HIV ve AIDS hakkında gereğince bilgi sahibi değilseniz sizi içeriğe alalım!
1. HIV bağışıklık sistemine saldıran bir virüstür.
“Human Immunodeficiency Virus” (İnsan Bağışıklık Yetersizliği Virüsü)’nün kısaltması olan HIV, HIV müspet ya da HIV ile enfekte olan bireyden HIV taşımayan bireye yani beşerden beşere aktarılmaktadır. HIV bedenin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüs çeşididir. Bilhassa de bağışıklık sistemindeki savunma sistemine saldıran virüs bedende büyük hasarlara yol açmaktadır.
2. Düşünülenin tersine HIV öpüşmekle yahut öksürmekle aktarılmaz.
HIV ile ilgili yaratılan birtakım algılar bu virüsün öpüşmek, öksürmek ve hatta sarılmak üzere aksiyonlarla aktarıldığını varsayar. Bilakis aktarma yolları epeyce sonludur. Tıpkı ortamda bulunmakla ve birebir havayı solumakla, kan içermediği ve açık yara olmadığı takdirde virüsü taşıyan kişinin tükürük, gözyaşı, ter, kusmuk, balgam, idrar, dışkı üzere beden salgıları yoluyla temasta bulunmakla virüs aktarılmaz.
3. HIV aktarılması için gereken 4 temel durum bulunmaktadır.
HIV aktarılması için temelde 4 öge vardır: Cinsel alakada bulunmak, virüs taşıyan kanın aktarılması, anneden bebeğe geçmesi, enfekte organ ve doku nakli olmak. Cinsel bağlantıda bulunmak, bir bebek dünyaya getirmek yahut onu emzirmek HIV aktarmayabilir fakat yüksek aktarma ihtimaline sahiptir.
4. Bedenimize HIV aktarılmasına neden olan ögeler nelerdir?
Cinsel münasebet sırasında erkek bireylerin sperminde, bayan bireylerin de vajina salgısında bulunan HIV, partnerlerin bedenlerine girerek HIV müspet olmalarına yol açabilir. Bunun yanında bütünlüğü bozulan deriye yahut mukozaya HIV müspet olan bireyin kanının bulunduğu eşyalarla olan temas sırasında aktarma gerçekleşmektedir. Ek olarak da HIV, HIV olumlu olan bir anneden bebeğine çeşitli yollarla geçebilir.
5. Kesin bir tedavi bilinmese de denetim altına almak için farklı tahliller vardır.
HIV hakikat tedavilerle bedende belirlenemeyecek noktaya getirilebilir. İlaçlar sistemli alındığı sürece HIV+ bireyler olumsuz bir tesir olmadan hayatlarına devam edebilirler. B eşittir B unsuruna nazaran virüs diğerine aktarılamayacak kadar az düzeye çekilir ve virüs kanda belirlenemiyorsa, aktarılmıyor demektir.
6. Tüm bireylere korunmasız cinsel münasebeti sırasında virüsün aktarılma oranı birebirdir.
Hem erkek hem de bayanların sperm ve vajina salgılarında şayet varsa HIV ağır bir biçimde bulunur. Yani bir cinsiyetten başkasına geçebilecek olan HIV tıpkı ihtimali taşımaktadır.
7. HIV ve AIDS’in birlikte anılmasının bir nedeni var 👇
“Acquired Immune Deficiency Syndrome” (Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu)’un kısaltması olan AIDS, HIV’in sebep olduğu bir rahatsızlıktır. HIV/ AIDS olarak da kısaltılan AIDS, HIV bireyin bedeninde yol açtığı tahribatın ileri düzeye ulaştığının göstergesidir. AIDS’e kısaca HIV’in bir safhasıdır da diyebiliriz.
8. AIDS aktarılmaz!
Az evvel bahsettiğimiz üzere AIDS, HIV’in ileri bir safhası olduğundan ötürü aktarılan HIV olacaktır. Bu nedenle de AIDS aktarılabilen bir şey değildir. Kısa bir halde özetlemek gerekirse HIV aktarılırsa AIDS olunur.
9. HIV taşıyan bireylerin hepsi AIDS değildir!
AIDS birinci çıktığı vakitlerde hayli öldürücü bir sendrom olarak kabul ediliyordu fakat ilerleyen tıp ile birlikte AIDS’in sebep olduğu vefatlar büyük oranda azaltılmıştır. Bunun yanında kan ölçüm ve ELİSA üzere testlerle HIV kolay kolay ortaya çıkabilmektedir. Bu testlerle birlikte bireylere erken teşhis konulabiliyor ve izlenen tedavi yollarıyla da virüsü taşıyan bireylerin AIDS olmalarının önüne geçilmeye çalışılıyor.
10. Bonus: HIV’den korunmak ve HIV’e karşı oluşan önyargılarla çaba etmek için yapabilecekleriniz;
-
HIV ve AIDS’in farkı, tedavi metotları ve dayanak sistemleri hakkında araştırmalar yapıp bilgi sahibi olabilirsin.
-
Önyargılı ve negatif bir biçimde yaklaşmayıp, kapsayıcı ve güçlendirici bir lisan kullanarak ayrıştırıcı tabirler kullanmaktan kaçınabilirsin.
-
Hem HIV hem de öbür cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlara karşı müdafaa sağlayacak olan prezervatif ve oral bariyeri kullanabilirsin.