DeFi protokollerinin ani yükselişi ve likidite havuzlarındaki token talebi, stablecoin arzında büyük bir artış meydana getirdi.
Nic Carter attığı bir tweet’te; Binance USD (BUSD), Dai (DAI), HUSD, Paxos Standard Token (PAX), USD Coin (USDC), USDK, Tether (USDT), USDT_ETH ve USDT_TRX gibi stabil kripto paraların arzında yaklaşık olarak iki aydır günlük 100 milyon dolar civarında artış görüldüğünden bahsetti.
Carter, Merkezi Olmayan Finans (DeFi) getirileri ve faiz oranlarının stablecoin’ler ile beslendiğini dile getirdi. Ayrıca DeFi konusunda herkesin çok heyecanlandığını ve bu çılgınlığa ayak uydurduğunu da sözlerine ekledi. Ancak kimsenin stablecoin’lerin piyasa değerlerinin temmuz ayından itibaren günde yaklaşık olarak 100 milyon dolar arttığının farkında bile olmadığını söyledi.
Coin Metrics
Stablecoin’ler bu yıl giderek artan sayılarda ortaya çıkan DeFi protokolleri için likidite havuzlarında kullanılan tokenler arasında popülerdir. Bunun yanında rekabette kilitli fonları çekmek için daha büyük getiriler sunar. DAI, USDC, Compound ve Aave protokollerinde en çok ödünç alınan ve ödünç verilen kripto paralardır. Bununla birlikte, en yüksek piyasa değerine ve günlük işlem hacmine sahip olan stablecoin Tether, kripto para pazarında hala % 80 hakimiyete sahiptir.
CoinMarketCap’in verilerine göre, Tether’in toplam piyasa değeri 15 Temmuz’da 9,2 milyar dolar iken bugün itibariyle 13,7 milyar doların üzerine çıktı ve neredeyse % 50’lik bir artış gösterdi. Yine Tether’in işlem hacmi ise aynı dönemde % 150 artarak 21.9 milyar dolardan 54 milyar doların üzerine çıktı.
StableCoin’lerin Önemi
İngiltere Merkez Bankası yöneticisi Andrew Bailey, stablecoin’lerin Birleşik Krallık yatırımcıları için ödemelerdeki sıkıntıları azaltmak gibi bazı “yararlı faydalar” sağlayabileceğini söyledi. Ancak stablecoin’lerin diğer ödeme türleri ve bunlar aracılığıyla aktarılan para birimleri için bugün yürürlükte olan standartlara eşdeğer standartlara sahip olmaları gerektiğinin de önemli olduğunu söyledi. Ayrıca, Bailey, stablecoin’ler ile ilgili koordineli ve uluslararası düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunun da altını çizerek şu açıklamada bulundu:
Bu makale ilk olarak Muhabbit’te yayınlanmıştır