İnsanların varlıklarını finansal krize tepki olarak kriptoya taşıması, akademi dünyasının da ilgisini çekti.
Araştırmacılar, Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 17 Nisan tarihli blog gönderisine göre kripto alım satımının geleneksel finansa tehdit oluşturabileceğini ve sistematik risklerin önlenmesi için kriz zamanında sıkı bir şekilde denetlenmeleri gerektiğini gözlemledi.
Yatırımcılar önlem aldı
Araştırmacılar, kripto işlemlerin merkeziyetsiz olması ve herhangi bir merkezi otoriteye ihtiyaç duymamasından dolayı yatırımcıların, devlete ve bankalara güvenlerini kaybettikleri zaman paralarının güvenliğini sağlamak için kriptoya yöneldiklerini açıkladı.
Araştırmacılar, 1 Ocak ile 11 Mart arasındaki işlem hacimlerini inceledi ve COVID-19 vakalarıyla birlikte ilk 100 arasında yer alan kripto paraların hacminin de arttığını ortaya koydu. Diğer yandan bu pozitif korelasyon, insanlar geleneksel piyasalara daha olumlu tepki vermeye başladıkça negatife dönüştü.
Sistematik risk oluşabilir
Araştırmacılar, kripto piyasasının yüksek dalgalanma, çöküşler ve balonlar gösterdiğini ve bu olgunun, büyük bir grup yatırımcının benzer davrandığı sürü davranışı ile açıklanabileceğini ileri sürdü. Araştırmacılar, mevcut kripto piyasasının çok az denetlendiğini ve şeffaf bilginin eksik olduğunu da ekledi.
Kripto piyasası, Telegram kanalları veya ”balinaların” hareketlerini takip eden web siteleri gibi ”piyasa influencer’larına” dayaıyor. Asimetrik bilgi, yatırımcıları ”şişir-boşalt” yatırımlarına çekebilir. Blog gönderisinde şöyle belirtiliyor:
Araştırmacılar, deneyimsiz yatırımcıların sürü davranışına uymasının piyasa çöküşüne sebep olabileceği konusunda uyardı. Düzenleyicilerin sistematik riskleri önlemek için piyasayı düzenlemekte acele etmeleri gerekiyor.
Bu makale ilk olarak tr.cointelegraph.com üzerinde yaynlanmıştır