Mammedov, “Covid-19 virüsü bu enzimi bloke ediyor. Bu enzimin bedende azalması insanda önemli sağlık sorunlarına neden oluyor. Yoğun bakımda olan hastaların büyük bölümünde bu enzimin az miktarda bulunduğu gözlemlendi. Biz Transient Bitki Ekspresyon Sistemi ile bu enzimin yüksek oranda oluşturulmasını sağladık. Artık bu enzimi insanların hayatını kurtarmak için piyasaya sunmaya hazırız” şeklinde konuştu.
TEDAVİDE DE KULLANILABİLİR
Aynı zamanda Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Biyoteknoloji Enstitüsü Aşı Bilim Kurulu üyesi olan Prof. Dr. Mammedov, bitkiden ürettikleri bu proteinlerin hem sprey hem de enjeksiyon formlarında tedavide kullanılabileceğini belirterek, “Maddi kaynağın bulunması halinde tedavide kullanılacak olan ilaç 4 ay içinde piyasaya sürülebilir” diye konuştu.
Tarlan Mammedov, bitkide üretilen bu proteinlerin koruyucu özelliğinin yanı sıra, koronavirüs tedavisinde de uygulanabileceğini söyledi. Prof. Dr. Mammedov, “Enjeksiyon olarak üretimi yapılırsa, tedavi amaçlı olarak kullanılabilir. Ama bunun için faz 1 çalışmasının yapılması gerekiyor” dedi.
ANTİKOR SEVİYESİNİ ÖLÇEN KİTLER DE HAZIR
Çalışmalarını aşı, ilaç ve kit olmak üzere 3 ayaklı sürdürdüklerini açıklayan Mammedov, kit geliştirilmesinin de başarıyla sonuçlandığını açıkladı. Prof. Dr. Mammedov, “Vücudun antikor seviyesini ölçen kitler geliştirdik. Antikor seviyeleri yüksek olursa koronavirüse yakalanma riski daha azdır. Antikor seviyesi az olursa kişilerin yeniden koronavirüs hastalığına tutulma riski daha yüksektir. Biz de bu konuyla ilgili geliştirdiğimiz kitleri ticari olarak yapılan kitlerle karşılaştırdık ve analizlerde aynı sonuçları elde ettik. Bu kitler hastaların antikor seviyesini ölçmede kullanılabilir” diye konuştu.
AŞIDA FAZ ÇALIŞMALARINA GELİNDİ
Prof. Dr. Tarlan Mammedov, önemli bir aşama kat ettikleri aşı çalışmalarında da faz çalışmalarına geçmeye hazır olduklarını söyledi.
Protein temelli aşıların diğer aşılara göre avantajlarına dikkat çeken Prof. Dr. Mammedov, şöyle konuştu:
“Protein temelli aşılar, koronavirüsün çeşitli mutasyonlarına karşı etkili. Rekombinant protein temelli birkaç aşı adayı ürettik. Bu aşı adaylarında önemli testleri tamamladık. Hayvan testleri bu antijenlerin farelerde yüksek titreli antikor ürettiğini gösterdi. Bu da bitkide ürettikleri proteinlerin ümit verici bir aşı adayı olduğunu gösteriyor. Bu aşı adaylarının canlı virüslerle testlerini gerçekleştirdik. Canlı virüsün hücreye girmesini yüksek düzeyde engellediğini tespit ettik. Maddi destek sağlandığı takdirde faz çalışmalarına geçmeye hazırız.”