Bu içeriğimizde cinsel davranışlarda onayın kavram olarak ne olduğunu ve değerinin ne olduğunu daima birlikte inceleyeceğiz!
Onay, aşikâr bir fiziksel/cinsel davranışı özgür iradenle, kelamlı olarak yahut vücut lisanıyla onaylaman yani kabul etmen manasına gelir.
Cinsel davranışlar açısından onay tıpkı vakitte bağlantı kurma, soru sorma, birbirini dinleme ve birbirinin hudutlarına hürmet gösterme manasına gelir.
Onay, ilgilerde saygılı ve inançlı yollar bulmayı sağlayan, yanlış anlaşılmaların ve cinsel şiddet davranışlarının önüne geçmek için yardımcı olan pratik bir uygulamadır.
Onay tek defalıktır!
Bir davranış için onay vermen, öteki davranışlara da onay verdiğin manasına gelmez. Biriyle bir davranışa onay vermen, tıpkı davranışa diğeriyle onay vereceğin manasına da gelmez.
Onay kısa sürelidir!
Bir davranışa bugün onay vermen, yarın da onay vereceğin manasına gelmez.
Cinsel davranışın başladığı an bireyden şahsa farklılık gösterir. Kimisi için inançlı olan bir temas, bir oburu için hudut ihlali olabilir.
Birinin güzeline giden bir davranış, oburunu rahatsız edebilir. Onayı olduğunu varsaymak ya da “hayır” yanıtını beklemek yerine her adımını karşındakinin onayını alarak atarsan, birinin bir davranışı isteyip istemediğinden emin olabilirsin. Partnerinin ne halde yaklaşılmasından hoşlandığını vakit içinde keşfedebilirsin.
Arzu ve onay farklı şeylerdir.
Bu nedenle arzulamak tek başına onay vermek manasına gelmez. Kelamla söz edilmeyen karşılıklar, mimikler ve yansılar -örneğin inlemeler ya da cinsel uyarılmalar- her durumda onayın göstergesi değildir.
Bazen kararsız kalınan ve onay verilmeyen durumlarda da bedende kimi uyarılma belirtileri olabilir. Kişinin güzeline gitsin ya da gitmesin, cinsel içerikler (bu bazen şiddet içeren sinemalar, diziler, belgeseller, erotik kitaplar vb. olabilir) otomatik olarak beyne ‘uyarı’ sinyali gönderir ve bu da kimi bedensel reaksiyonları meydana getirir: mesela cinsel organlara kan akışının hızlanması, kalp atışlarının ve nefes alıp vermenin artması, yanakların kızarması, erekte olmak, ıslanmak gibi…
Bir cinsel davranış karşısında sessiz kalmak da onay göstergesi değildir ve her vakit “evet” manasına gelmez.
Örneğin, kişi daha fazla düşünmeye gereksinim duyuyor ya da istemediğini söz etmesi durumunda karşısındaki kişinin vereceği yansıdan çekiniyor olabilir. Bir kişinin kelam konusu aksiyonu istemediğini tabir etmemesi, ‘hayır’ dememesi, sessiz kalması, onay verdiği manasına gelmez. Bir davranışa başlamak için onay vermek, onu sürdürmek için de onayın olduğu manasına gelmez.
Bir cinsel davranışa dair partnerin onayının olup olmadığını anlamak için soru sorulduğunda karşılık dolaylı ya da direkt biçimde bazen “evet”, bazen “hayır” olabilir.
Flört alakaları içerisinde “hayır” karşılığıyla karşılaşmak her vakit kolay olmayabilir. Bunun üzerine düşünmek ve “hayır”ı kabul etmek bir süreç gerektirebilir. Aşağıdaki birkaç teklif bu süreçleri kolaylaştırabilir.
Onay, cinsellikle cinsel şiddeti birbirinden ayıran çizgidir.
Temel unsur, öbürleri ile ilişkilenirken ferdî hudutları zorlamamak ve bu hudutlara her şartta saygılı olmaktır. Cinsel bağ, tarafların tamamının faal özneler olarak karar süreçlerine dahil olduğu, yalnız tek taraflı bir onay alan ve bir onay verenden ibaret olmayan; karşılıklı bağlantı, keyif ve haz odaklı aksiyonları kapsar.