Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda, kripto paralar üzerine çalışmalar yürütmesi planlanan bugüne kadar küresel çapta kurulmuş en büyük çalışma grubunun kurulduğu açıklandı. Grubun adı “The Global Consortium for Digital Currency Governance”. Grubun çalışma kapsamında devletlerin ihrâç etmeyi düşündükleri dijital paralarla birlikte, artık küresel ekonominin ayrılmaz parçası hâline gelmiş olan kripto paralar da mevcut.
Kripto Paralar Devletlerin Gündeminde Aslında böyle bir oluşum nicedir gündemdeydi. 2017’deki büyük sıçrama ve kripto paraların hızla dünya gündemine yerleşmesi ile birlikte, geniş kitlelerin büyük ilgisine devletlerin ilgisi de eklendi. Devletler için son derece yabancı ve beklenmedik bir olgu olan kripto para, onu yaratan blockchain teknolojisi ile birlikte devletlerin ezberini bozdu. Küresel ölçekte düzenlenen uluslararası toplantılarda artık toplantı gündemlerinde kripto paralar da yer almaya başladı. G-8 ve G-20 toplantılarında kripto paralar ile ilgili olarak devletler arasında görüş alışverişinde bulunma, çalışma grupları oluşturma, ortak denetim mekanizmaları geliştirme gibi kararlar alındı ve uygulamaya konuldu.
Son olarak Davos’ta kurulan küresel konsorsiyum ise bu çalışmaların geldiği yeni aşamayı gösteriyor. İçinde sadece devlet temsilcilerinin değil, etkin iş insanlarının, ekonomistlerin, düşünürlerin de bulunduğu geniş bir çatıdan bahsediliyor.
İnsanlık Tarihinde Bir İlk İşte bu bağlamda kripto para, sadece bir ekonomik enstrüman olarak değil, bir sosyal ve politik güç olarak da varlığını gösteriyor. Zîra insanlık tarihinde bugüne değin tabanda yaratılan ve tabandan yükselen böyle bir ekonomik hamleye rastlamak mümkün değil. Konvansiyonel para, devlet eliyle yaratılan ve yönetilen bir ekonomik enstrüman olarak, her zaman tepeden tabana doğru bir ekonomik güç aracıydı. Oysa kripto para, yaratıcısının devlet olmaması, yöneticisinin ise hiç olmaması nedeniyle tabandan tepeye doğru bir ekonomik güç aracı. Bugüne değin konvansiyonel para, devlet politikalarının doğrultusunda biçim alan bir enstrüman olageldi. Oysa kripto para, devletlerin politikalarını kendisine göre şekillendirecek bir yolda ilerliyor. Devletler, kripto paranın peşine takılmak zorunda kalıyor.
Kripto Paranın Gücü Nereden Geliyor Dünya hızı gittikçe artan büyük bir dönüşümden geçiyor. Düne kadar siyasette, ekonomide, sosyal hayatta etkinliği sıfıra yakın olan geniş kitleler, iletişim çağının getirdiği büyük etkileşim imkanları sayesinde gün geçtikçe daha fazla etkin, daha fazla görünür, daha fazla dönüştürücü oluyor. Dün kimin pop star ya da idol olacağına büyük şirketler ve onların yöneticileri karar verirken, bugün kimin “fenomen” olacağına tabanın bizzat kendisi karar veriyor. Bugüne değin insanlar kendilerine sunulan ne varsa onunla yetinmek, onunla yaşamak, onu beğenmek ya da ondan nefret etmek zorundaydı. Fakat artık günümüzde insanlar kendi yıldızlarını, kendi tarzlarını, kendi tercihlerini yaratıyor, bunu toplumsallaştırıyor. Haliyle insanlar, kendi ekonomik enstrümanlarını da yaratmak ve yönetmek yoluna gitmeyi tercih ediyor. Kripto paranın gücü, çağımızın bu gerçeğine dayanıyor.
2009’dan bu yana kripto paralar ile tanışma faslıydı. Bireylerin tanışması hayli hızlı ve heyecanlı oldu. Küresel ekonomik sistemin kripto paralar ile tanışması ise sürprizlerle dolu ve statükocular için tedirgin edici oldu. Bu tanışma faslı devletler için ise son derece kafa karıştırıcı ve şüpheyle dolu oldu. Devlet dediğimiz mekanizma varoluşu gereğince zaten paranoyaktır. Bundan dolayı devletlerin kripto paraya gözleri ışıldayarak ve yüzlerinde kocaman bir gülümseme ile yaklaşmasını kimse beklemiyordu. Hele devlet mekanizmasının kontrolü ve öngörüsü dışında, tamamen tabandan ve sivil kaynaklardan türemiş böyle güçlü bir ekonomik enstrümana devletlerin pek sempatik yaklaşmayacağı baştan belliydi. Ama devletler kripto paranın hızlı ve güçlü ilerleyişi karşısında fevrî hareket edebilecek zamanı bile bulamadı.
Kripto Paralar İçin Küresel Entegrasyon Artık kripto paralar konusunda yeni bir faza geçiyoruz. Bu aşamada kripto para olgusunun küresel ekonomik, politik ve sosyal sisteme entegrasyonuna tanık olacağız. Bu entegrasyon kolay olmayacak. Aslında kurgusal bir müzakere sürecine giriyoruz. Bu müzakere sürecinde bir tarafta devletlerden, bir kısım ekonomistlerden, düşünürlerden ve sermayedarlardan oluşan statükocu kesim bulunurken, diğer tarafta küresel dönüşümün sahibi olan taban olacak. Müzakere sırasında bazen masa altından tekmeleşmeler yaşanacak, bazen sesler yükselecek, bazen tansiyon fırlayacak, bazen masadan kalkma tehditleri savrulacak ama eninde sonunda bu müzakere bir orta yola bağlanacak. Bu müzakerenin kısa, ağrısız ve verimli geçmesinin yolu ise, iki tarafın da empatik davranmasından, objektif gerçekliklerden kopmamasından, verimli bir hukukî yapılanmaya yönelmesinden geçiyor.
Küresel ölçekte kripto paralar konusunda çalışacak bir konsorsiyumun varlığı bu nedenlerde çok önemli. Fakat bu konsorsiyumun ve buna benzer başka çalışma gruplarının çalışmalarının etkili ve verimli olması için bu grupların içinde kripto parayı yaratan tabanı temsil edebilecek girişimcilerin, yatırımcıların, “influencer” kişilerin ve düşünürlerin de olması gerekiyor.
Aslında kripto para camiasının da yavaş yavaş organize olması, küresel ve ülkesel ölçekte temsil kabiliyeti kazanması, örgütlenmesi, sosyal ve politik olarak cisimleşmesi gerekiyor. Bu konuda kripto para şirketlerinin, girişimcilerinin, yatırımcılarının ve bu camianın önde gelen isimlerinin dahil olacakları, temsil kabiliyeti olan, kripto paranın sosyal ve politik yönünü işlevselleştirecek sivil toplum örgütlerinin kurulması, yukarıda bahsettiğim müzakere ve entegrasyon süreci için çok önemli.
Artık kripto para camiasının sivil toplum örgütleri eliyle cisimleşme zamanı…
Bu makale ilk olarak www.coin-turk.com üzerinde yaynlanmıştır