Metal dedektörü üzere çalışan özel bir aygıt, İngiltere’de Ulusal Sıhhat Hizmetleri’nin (NHS) göğüs kanseri tedavisi için tavsiye ettiği prosedürler ortasına girdi.
BBC Digital Sıhhat Editörü Michelle Roberts’ın haberine nazaran aygıt, göğüs kanserinin yayılıp yayılmadığını tespit etmeyi amaçlıyor.
İngiltere’nin sıhhat ve bakım alanındaki denetleyici kurumu NICE’in tavsiye ettiği yol, hastanelerde kanserin teşhis ve tedavisini de kolaylaştırabilir.
Aygıt nasıl çalışıyor?
Sentimag isimli bu gürültülü aygıt, derinin yüzeyinde hareket ettirilerek kanserli dokunun etrafına enjekte edilen manyetik sıvıyı (Magtrace) takip ediyor.
Sıvının bedende nereye yöneldiğini izleyen aygıt, kanserin yayılmış olabileceği bölgeleri tespit ettiğinde de biplemeye başlıyor.
Daha sonra kanserli hücreden doku ya da sıvı alınarak biyopsi yapılabiliyor.
“Meme kanserine yakalanan beşerler kanserin öbür organlara yayılıp yayılmadığını bilmek istiyorlar” diyen KAÇ yetkilisi Jeanette Kusel, bu teknoloji ile radyoloji üniteleri olmayan ya da imkanları hudutlu olan hastanelerde kanser teşhis ve tedavisinin daha süratli yapılabileceğine dikkat çekti.
Günümüzde birtakım hastaneler, zararsız radyoaktif boya enjekte etmek ya da ultrason üzere sistemlere başvuruyor.
Lakin pek çok ülkede hastanelerin bu teknolojilere erişimi yok.
Biyopsiyi kolaylaştırıyor
Sentimag aygıtı, içeriğinde manyetik demir oksit unsuru olan, kahverengi bir sıvı enjekte edilerek çalışıyor.
Enjekte edildiğinde bu sıvı tanecikler halinde lenf sistemi tarafından emiliyor, kanser hücrelerinin bir tümörden öbür yerlere sıçradığında izlemesi beklenen yoldan ilerliyor. Bu hücreler birden fazla vakit koltuk altı üzere bölgelerde bulunan lenf bezlerine yapışıyor.
Sıvı, lenf bezlerini koyu kahverengiye boyayarak, hekimlerin biyopsi yapmasını da kolaylaştırıyor.
Kimi hastalar enjeksiyondan sonra cilt dokusunda renk değişimi olduğunu fark etse de, bu kahverengimsi renk vakitle kayboluyor.
İngiltere Sıhhat Bakanı Sajid Javid, aygıtın İngiltere’de en çok görülen kanser çeşidi olan göğüs kanserinin yayılmasının önüne geçebileceğini söylüyor.
