Nerede bir zedelenme veya onarım ihtiyacı varsa, oraya giderek gereken hücre tipine dönüşen ve hasarı onaran kök hücreler artık sadece sağlık alanının değil, güzellik dünyasının da gözdesi. Geçtiğimiz aylarda Burcu Esmersoy’un kendi kanalında Vedat Burak Budak ile kök hücre tedavisi sürecini anlattığı videolarıyla daha fazla konuşulur hale gelen kök hücre tedavileri, kişide gözle görülür bir değişim başlatıyor ve uygulama sonrası her geçen gün daha zinde ve sağlıklı bir bedene sahip olmanızı sağlıyor. Başta yaşlanma olmak üzere, yetersiz beslenme, uykusuzluk, sigara gibi etkenler ile azalan vücuttaki kök hücre sayısını artırmanın açlık, egzersiz, kök hücre enjektesi, akupunktur gibi yolları bulunuyor. Cilt gençleştirmede kök hücre tedavisinin daha kolay bir yolu da var ki o da bitkisel içerikli, rahat ulaşılabilir gıda takviyelerini tercih etmek…
Tek bir hücreden yüz binlerce hücrenin oluşmasını sağlayan kök hücre, kendisini yenilemek amacıyla bölünerek çoğalabiliyor ve hayati işlevleri yerine getirmesi gereken hücrelerin oluşumunda rol oynuyor. Ancak ne yazık ki tıpkı kolajen gibi yaş ilerledikçe vücutta bulunan kan hücresinin miktarı, diğer hücrelere kıyasla azalıyor. Örneğin bir yenidoğanın her 10 bin hücresinden biri 1’i kök hücreyken, 65 yaşındaki bir kişinin her 1 milyon hücreden yalnızca birisi kök hücre oluyor. Kişinin kendisinden veya uygun bir donörden alınan kök hücreler doğumsal kan hastalıklarından bazı kanser türlerine kadar birçok ölümcül hastalığın çaresi olabiliyor.
Cilt gençleştirmede kök hücrenin rolü
Kök hücreler neredeyse vücuttaki her hücreyi çoğaltma ve farklılaştırma yeteneğine sahip. Vücudun hayati kısmı, onların doğal olarak kendini onarabilmesini kapsıyor.
Kanadalı Kök Hücre Bilimcisi Christian Drapeau, kök hücrelerin başından beri vücudumuzda var olduğunu ve bizim onları sürekli alıp kullanıp tekrar yerine geri göndermemizden dolayı pek de iyi durumda olmadıklarını ifade ediyor. Ancak kanımızdaki kök hücre sayısı ne kadar çok ise, vücudumuz da o kadar sağlıklı. Çünkü kanda dolaşan ne kadar çok kök hücre varsa, bu, doğal doku onarımı işlemine katılacak kök hücre sayısının da o kadar çok olduğu anlamına geliyor.
Hücreler yer değiştirmesi gerektiğinde, zarar görmüş hücreler kemik iliğine sinyal gönderiyor. Kemik iliği vücutta dolaşacak kök hücreleri salıyor; hücreler de dokudaki zarar görmüş bölgelere gidiyor. Kök hücreler zarar görmüş hücrelerle bir araya geldiğinde özelleştirilmiş o dokuya dönüşüyorlar ki bunlar, vücudun yapı taşlarını oluşturuyor.
Son 20 yıllık araştırmalar döngüdeki kök hücrelerle vücudun doğal olarak kendini onarma ve sağlıklı olması arasındaki direkt bağlantıyı gösteriyor. Başka bir deyişle, dolaşımdaki kök hücre sayısının fazla oluşu, doku onarımı ve yenilenmesine katılacak kök hücre varlığının da çok olması anlamına geliyor.
Kök hücre sayımızı nasıl artıracağız?
Yağ dokusundan ve kemik iliğinden elde edilen kök hücre
“Erişkin kök hücrelerin potansiyelleri üzerine 2000’li yıllardaki ilk çalışmalar embriyonik kök hücrelerin potansiyellerine yönelikti. Keşfedince anladık ki vücuttaki erişkin kök hücreler daha güçlü etkilere sahipmiş” diyen Kök Hücre Bilimcisi Christian Drapeau, bilim insanları ve klinik araştırma uzmanlarının bu gelişme üzerine, “kök hücreleri nasıl kullanabiliriz, onları vücuttan çıkarıp üzerlerinde çalıştıktan sonra vücuda nasıl geri aktarabiliriz” diye kafa yorduğunu söylüyor.