Yaramaz kelimesinin anlamı, her ne kadar çocuk için özel bir anlam oluşturulmuşsa da (yaramaz: kendisine yasaklanan şeyleri yapmakta direnen, söz dinlemeyen, uslu durmayan), bir işe yaramayan, uygun ve yararlı olmayan demektir. Çocuk için oluşturulmuş anlamı da en az temel anlamı kadar üzücüdür. Çocuklara yaramaz diyerek onları etiketlediğimizde onların zihninde oluşan düşünce de maalesef işe yaramadıklarıdır. Çocuk çevresindekiler tarafından yaramaz kelimesini her duyduğunda bir işe yaramadığını düşünerek üzülür. Üzüldükçe kendisini ifade etmenin alternatif bir yolunu bilmediği için ısrarla aynı davranışları devam ettirir. Kim bilir belki de bu yüzden yaramazın anlamını “kendisine yasaklanan şeyleri yapmakta direnen” şeklinde tanımlamışlardır.
Çocukların yaramazlık olarak tanımlanan davranışları genellikle kızgın hissettiği ve saldırgan davrandığı durumlardır. Vurmak, kırmak, bağırmak gibi saldırgan davranışlarla çocuk dış dünyaya sesini duyurmaya çalışır.
Neden çocuklar bazen istemediğimiz davranışları yapma konusunda ısrar ederler?
Çocuklar zaman zaman düşüncelerini ve duygularını ifade etmekte zorlanabiliyorlar. Öfkeli olduklarında ya da bir sıkıntıları olduğunda normalden farklı davranışlar sergileyebilirler. Aynı zamanda anne veya babadan biri iş ya da herhangi bir sebepten dolayı şehir dışına çıkmışsa, kurallara ilişkin bilgi eksikliği varsa, taşınma gibi onun günlük rutinini etkileyen bir durum varsa ya da çocuk ihtiyacı olan ilgiyi ebeveynlerinden alamıyorsa yine normalden farklı davranabilir.
“Yaramazlık diye adlandırdığımız bu davranışları nasıl önleyeceğiz?”
Unutmayın! Çocuğunuzun en çok ilgiye ve sevgiye ihtiyacı olduğu zaman ilgi ve sevgiyi en az hak eder gibi göründüğü, yaramazlık yapıyor diye nitelendirdiğimiz anlardır. Böyle zamanlarda onlarla her zamankinden daha fazla bağ kurmaya, onlara her zamankinden daha fazla dokunmaya özen gösterelim.