Bildiğiniz üzere Çin, Bitcoin madencilik kapasitesinin yarısından fazlasını oluşturuyor. Casa’nın kurucu ortağı ve CTO’su Jameson Lopp, Çinli madencilerin Bitcoin için bir tehdit unsuru olduğunu 9 Ağustos’taki bir yazısında dile getirdi.
Pek çok insan, Çin’de bu kadar çok hash gücünün oluşması konusunda endişelerini dile getirse de, Loop, Bitcoin’e %51’lik bir saldırı durumunda bile saldırganların yapabilecekleri şeyler konusunda sınırlı olduğunu belirtti.
Loop ayrıca saldırganların, insanların Bitcoin’lerini keyfi olarak çalamayacağını ve konsensüs kurallarını değiştiremeyeceğini açıkladı. Ayrıca geçerli işlemlerin de değiştirilmesi mümkün değil.
%51 saldırısından maksimum kar elde etmenin en iyi yolu, kripto borsaları aracılığı ile stablecoin satın almaktır. Ancak bu, borsalar arasındaki para çekme limitleri ve KYC gereksinimleri dolayısıyla sorun yaratır. Saldırganların büyük miktarlarda Bitcoin’i aynı anda satması da ekonomik anlamda bir şey ifade etmiyor:
Bitcoin Kurtarma Operasyonu
Loop, bir devletin madencilik tesislerinin tamamen kontrolünün ele geçirilmesinin neredeyse imkansız olduğunu ve Bitcoin kullanıcılarının böyle bir eyleme karşı acil durum önlemleri alacağını düşünüyor.
Saldırı, bireysel madencilik tesitlerini hedeflese bile, Çin’deki hash gücünün %70’i 10 adet madencilik havuzu tarafından koordine edilmekte. Ayrıca madenciler için madencilik havuzlarını değiştirmek inanılmaz derecede kolay bir işlem.
Bir devletin birkaç saatten fazla süren bir saldırıyı gerçekleştirmek için yeterli hash gücünü hızlı ve gizli bir şekilde ele geçirebileceği bir senaryo hayal etmek çok zor.
Loop’a göre hash gücünün 2015 senesinden bu yana Çin’de yoğunlaşmasının sebebi, madencilik cihazlarının çoğunun Asya’da üretilmesidir. En önemlisi ise, Çin’in bol miktarda ucuz enerjiye ve madencilik altyapılarını kolaylaştıran siyasi ve ekonomik istikrara sahip olması.
Loop, herhangi bir madencilik saldırısının, etkinlik anlamında sınırlı olacağı sonucuna varmış durumda.
Ayrıca ilerleyen zamanlarda, çip üretimi ve güç kaynaklarındaki rekabet küresel olarak artmaya devam edecek. Bu durumda Çinli madencilerin hakimiyeti uzun sürmeyecektir.
Bu makale ilk olarak Muhabbit’te yayınlanmıştır