Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Lale Akarun, Meclis’te ilkokulda bir fotoğraf müsabakasında kazandığım mükafatı periyodun Başbakanı Bülent Ecevit’in elinden almasının akabinde 50 yıl sonra yükseköğrenimdeki krizi konuşmak üzere Boğaziçi Üniversitesi heyetiyle parti genel liderlerini ziyaret ettiklerini belirtti. Akarun, “Üniversitemizin başına gelen bu felaket, 60 yaşında bana bir demokraside vatandaş olmanın ne olduğunu öğretti” niyetini lisana getirdi.
Akarun, Uzman Report’ta kaleme aldığı yazıda, “Yükseköğretim sisteminde plansız ve denetimsiz bir büyüme sonucu bir kriz olduğunu, mezunların iş bulamadığını, meslek okullarının uzman teknisyen, zanaatkar yetiştiremezken, tek bir sistemle yönetilmeye çalışılan yükseköğretim kurumlarının, tıpkı vasatta buluşup niteliksiz hale geldiğini anlattık. Çağın gereklerine uygun ve demokratik bir yükseköğretim yasası kurgulamak üzere siyasi partilerin, üniversiteler ve öbür paydaşlarla birlikte çalışmasını talep ettik. Tüm partilerden olumlu karşılık almış olmamız, bizi çok memnun etti. Bu doğrultuda, birinci adımı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden bir küme akademisyenle attık: Bu mevzuları ele alacak bir çalıştayın programını oluşturmak üzere toplandık ve muhakkak başlıklar düşündük. Önümüzdeki günlerde, öbür üniversitelerden akademisyenlerle de bir ortaya gelmeyi istiyoruz.” tabirini kullandı.
Akarun şunları kaydetti:
“Üniversitemizin başına gelen bu felaket, 60 yaşında bana bir demokraside vatandaş olmanın ne olduğunu öğretti. Diğer bir ülkede, örneğin İsveç’te, Almanya’da, Avusturya’da, ya da Avustralya’da, vekiller, bakanlar, herkes üzere vatandaşlar. Herkes onlarla konuşabilir, bu hedefle tasarlanmış sistemleri kullanarak taleplerini iletebilir. Bu ülkeleri demokratik yapan, vatandaşlarının anlayışı, talepleri, iştirakidir. Biz de bu vesileyle demokratik bir ülkede vatandaş olsak ne yapardık, öğreniyoruz. Umarım bu gayretimiz ülkemizin demokratikleşmesine katkı sunar.”
