Yolu İnternet Kafeye Düşmüş Her Oyuncuya Masa Beşe Yarım Saat Dedirtecek 13 Durum

”Abi masa 5’e yarım saat” geyiği de işte tam buradan gelir. Oyun zevkine doyulmadığı noktalarda eldeki para da hesaba katılarak oturum süresi uzatılır. Eskiden direkt olarak kafedeki sorumluya iletilen bu istek zamanla yerini bilgisayardan oturum uzatma isteği yollamaya bıraktı.

Sınırları içinde bu cümlenin kurulmadığı bir internet kafe olduğunu size kanıtlayamayız ama yemin edebiliriz! Arkadaşlarla yan yana rekabetçi bir oyun oynanıyorsa bilgisayar ekranı mümkün olduğunca gizlenir, gözetlemeye çalışan arkadaşa da kızılır.

Hele ki biraz işlek bir internet kafenin en civcivli saatlerine denk geldiyseniz geçmiş olsun. Arkadaşınız ile yan yana, o da olmadı yakın oturmak isteseniz bile aranıza dağlar girmesine razı olmak zorunda kalırsınız. İnternet kafede yaşanan hüzünlü ayrılık bakışmalarını benim diyen dram filminde bulamazsınız.

Harçlıklarını kapıp soluğu internet kafede alan çocuk grubu böyle bir işletmenin olmazsa olmazıdır. O çocukların bağırış çağırış oyun oynamaları, sıklıkla yapılan uyarılar ve döngünün bu şekilde devam etmesi… Asla değişmez.

Çoğu internet kafe ufak tefek atıştırmalık ve fast-food ürünleri de müşterilerine sunuyor. Sipariş edilen patates kızartmalarını oyun arasında ağza tıkıştırırken bir yandan da süreyi en verimli şekilde kullanmaya çalışmak bir nesle zaman planlaması konusunda master yapırdı.

Öyle günler olur ki müdavimi olduğunuz internet kafede değil boş masa bulmak, adım atacak yer bulmak dahi mümkün olmaz. Böyle durumlarda tek çare boş masa beklemektir. Hele bir de kalabalık bir arkadaş grubu ile gidildiyse vay halinize. Ya tıpış tıpış geri döneceksiniz ya da herkes için bir masa boşalana kadar bekleyeceksiniz.

Nedendir bilinmez her internet kafe müdaviminin bir favori bilgisayarı vardır. Kafedeki her cihaz hemen hemen aynı olsa da o bilgisayarın daha iyi performans gösterdiği, klavyesinin daha rahat olduğu ya da konumunun çok daha iyi bir yerde  olduğu iddia edilir.  Mutlaka o bilgisayar tercih edilir, hatta boş değilse yeri gelir uğrunda beklenilir.

Yanlış anlaşılmasın bu kit atmak takım arkadaşına ilk yardım kiti vermek anlamına gelmiyor. Bir oyunda iddialaşıldıysa internet kafeye ‘kit atmaya’ gitmek adettendir. Yenilen kişi her iki tarafın da hesabını öder, bu yazılı olmayan bir kuraldır.

İnternet kafede oyun oynamaya karar verdiyseniz izlenmeyi de kabul etmiş olmanız gerekiyor. Görünürde herkes kendi işi ile meşgulmüş gibi görünse de koridordan geçen, kafeden çıkan ya da tuvalete giden herkesin gözü sizin ekranınızda olacak. Hatta ve hatta direkt olarak başınızda durup oyununuzun kritiğini yapan insanlar bile bulabilirsiniz.

Yeri gelir internet kafe içerisinde, yeri gelir başka kafelerin de katılımları ile düzenlenen turnuvaların tadı hep bir başka olur. Belli başlı bazı oyunların zaman zaman düzenlenen bölgesel ya da ulusal turnuvalarının ilk basamakları da genelde belirlenmiş olan internet kafelerde gerçekleşir. O günlerin atmosferi > derbi maç atmosferi.

Yeni nesil rekabetçi oyunlar da internet kafelerde oyuncular tarafından çokça oynansalar da bazı oyunlar var ki asla eskimiyorlar. Counter Strike 1.5, 1,6 ya da Age of Empires 2 gibi oyunlar çıkışlarının üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen hala her internet kafenin her bilgisayarında yüklüdür.

O kulaklık, o mouse kim bilir sizden önce kim tarafından nasıl kullanıldı. Yani, insanın içi pek kaldırmasa da bir noktada el mahkum kullanmak zorunda kalınan şeyler bunlar. Yine de çoğu oyuncu özellikle kulaklıkları direkt olarak kafasına takmaktansa omuzlarına indirerek kullanmayı tercih ediyor.

Sürenizin bitmesine yeni bir maç daha yapmanıza yetmeyecek kadar az kalmıştır, ya da bir şekilde vakit öldürmeniz gerekiyordur. İşte o anda imdada bu oyunlar yetişir. GTA Vice City, San Andreas gibi single player klasikler hala her internet kafe bilgisayarında bulunuyorsa sebebi birazcık da budur.