Damla Ersubaşı, yayınlandığı periyoda damgasını vuran Sihirli Annem dizisinde canlandırdığı ‘Tuğçe’ karakteriyle hafızalara kazındı. Müge Işık, yakın arkadaşı olan Ersubaşı’nın kocasına müstehcen fotoğraflar gönderdiğini tez etti. Öne sürülen argümanlara reaksiyon gösteren Damla Ersubaşı soluğu mahkemede aldı. Kabahat duyurusunda bulunan Ersubaşı, ”Üç gündür çok sistematik bir formda tehdit ediliyorum, üstüme iftiralar atılıyor.” açıklamasıyla dikkat çekti.
Damla Ersubaşı, Türk televizyon tarihe damga vuran üretimlerden biri olan Sihirli Annem dizisinde hayat verdiği ‘Tuğçe’ karakteriyle adeta unutulmaz oldu.
Eski oyuncu toplumsal medyanın dikkat çeken isimlerinden biri oldu. Zira Müge Işık, toplumsal medyada yaptığı paylaşımlarla, yakın arkadaşı Damla Ersubaşı’nın, eşi Sönmez Işık’a müstehcen fotoğraflar gönderdiğini sav etti.
Öne sürülen bu savlara sessiz kalmayan Ersubaşı, argümanların akabinde avukatı Ali Ünal ile birlikte Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yolunu tuttu.
Ersubaşı; Müge Işık hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na şantaj, iftira, haberleşme ve özel hayatın kapalılığını ihlal, tehdit, şahsî dataların kaydedilmesi ve bilgilerin hukuka karşıt ele geçirilmesi savlarıyla ilgili cürüm duyurusunda bulundu.
Adliyeden çıktıktan sonra kendisini bekleyen basın mensuplarına konuşan Damla Ersubaşı, mevt tehditleri aldığını açıkladı.
Ersubaşı, ‘Üç gündür çok sistematik bir formda tehdit ediliyorum, üstüme iftiralar atılıyor. Ben bunlara hukuk yoluyla karşılık veriyorum. Konuşulan üslupta karşılık verebilecek biri değilim. Fakat kimse elinin kirini benim üzerimden temizlemesin. Bugüne kadar hiç yüz kızartıcı bir davranışta bulunmadım. Kendi ayakları üzerinde duran ve 2 çocuğuna bakan bir anneyim. Bunlara maruz kalma nedenim boşanmış ve 2 çocuğuna bakan bir anne olmam mı? Bayanın, bayana yaptığı şiddete maruz kalıyorum anladığım kadarıyla. Sunacağım bütün kanıtlar mahkemede. Herkes kendi yaptıklarına baksın, ben burada kurban değilim. Burada ben iftiraya uğruyorum. Bana taarruz geliyor lakin bunun sorumlusu ben değilim. Sorumlular mahkemede hesap verecekler. Bana ve çocuklarıma yaşatılan bu üç günün hesabını herkes mahkemede verecek. Savcılığa şikayette bulunduk, kanıtlarımızı sunduk. Kimin kanıtı varsa göstersin. Kendi aile meselelerini beni ilgilendirmiyor. Benim dostum, arkadaşım dediğim insanın, ben dostu, arkadaşı olarak yanında olurum. Lakin kendi çamurunu kimse benle temizlemesin. Ben kendime ve aileme, çocuklarıma yakışmayacak hiçbir davranışta bulunmadım. Ben 18 yaşımdan bu yana kendi paramı kazanan bir beşerim. Kimse bana iftira atmasın. Herkes savını ispatlasın” tabirlerini kullandı.
Ersubaşı bu tehditlerin sırf toplumsal medyadan değil, telefon üzerinden de geldiği söyledi.
“Bana gelen iletilerinde ‘seni öldüreceğim, şu kadar saat ömrün var’ üzere tehditlerin hepsinin kanıtları var. Şu saatten sonra kimse beni arayıp ‘uzlaşalım, davayı geri çek’ diye aramasın. Zira üç gün boyunca yaşadığım ruhsal şiddeti ben bilirim, çocuklarım bilir. Benim yanımdaki arkadaşlarım bilir. İsmi geçen kim varsa, atılan iftiranın hesabını verecek. Toplumsal medya, cep telefonum üzerinden tehditler. Benim konutumun adresini herkes bilir oldu”
Ersubaşı’nın avukatı Ali Ünal da tehdit dolu toplumsal medya paylaşımlarının süratle yayıldığını bu nedenle erişim mahzuru talep ettiklerini lisana getirdi.
“Üç gündür Müge Işık isimli hanımefendi, toplumsal medyadan müvekkilim hakkında hem de aile ömrünü etkileyecek formda çeşitli telaffuzlarda bulunuyor. Olayda tehdit, hakaret, ferdî dataların hukuka muhalif ele geçirilmesi, iftira var. Tabi bunlar toplumsal medyaya düştükten sonra, toplumsal medya hesapları da bunları sistematik bir halde yaymaya çalışıyorlar. Şu an maalesef olay farklı bir boyuta gitti. Burada 2 çocuk annesi bir bayanın önemli manada bir mağduriyeti kelam konusu. Bu mevzularla ilgili hata duyurusunda bulunduk. Hem de bunun yanında erişim manisi talep ettik. Bu hareketlerin yayılmasına aracılık edenler hakkında da gerekli süreçleri başlattık. Zira önemli bir mağduriyet kelam konusu, milyonlarca beşere ulaştı. Büsbütün hukuk çerçevesinde sorunu çözeceğiz.”
Sizin bahse dair fikirleriniz nelerdir?
Yorumlarda buluşalım…
