Alın, şakak, göz çevresi, orta yüz, alt yüz ve boyun bölgesi olarak farklı topografik bölgelerle değerlendirilen yüzümüz, tek tip yaşlanmıyor. Yaşlanma ile meydana gelen değişiklikleri gidermeye yönelik gerçekleştirilen estetik ameliyatlar, genç yaşta kaşların düşüklüğünden şikayetçi olan ve daha canlı, dinamik görünmek isteyen kişilerin de tercihi oluyor.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Kul: “Yüz denildiğinde oldukça kompleks bir yapıdan bahsediyoruz. Kemik iskeletten tutun da üstündeki kaslar, yumuşak dokular ve deriye kadar birçok katmanda yıllar içerisinde farklı düzeyde değişiklikler oluyor. Elbette genetik, cilt tipi, güneş, sigara, beslenme alışkanlıkları ve uyku düzeni gibi birçok faktör yaşlı yüz patolojisinin hızını etkiliyor. Bu yüzden hem multifaktöriyel özelliklerin etkisi hem de anatomik olarak çok karmaşık bir yapıya sahip olması yüz estetik cerrahisini, diğer estetik ameliyatlardan daha zor kılıyor.
Yüz germe ameliyatı adından da anlaşılacağı üzere aşağı yönde yer değiştirmiş dokuların eski yerlerine taşındığı yani bir nevi o bölgenin gerildiği ameliyatlardır. Dolayısıyla normal yerinde bulunması gereken dokuların yer değiştirmiş olması gerekiyor. Doku farklılıkları, farklı yaşlarda ve derecelerde sarkmaya, yaşlı görünüme neden oluyor. Bu yüzden yüz germe ameliyatı kişiye özel cerrahi planlamanın en üst seviyede olduğu ve cerrahın tecrübesi ile çok yakın ilişkili ameliyatlardır. Bu ameliyatlar ile kişi en az 10-15 yıl önceki görüntüsüne kavuşabiliyor.” dedi.