Bilim Şurası Üyesi İlhan: “İnşallah güz periyodunda biz de öğrencilerimize kavuşacağız ve kampüslerimiz yeniden öğrencilerimizin sesleri ile şenlenecek”
“Sürecin yüz yüze başarılı bir biçimde devam edeceğine inanıyorum”
“Önlemlere uyarsak önümüzdeki devri daha muvaffakiyet ile rahat bir halde yüz yüze geçirebiliriz düşüncesindeyim”
ANKARA – Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, üniversitelerde başlanması hedeflenen yüz yüze eğitimle ilgili, “Güvenli Yerleşke Rehberi ve Uzaktan Eğitim Rehberi ile süreç ilerleyecek. İnşallah güz devrinde biz de öğrencilerimize kavuşacağız. Kampüslerimiz yeniden öğrencilerimizin sesleri ile şenlenecek. Bir ortada olacağız. Hem eğitim alacaklar hem de toplumsal hayatlarına katkıda bulunacaklar” dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, YÖK Lideri Prof. Dr. Erol Özvar tarafından açıklanan üniversitelerde yüz yüze eğitim kararının kurallara uyulduğu surece ezasız geçeceğini düşündüğünü söyledi. Prof. Dr. İlhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yükseköğretim kurumlarına yeni periyot için hedeflenen yüz yüze eğitim kararının öğrenciler kadar akademisyenleri de memnun ettiğini ve gerekli tedbirler alınması halinde bir sorun olmayacağını belirtti. Bilim Konseyi Üyesi İlhan, “Ülkemizde 8 milyon üniversite öğrencimiz var. Öğretim üyelerini de sayarsak bu sayı çok önemli bir sayıya erişiyor. Dün YÖK Lideri Erol Özvar, üniversitelerin rektörleri ile buluştu. Yeni periyot ile ilgili vizyonu rektörler ile paylaştı. Bir kez pandemi devri sıkıntı bir periyot. Hepimizin güç devirler yaşadığı lakin üniversitelerin eğitimi aksatmadan devam ettirdiği, yüz yüze olmamanın getirdiği tahminen ruhsal olarak insanları etkileyen bir süreç de olsa eğitimine devam ettiği bir süreç oldu. Önümüzdeki periyot için de baktığımızda aslında, yüz yüze eğitimin öncelikli olduğunu dün YÖK Lideri Erol Özvar açıkladı. Buna nazaran de tüm üniversitelerde gerekli tedbirler alın arak hem programlar özelinde hem de vilayetler ya da bölgeler özelinde pandemi şartları yahut kendi imkanları doğrultusunda kıymetlendirme yapmaları sonucunda eğitimi olabildiğince yüz yüze yapmaları gerekecek” formunda konuştu.
“Sürecin yüz yüze başarılı bir formda devam edeceğine inanıyorum”
Üniversitelerde yer alan her programın kendine has özelliği olduğunu anımsatan Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Sadece uygulama içeren programlar var ya da çok büyük çoğunluğu uygulama içeren programlar var, Tıp üzere. Daha çok uygulama içermeyen programlar var. Bunlar içerisinde de olabildiğince Yükseköğretim Kurumu tarafından hazırlanan İnançlı Yerleşke Rehberi ve Uzaktan Eğitim Rehberi doğrultusunda öğrencilerin risk alacak davranışlar içerisinde bulunmadan, sınıfların havalandırılması, ders saatlerinin blok yapılmaması ders saatlerinin makul bir kısalıkta tutulmasıyla üniversitedeki öğretim üyelerimizin, idari çalışanımızın de dayanakları ile birlikte sürecin yeniden yüz yüze başarılı bir biçimde devam edeceğine inanıyorum” tabirlerini kullandı.
“İnşallah güz devrinde biz de öğrencilerimize kavuşacağız ve kampüslerimiz tekrar öğrencilerimizin sesleri ile şenlenecek”
Türkiye genelinde üniversitelerde, vilayet dışından öğrenci alımının epey fazla olduğuna dikkat çeken Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, şunları kaydetti:
“Üniversiteler sürece bir oldukça hazırlıklıydı. Aslında sürecin öncesinde de programların yüzde 40 seviyesinde uzaktan olabileceği konusunda bir yaklaşım belirlemişti Yükseköğretim Kurumu. Biz hepimiz hazırlıklarımızı gerçekleştirdik. Böylelikle yerine nazaran hibrit olmakla, yerine nazaran yüz yüze eğitimin daha fazla olması, yerine nazaran uzaktan eğitim ile alınacak derslerin uzaktan alınması yoluyla hem öğrencilerimizin eğitimlerinin aksamaması uygulamalı eğitimlerin bilhassa alanda ve yerinde gerçekleşmesi lazım. Lakin teorik eğitimlerin de çok kalabalık sınıflarda risk olmaması için gereken tedbirler ile birlikte, İnançlı Yerleşke Rehberi ve Uzaktan Eğitim Rehberi ile süreç ilerleyecek. İnşallah güz devrinde biz de öğrencilerimize kavuşacağız. Kampüslerimiz tekrar öğrencilerimizin sesleri ile şenlenecek. Bir ortada olacağız. Hem eğitim alacaklar hem de toplumsal hayatlarına katkıda bulunacaklar. Tabi bu Türkiye’nin geneli için geçerli. Üniversitelerin açılması yalnızca büyükşehirlerimizi, Ankara ve İstanbul’u ilgilendirmiyor. Baktığımız vakit, tüm Anadolu’daki kentlerimiz öğrencilerini bekliyorlar. Zira pek çok kentimizde vilayet dışından gelen çok sayıda öğrenci var. Bizlere de Ankara’daki üniversitelere de baktığımızda vilayet dışından gelen çok sayıda öğrenci var. O yüzden öğrenciler de tedbirlerine uyarlarsa, örneğin yerleşkeye girildiği andan itibaren maske takılması, maskenin çıkarılmaması ve fiziki uzaklık ile hijyen kurallarına dikkat ederlerse sürecin daha rahat geçeceğine inanıyorum.”
“Önlemlere uyarsak önümüzdeki periyodu daha muvaffakiyet ile rahat bir halde yüz yüze geçirebiliriz düşüncesindeyim”
YÖK Lideri Erol Özvar, yükseköğretim kurumlarında yapılacak yüz yüze eğitim süreci hakkında yaptığı açıklamasında, yurtlarda kalacak öğrencilerden aşılı olanlar ile olmayanların farklı alanlarda kalması ve aşısız olanlara da sistemli olarak PCR testi yapılmasının önerildiğini belirtmişti. Bu teklifin yerinde olduğunu belirten Bilim Konseyi Üyesi İlhan, “YÖK Lideri’nin önerisi çok akılcı ve çok mantıklı bir teklif. Zira şahısların birbirini enfekte etmemeleri gerekiyor. Tabi bu şu manaya gelmiyor,; aşı olan kişi de enfekte olabilir, olmayan da olabilir. Lakin aşılı olmayanların riski daha yüksek. Bu türlü bir yaklaşımın benimsenmesi gerçek olacaktır. Her öğrencimiz de aslında yurtta kalmıyor. Konutlarda kalan gençlerimiz var. Hepimiz öğrencilik yaşadık. Meskenlerde kalabalık bir halde bir ortaya gelmeler kelam konusu olabiliyor. Benim buradan tüm gençlere çağrım, olabildiğince az sayıda kalabalık olmaya çaba etmeleri, kalabalık olarak bir ortaya geliyorlarsa kesinlikle ortamın pak hava ile havalandırılmasına imkan vermeleri lazım. Yoğunluğu azaltmalı ve bir ortaya geldikleri yerler kapalı yerlerse de maske takmaktan muhakkak vazgeçilmemeli. Bunlara uyarsak önümüzdeki devri daha muvaffakiyet ile rahat bir formda yüz yüze geçirebiliriz fikrindeyim. Tabi öğrencilerimizin aşı olması hem kendileri hem de arkadaşlarını, mümkün enfeksiyonları ailelerine taşımamaları istikametinde de hakikat bir esirgeyici yaklaşım olabilir” açıklamasında bulundu.
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Utku Şimşek