Bazen küçük bir bakış beşere dünyaları verir. Bazen küçük bir bakış insanı cehennemin derinliklerine yollar.
– Jean Jacques Rousseau
Bakışlar, bağlantı kurarken, hislerimizi ve niyetlerimizi söz etmek için kullandığımız güçlü bir araçtır. Bakışlar, insanların duygusal durumlarını ve niyetlerini gösteren doğal bir tabir biçimidir ve yüz sözüyle birlikte bağlantımızın en değerli bileşenlerinden biridir.
Bazen bir bakış ne çok mana barındırır. Bakışlar, bir insanın diğer bir beşere ne kadar ilgi gösterdiğini ne kadar samimi olduğunu ve ne kadar inanç verdiğini gösterir. Örneğin, birisiyle samimi bir diyalog kurarken, direkt bakmak ve göz teması kurmak, karşındakine odaklandığınızı ve onunla ilgilendiğinizi gösterir. Bu, inanç hissini arttırır ve karşılıklı samimiyet hissi yaratır. Tıpkı halde, sevgi, hürmet, takdir ve minnettarlık üzere olumlu hisler, bakışlarla tabir edilebilir.
Bakışlar tıpkı vakitte birisinin ne kadar rahat yahut huzurlu olduğunu da yansıtabilir.
Birisi korkulu, dehşetli yahut kaygılıysa, bakışları ekseriyetle kaçacak, yerine bakacak yahut daima hareket halinde olacaktır. Bu, kişinin kendini rahat hissetmediğini ve konforlu olmadığını gösterir. Bazen de utangaçlıktır bakışları kaçıran sebep…
Bakışların ehemmiyeti, romantik ilgilerde de epey büyüktür. Partnerinize direkt bakmak, onunla irtibat kurduğunuzu ve ilgilendiğinizi gösterir. Ayrıyeten, romantik bir ilgideki özel anlarda, bakışlar çok derin bir duygusal bağ yaratır ve karşılıklı sevgi ve tutkunun tabiri olarak kabul edilir.
Göz temasının kurulması, romantik bir bağlantının başlangıcında epeyce kıymetlidir ve birçok vakit karşılıklı hislerin bir göstergesi olarak kabul edilir. Partnerin ile ya da duygusal ilginin olduğu kişi ile göz teması seni heyecanlandırabilir ve kalbinde bir coşku yaratabilir. ‘İçimde kelebekler uçuşuyor’ halinde söz edilmeye çalışılan bu his heyecan düzeyini artırdığı için bu his içimize yerleşir. 😉
Bazen, göz temasının kurulamaması yahut kaçırılması, romantik bir münasebetin başlangıcında bir mani olarak görülebilir. Fakat bu pürüzün üstesinden gelmek, bağın ilerlemesi ve daha da güçlenmesi açısından kıymetlidir. Birinci adım, karşılıklı bağlantı ve anlayıştır. Bağın ilerlemesi için her iki tarafın da dürüst olması, hislerini açıkça söz etmesi ve karşısındakini anlaması gerekmektedir.
Bir ilgi, yalnızca göz temasının kurulması yahut kaçırılmasıyla hudutlu kalmamalıdır. Alakayı besleyen, hürmet, anlayış, inanç, sadakat, bağlantı ve birbirine karşı duyulan derin sevgi üzere öteki faktörler de epeyce kıymetlidir. Şayet bir alakada yalnızca göz teması varsa ve öteki faktörler yoksa, bu münasebetin uzun ömürlü olması sıkıntı olabilir.
“Bakarken kıyamamak mı yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?” diye sormuş Özdemir Asaf.
Sizce hangisi?
İçinizde kelebekler uçuran bakışlarla dolu günler…
Sevgilerimle…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar külliyen muharrirlerinin özgün fikirleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
