Türkiye, birkaç yıl öncesine kadar yurt dışında en fazla öğrenci okutan ülkelerden biriydi. Pandemi öncesinde, yurt dışına eğitime giden öğrenci sayısının 100 bine ulaştığı tahmin ediliyordu. Ancak önce pandemi krizi, ardından rekor döviz kuru artışları, yurt dışında eğitim talebine ağır darbe vurdu. Artan masraflar karşısında çaresiz kalan binlerce aile için, yurt dışında çocuk okutmak artık neredeyse imkansız. Eğitim uzmanlarına göre ise alt ve orta gelir gruplarına mensup gençler, yurt dışında eğitim şansını büyük oranda kaybetmiş durumda.
2 milyar dolarlık harcama
Türkiye’de lise eğitimini tamamlayıp, üniversiteyi yurt dışında okuyan, yurt dışında yüksek lisans ve master eğitimi alan ya da dil öğrenimi gören öğrencilerin sayısı, pandemi yılı olan 2020 öncesinde 100 bine dayanmıştı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) pandemi öncesine ait verilerine göre, Türkiye ülke dışına en çok öğrenci gönderen 15 ülkeden biri konumundaydı. Bu dönemde her yıl yurt dışında eğitim için harcanan para da 2 milyar dolara yaklaşmıştı. Ancak önce pandemi krizi ile birlikte kapanan sınırlar, ardından 2021 son çeyreğinde yaşanan döviz kuru artışları, Türkiye’deki gençlerin ‘yurt dışında eğitim’ hayallerine ağır darbe vurmuş durumda.
“Talep Yüzde 50’ye yakın düştü”
20 yılın aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteren bir şirkette yurt dışı eğitim danışmanı olarak görev yapan Volkan Apaydın’a göre, 3 ya da 6 ay süren dil eğitimi veya Erasmus gibi değişim programları haricinde, yurt dışında 3-4 yıl sürecek lisans veya yüksek lisans eğitimi almak isteyen öğrenciler bu dönemde ciddi zorluk yaşıyor.
Geçen yıl yurt dışındaki okuluna kaydolmuş ya da bu yıl kaydolmaya hak kazanmış öğrencilerin masraflarını karşılamak konusunda büyük bir endişe içinde olduğunu ifade eden Apaydın, “Burada ileriye yönelik kaygılar var. Öğrencilerde ve ailelerde ‘Bugün okul 1000 pound ise, veya 1000 Euro ise, 3 bin Euro ise gelecek yıl Euro 15 TL’den 20 TL’ye çıkarsa ben üçüncü, dördüncü sınıfa kadar bunu nasıl devam ettiririm ve önümü göremiyorum’ çekincesi var” diye konuşuyor.
Apaydın, bu endişeler nedeniyle yurt dışında eğitime olan talebin geçmiş yıllara göre yüzde 50’ye varan oranda düştüğünü dile getiriyor.
Eğitim danışmanı Volkan Apaydın
“Masraflar üçe katlandı”
Türkiye’de son bir yılda Dolar ve Euro Türk Lirası karşısında yüzde 80’e varan oranda değer kazanırken, özellikle son 3 ayda kurlarda yaşanan rekor yükselişler yurt dışı eğitim masraflarını da katlamış oldu.
Yurt dışında okuyacak öğrencilerin okul ve kalacak yer parası dışlında da pek çok masrafı olduğuna işaret eden Volkan Apaydın, “Öğrencilerin vize ücretleri var, vize işlemleri için örneğin seyahat, sağlık sigorta gibi ücretleri var. Çeşitli kalemler var, konaklama depozitoları var buradan gidecekleri yerlere göre plan yaparken. Hepsini döviz üzerinden hesaplarsak, X birim şimdi 3X birim gibi olmuş oldu” diyor.
Pandemi öncesine yalnızca yükseköğretimde değil, lise eğitimini de yurt dışında almak isteyen öğrencilerin sayısında artış yaşanmıştı. 2020 öncesinde lise eğitimi için yurt dışına giden Türk öğrencilerin sayısının 15 bini bulduğu belirtilirken, pandemi sonrasında ise bu alanda bir bilgi bulunmuyor. Halen yurt dışında öğrenci okutan aileler ise koşulların kendileri için her geçen gün daha da zorlaştığını belirtiyorlar. Oğulları Hollanda’da psikoloji eğitimi gören Kesim ailesi de bu ailelerden biri.
