Adenomyozis rahmin iç zarının, rahmin daha derininde bulunan kas duvarına doğru yerleşerek oluşan bir hastalık. Bu sorun özellikle adet dönemlerinde ciddi kasık ağrılarına, anormal vajinal kanamalara ve şişkinliğe neden olabilirken aynı zamanda kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Pelvik Ağrı önce sadece adet dönemindeyken daha sonra tüm ay boyunca sürebilir. Cinsel ilişki sırasında da ağrı şikayetlere eşlik edebilir. Adenomyozis tüm rahim boyunca meydana gelebileceği gibi sadece rahmin bir kısmında da ortaya çıkabilir. Adenomyozis iyi huylu bir durum olarak kabul edilir ama sonuçları kadınların yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyebilir ve bu nedenle şikayeti olan hastalarda tedavi edilmesi gerekiyor.
Adenomyozis Nasıl Tedavi Edilir?
Adenomyozis’in tanısı için hastanın hikayesi çok önemlidir. Hasta sancılı adet ve kanamasının hem süresinin hem de miktarının çok fazla olduğundan şikayetçidir. Cinsel ilişki sırasında da ağrı görülebilir. Şikayetler genel de uzun süredir vardır. Bir anda ortaya çıkmaz. Şikayetler yavaş yavaş, ama giderek artma eğilimindedir. Jinekolojik muayenede yumuşak, ağrılı, rahim hareket ettirildiğinde daha da ağrının artması önemlidir. Çocuk sahibi olmak istemesine rağmen gebe kalamama da sık görülen durumlardan biridir. Ultrasonografide kolayca tanısı konur. Sadece tanı koymak için hekimin bu konuda deneyimli olması önemlidir. Tanıda arada kalınırsa Magnetik Resonans (MR) görüntülemeden de faydalanılabilinir.
Adenomyozis tedavisi kişinin yaşadığı semptomların neler olduğuna ve semptomların ciddiyetine göre değişiklik gösterebilir. Bunun yanı sıra tedavide belirleyici unsur kişinin çocuk sahibi olmak isteyip istemediğidir.
Hafif semptomlu adenomyozis basit ağrı kesiciler, magnezyum ve ortaya çıkan krampların hafiflemesi için kullanılan sıcak su torbaları veya ısıtıcılarla kontrol altında tutulabilir. Bunun yanı sıra ilaç kullanımı, hormon tedavisi, ilaç salgılayan spiraller, uterin arter embolizasyonu, endometrial ablasyon ve çocuk sahibi olmuş bireylerde histerektomi de adenomyozis tedavisinde kullanılan tedavi yöntemlerindendir.
Antiinflamatuar İlaç Tedavisi
Adenomyozis sebebi ile meydana gelen ağrının giderilmesi için steroid içermeyen antiinflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçların kullanımına genellikle adet başlangıcından 1-2 gün önce başlanır ve adetin ilk birkaç günü boyunca ilaç kullanımına devam edilir.
Hormon Tedavisi
Levonorgestel salgılayan ve uterusa yerleştirilen spiraller (Rahim İçi Araç-RİA) ile şiddetli geçen ağrılı dönemler ve Anormal Vaginal Kanamalar kontrol altına alınabilir.
Uterin Arter Embolizasyonu
Aslında miyom tedavisinde, miyomları küçültmek için kullanılan bu prosedür adenomyozis varlığında kan akışı sağlayan damarları tıkamak için kullanılabilir. Bu işlem için kullanılan parçacıklar kişinin femoral artere yerleştirilen bir tüp aracılığı ile yönlendirilir. Kan akışının kesilmesi ile birlikte adenomyozis küçülür.
Endometriyal Ablasyon
Minimal invaziv bir prosedürdür ve temelde uterusun iç yüzeyinin tahrip edilmesi veya alınması anlamına gelir. Adenomyozis’in uterusun kas duvarına derinlemesine nüfuz etmediği durumlarda semptomları hafifletmek için kullanılır. Histerektomi öncesinde doğurganlığı korumak için tercih edilir.
Histerektomi
Yukarıda bahsi geçen tüm tedaviler adenomyozis rahatsızlığının semptomlarını hafifletmeye yöneliktir. Adenomyozis için tek ve kesin tedavi histerektomi ile uterusun alınmasıdır. Semptomların çok ciddi seviyelerde olduğu durumlarda bu tercih edilecek tedavi yöntemidir. Ancak uterusun tamamen alınması ile gebelik şansı ortadan kalkacağı için bu soruna sahip kadınların doğurganlığını tamamlamış olması ya da tekrar gebe kalmamaya karar vermiş olması gerekir.
Adenomyozis Kısırlığa Neden Olur mu?
Adenomyozis’in kısırlıkla ilişkisine dair kesin bulgular yoktur. Bu soruna sahip olan kadınların çoğunda aynı zamanda çikolata kisti yani endometriozis de bulunur. Bu nedenle de doğrudan Adenomyozis ile kısırlığı ilişkilendirmek zor olsa da infertilite için önemli bir faktör olduğu kabul edilmektedir. Yapılan çalışmalarda bu sorunun kısırlığa katkı sağlayacak bir role sahip olabileceğini düşünülmektedir.
Yazı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta