Müzikçi ve oyuncu Yeliz Yeşilmen, 2010 yılında iş insanı Ali Uğur Akbaş ile nikah masasına oturdu. Bu evliliğinden 2 çocuk dünyaya getiren Yeşilmen, geçtiğimiz şubat ayında eşiyle problemler yaşamış ağlayarak çektiği görüntüyle isyan etmişti.
SESSİZ SEDASIZ BOŞANDILAR
Taze Magazin’in haberine nazaran, evliliğindeki problemleri çözemeyen Yeşilmen, ayrılık kararı aldı. Çift, pazartesi günü sessiz sedasız boşandı. Mevzunun basına yansımaması isteyen çift, boşanmalarıyla ilgili de şimdilik bir açıklama yapmadı.
“ÖZEL HAYATIMLA İLGİLİ SORU SORMAYIN”
Toplumsal medya hesabını etkin halde kullanan ve her anını takipçileriyle paylaşan Yeliz Yeşilmen, özel hayatıyla ilgili gelen soruları yanıtsız kalamadı. “Mesajlarınızı okuyorum, çok teşekkür ederim. Özel hayatımla ilgili de çok soru geliyor lakin lütfen özel hayatımla ilgili şeyleri bir müddet sormayın. Biz bu türlü lay lay lom formda gidelim” dedi.
“SONUMUN BERGEN ÜZERE OLMASINI İSTEMİYORUM”
Geçtiğimiz şubat ayında eşiyle büyük bir sorun yaşayan Yeliz Yeşilmen, Instagram hesabından ağlayarak bir görüntü yayınlamış ve sonunun yüzüne kezzap atılan Bergen’e benzemesinden korktuğunu söylemişti. Yeşilmen görüntüsünde şu tabirleri kullanmıştı: “Evet bugün ağladım, iki saat ağladım. Gözlerim yanıyor, şişti. Sonra kızım geldi makyaj yaptı, yapmak zorunda olduğum reklamlarım var, ekmek param, ben para kazanmak zorundayım. Mecburum buna. Şu an kimseye bir şey açıklamayacağım, ok yaydan çıkmıştı, durduruldu. Açıklamıyorum, açıklamayacağım; ben de vakti geldiğinde dökerim. Kimle ilgili olduğunu, neyle olduğunu da söylemeyeceğim. Bu mevzuyu kapatıyorum, kapatmak zorundayım zira konut halkının hepsi üzüldü. Her vakit güçlü olmak zorundayız. Biz Türk bayanı var ya dünyada bir numarayız.
Ancak her şeye şükreden acılarının içinde memnun olan bir bayanım. Hiçbir vakit, hiç kimsenin beni mutsuz etmesine müsaade vermeyeceğim, aldığım aile terbiyesi, dini inançlarım, yüreğim sayesinde yaşıyorum. Çok hoş iletiler yollamışsınız. Yakınımdakiler biliyor ne olduğunu, tahminen bir gün siz de öğrenirsiniz.O gün bugün değil. Bakalım vakit ne getirecek, bilmiyorum. Yalnızca son kelamım; düzgün niyetimin daha fazla kullanılmasını artık istemiyorum. Çok büyük fedakarlıklar yaptım, her bahiste da yapıyorum fakat sonumun Bergen üzere olmasını da istemiyorum.”
