ATAŞEHİR, İSTANBUL (DHA) – Ameliyatsız iple yüz germe sürecinin, doğal görünen sonuçlar yaratan düz ya da kılçıklı ameliyat iplikleri kullanılarak gerçekleştirildiğini belirten Uzm. Dr. Figen Akın, “Ciltte ortalama 6 ay kalan ipler cilt altında eriyip kaybolur lakin cildin yenilenme, kırışıklıkların giderilmesi ve sarkmalara karşı tesiri devam eder. Bu tekrar yapılanma 2 yıl kadar sürer” dedi.
Örümcek ağı estetiğiyle daha inançlı ve çabuk sonuçlar görülebileceğini söyleyen Medicana Ataşehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Figen Akın, bilhassa sarkan yanak ve çene manzarası için epeyce tesirli bir usul olduğunu belirtti. Sürecin, iplerin kanül yardımıyla sarkan bölgelere yerleştirilerek askıya alınması metodu olarak da bilindiğini anlatan Uzm. Dr. Figen Akın, “İşlemde elastikiyeti kaybolmuş bölgeleri tekrardan eski durumuna getirmek için alerji yapmayan ameliyat iplikleri kullanılıyor. İple yüz germe tekniğinin en büyük avantajı ameliyatsız bir süreç olması. Genel anestezi gerektirmiyor. Üstelik hayli kısa müddetli bir süreç; yaklaşık 30-45 dakika kadar sürüyor” diye konuştu.
TESİRLİ OLDUĞU ALANLAR
Ciltte ortalama 6 ay kalan iplerin cilt altında eriyip kaybolduğunu fakat cildin yenilenme, kırışıklıkların giderilmesi ve sarkmalara karşı tesirinin devam ettiğini söyleyen Uzm. Dr. Figen Akın, “Bu yine yapılanma 2 yıl kadar sürer. İple yüz germenin tesirli olduğu alanlar; yanak bölgesine hacim kazandırma, çene sınırının düzeltilmesi, kaş kaldırma, çene altındaki sarkmanın azaltılması, nazolabial çukurun (burundan dudağa uzanan çukurun) güzelleştirilmesi. Bu süreç, çok ağır sarkma ve oturmuş derin çizgilere sahip olmayan bireyler için ülküdür. Hem erkeklere hem bayanlara uygulanabilen örümcek ağı iple yüz germe süreci çoklukla 35 ila 60 yaş ortası, daha genç ve dinamik görünmek isteyen fakat yüzünde çok önemli elastikiyet kaybı yaşamadığından önemli ve açık bir yüz gerdirme operasyonuna muhtaçlık duymayan hastalara uygulanmaktadır. Süreç genel anesteziye gerek duyulmadan sadece lokal anestezi ile gerçekleştirilir” tabirlerini kullandı.
“ŞİŞLİK, KIZARIKLIK YAHUT MORLUĞA KARŞI BUZ KOMPRESİ UYGULANMASI”
Hastaların uygulama sonrasında çabucak günlük aktivitelerine dönebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Figen Akın, bu mühlet zarfından evvel ağzın çok geniş açılması yahut abartılmış mimiklerin yapılmasından ve süreçten 3 hafta sonrasına kadar yüzün ovuşturulmasından, yüz üstü yatmaktan kaçınılması gerektiğini belirtti. Akın, 3 haftanın sonunda süreç gören bölgeleri olağan olarak hareket ettirmeye başlanabileceğini, sürecin akabinde birinci birkaç gün içerisinde kimi şişlik, kızarıklık yahut morluklar olması doğal olarak karşılanmakta ve bunları azaltmak için buz kompresi uygulanmasını önerdi.
