir Alican “Urartu uygarlığı, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu ile daha eski periyotlara ilişkin seramikler bulundu. Bu materyaller üzerinden tahliller yapıldı. Savaşın olduğu periyotta olan fakat artık olmayan köy ve ırmakları jeolog ve coğrafyacılar tespit etmeye çalıştı. Bu çalışmalarla biz Malazgirt’in savaşın olduğu devirde nasıl bir yer olduğunu ait bir bakış acısı oluşturmaya çalıştık” tabirlerini kullandı.
“TUTTUĞUM GÜNLÜĞÜ KİTABA DÖNÜŞTÜRDÜM”
Savaşın olduğu alanı gezdiklerinde Malazgirt Savaşı ile ilgili bilgilerin olduğunu lakin o bölgeyle ilgili bilgilerinin olmadığını söyleyen Müellif Mustafa Alican kelamlarını şöyle noktaladı:
“Kitaplara geçmeyen ve tarihçilerin tespit etmediği birçok bilginin olduğunu gördük. O toprakta gezerken bu bilgilerin bir kitap haline getirilmesi gerektiği niyeti oluştu. O bölgede gezdiğimiz müddet boyunca her gün elde edilen bilgileri not ettim. Tuttuğum günlüğü kitaba dönüştürdüm. Malazgirt Günlükleri kitabını Ketebe yayınlardan çıkarttık. Bölgedeki fizikî yer, efsane, öykü ve savaş periyodunda yaşanılanları harmanlayarak belgesel niteliğinde bir kitap haline getirmeye çalıştım.”
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