“Masrafları karşılamak için iş değiştirdim”
Özel bir şirkette çalışan Belgin Kesim, çocuklarını 3,5 yıl önce okula kaydettiklerinde Euro kurunun 5,5 TL seviyelerinde iken, bugün ise kurun 15 TL seviyesinde olduğunu hatırlatıyor. “Son 1 yıl içerisinde Euro’nun bu kadar artmış olması, bizi gerçekten çok kaygılandırdı” diyen Kesim, çocuklarının yurt dışı eğitim masraflarını karşılayabilmek için iş değiştirmek zorunda kaldığını dile getiriyor.
Belgin Kesim
Belgin Kesim, “Yeni bir iş arayışına girdim ve devletten ayrılarak özel sektörde iş buldum. Özel sektöre çalışıyorum şu anda. Ancak gerçekten de özel sektörde çalışmanın da bir çare olmayacağını düşünüyorum. Euro aldı başını gidiyor ve bundan sonra ne yapabileceğimiz konusunda gerçekten fazla fikrimiz yok” şeklinde konuşuyor.
“Çalışmazsa yurt dışında okuyamaz”
Binlerce aile gibi Kesim ailesi de, çocuklarının okuduğu ülkede iş bulup çalışmaması halinde eğitimine devam edemeyeceğini söylüyor. Zira, Türkiye’deki yüksek enflasyon ve döviz kurlarındaki tırmanış, yurt dışında çocuk okutmayı binlerce aile için imkansız hale getirmiş durumda.
Çocuklarına bundan sonra yurt dışı eğitimi için daha fazla destek olacak güçleri kalmadığını dile getiren Belgin Kesim, duygularını şöyle dile getiriyor:
“Oğlumuz ancak iş bulur ve oradaki hayatını idame ettirecek kadar bir para kazanırsa, oradaki hayatına devam edebilir. Çünkü artık okutabileceğimi düşünmüyorum. Ve bu beni gerçekten kaygılandırıyor ve çok üzülüyorum.”
“Pek çok arkadaşım okuluna dönmeyecek”
Sektör verilerine göre, Türkiye’de yurt dışı eğitim için en çok tercih edilen ülkeler, İngiltere, Amerika, Almanya ve Kanada olarak sıralanıyor. Bunlar dışında Fransa, İtalya, İspanya, Avustralya ve İsviçre’deki okullar da ilgi görüyor.
En çok tercih edilen bölümler ise İşletme Yönetimi, Mühendislik ve Bilgi Teknolojileri olarak sıralanıyor. Yurt dışında okumak isteyen pek çok genç ve ailesi, bu planları rafa kaldırmak zorunda kalmış durumda.
Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde moleküler biyoloji eğitimi alan Miray Naz Bozkurt, yurt dışında tutunmaya çalışan öğrencilerin yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Daha önce mezun olup da gidemeyen arkadaşlarım, bu sene yüksek lisansa başvuracak olan arkadaşlarım vardı. Onlardan çok çok daha üzücü haberler alıyorum. Bu şekilde giderse biz nasıl gideceğiz? Çünkü onlar şu anda para biriktirmeye başladıkları için çok problem yaşıyorlar. Döviz kuru arttıkça birikim azalıyor sürekli. Yani zor. Hepimiz için gerçekten zor.”
“Alt ve orta gelirli ailelerin şansı düşüyor”
Öte yandan uzmanlara göre, yurt dışında eğitim almanın giderek zorlaşması, özellikle eğitimde fırsat eşitliği açısından ciddi sorunları da beraberinde getirecek.
Yurt dışı Eğitim Danışmanı Volkan Apaydın, yurtdışında eğitim görmenin bir lüks değil, gençler için bir seçenek olması gerektiğini vurgulayarak, şunları söylüyor:
“Kendi yaşadığınız ülkenin dışında eğitim almak veya kendinizi geliştirmek veya deneyim edinmek bir lüks değildir; bir seçenektir. Ve bu seçeneği gerçekleştirmenin alt ve orta gelir grubunda düşüş oluşturması, insanların daha buraya bağlı kalması gibi bir sonuca neden olabilir. Bu, açıkçası düşündüğüm olumsuz nokta.”
Aram Ekin Duran
© Deutsche Welle Türkçe