İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nden davet almasına sevindiğini söyleyen Komedyen Hasan Can Kaya, “Asgari fiyatla geçinen insanımız da izliyor, entelektüel birikimi olan insan da. Programıma Sorbonne dahil dünyanın pek çok kıymetli üniversitesinde çalışan akademisyenleri konuk etmişliğim var. Oxford’dan davet almak bu durumun nişanesi oldu açıkçası. Kozmik bir dünyaya hitap edebildiğimi anladım” dedi.
Sabah gazetesinin haberine nazaran, “Oxford’da konuşma yaptığım salon dünyanın en itibarlı konferans salonlarından biriymiş. Benden evvel Obama, Clint Eastwood konuşma yapmış salonda. Herkes siyah elbise giyip papyon takıp gelmişti. Bir tek bende yoktu” diyen Kaya, “Ekip unutmuş grup elbiseyi bavula koymayı. Daha doğrusu ‘Anneniz hazırladı bavulu’ dediler. Ben de hırkayla çıktım. Hırkanın sınıfı yoktur ya. Silikon Vadisi’ndeki milyarderler de giyer entelektüel de fakir da. Biraz durumu oraya getirdik. Çalıştı bence” sözlerini kullandı.
“Muhtemelen annem bir torun haberi alsaydı daha çok sevinirdi”
Can Kaya, “2018’de babamı kaybettik, o yıllarda ablam da kanser atlattı. Bunun için muhafazakâr olmasa da bizim ailede dünyevi muvaffakiyetleri çok bir halde coşkuyla karşılama durumu yok. Muhtemelen annem bir torun haberi alsaydı daha çok sevinirdi” diye anlattı.
“Ofansif latife topuna giriyorsan karşındakini güldürmek zorundasın”
“Beni seven ve izleyen insanların mizah anlayışının kaliteli olmasına bağlıyorum” diyen Kaya, şöyle konuştu:
“Çoğu kendiyle barışık beşerler. Kendiyle barışık olan insan, kendisiyle dalga geçmeyi sever. Küçük kompleksleri yoktur. Argümanlı bir şeklimin olduğunun farkındayım fakat bu tezin altını doldurmak daha değerli. Ofansif latife topuna giriyorsan karşındakini güldürmek zorundasın. Bunu başaramazsan birebir biçimde çuvallaman da tezli olur.”
“Biraz da galiba küme terapisi oluyor programlarım”
Kaya kendisine yöneltilen, “İnsanlara travmalarını anlattırmayı ve onlara güldürmeyi nasıl beceriyorsun?” sorusuna şöyle karşılık verdi:
“Birisi aldatıldığını anlatıyor. Malum, aldatılma bir travmadır. Bunu da dışarıda arkadaş olma ihtimali az olan bir insan kümesinin içinde anlatıyor hem de. Lakin buna daima bir arada gülüyoruz. Naçizane bu travmayı tedavi ediyoruz gülerek. Biraz da galiba küme terapisi oluyor programlarım.”
