Günümüzde bilgi kirliliği her alanda epeyce fazla lakin sıhhat alanındaki bilgi kirlilikleri büyük kayıplara yol açabilir. Genç olmak, kalp krizi riskini sıfırlar mı? Bu sorunun yanıtı ve daha fazlası için içeriğimize bekleniyorsunuz👇
Kaynak: https://www.huffpost.com/entry/heart-…
1. Yanlış: Gençseniz kalp sıhhatinizle ilgili tasa etmenize gerek yok.
Elli yaşın altındaysanız, kalp sıhhatiniz için endişelenmenize gerek olmadığını düşünebilirsiniz. Kalp hastalığı riskinizin yaşla birlikte arttığı yanlışsız olsa da, kalp sıhhati ömür şekli alışkanlıklarından direkt etkilendiği için rahatsızlıklar erken yaşta da başlayabilir. Kalp sıhhatinizi takip etmek kelam konusu olduğunda kolesterol, kan basıncı ve kan şekeri üzere risk faktörlerinin ölçülmesi, fizikî değerlendirmenin ve muhakkak testlerin yapılması gerekir.
‘Kalp hastalığı için değiştirilebilir yedi ana risk faktörü ortasında sigara içmek, hareketsizlik, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri, çok kilo ve makûs beslenme yer alıyor. Değerlerinizin iyi olduğunu varsayarsak, benim temel kuralım şu: Tetkiklerinizi yirmili yaşlarda iki kere, otuzlarınızda üç kere, kırklarında dört sefer ve elli yaşından sonra yılda bir kere yaptırılması gerektiğidir.’
-Kardiyolog Dr. Elizabeth Klodas
2. Yanlış: Kardiyovasküler sıhhat için sırf HDL (diğer ismiyle güzel kolesterol) kolesterola odaklanmalısınız.
Sağlıklı hücreler oluşturmamıza yardımcı bir unsur olan kolesterol sanıldğının tersine büsbütün ziyanlı değildir. İki kolesterol tipi vardır. Güzel kolesterol olarak bilinen yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL), kolesterolü kan dolaşımımızdan çıkarılabileceği karaciğere taşır. Makûs kolesterol olarak bilinen düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ise kolesterolü direkt atardamarlarımıza götürür.
‘Kan sirkülasyonunda kalp atardamarlarında birikebilecek daha fazla plak mevcut olduğu için yüksek LDL kolesterol düzeyleri kalp hastalığı riskini artırıyor.’
– Dr. Joyce Oen-Hsia
Araştırmalar, HDL kolesterolü artırmanın majör kardiyak hastalıkların riskini azaltmakla hiçbir bağı olmadığını göstermekte.
Bitki ve lif bakımından yüksek lakin doymuş yağ oranı düşük bir beslenmeye sahip olmak üzere faktörler, LDL kolesterol düzeyinizi düşürmede olumlu bir rol oynayabilir.
3. Yanlış: Tüm yağlar sıhhate ziyanlıdır.
Trans ve doymuş yağ alımının kalp hastalığı riskinizi artırdığı yanlışsız olsa da , optimal kalp sıhhati için düşük yağlı bir diyet gerekli değildir. Araştırmalar, tekli doymamış ve çoklu doymamış yağlar üzere sağlıklı yağların istikrarlı beslenmenin ve hastalık riskinin azalmasının anahtarı olduğunu göstermekte.
‘Hiçbir besin tek dozda kronik hastalığa neden olmaz, lakin kırmızı et ve tereyağı üzere doymuş yağ oranı yüksek besinleri, zeytinyağı ve avokado üzere doymuş yağ oranı düşük ve çoklu doymamış ve tekli doymamış yağ oranı yüksek besinlerle değiştirmek, kardiyovasküler hastalık riskinizi azaltabilir.’
-Danielle Belardo
Bir yağın bitki bazlı olması, o yağın kalp açısından büsbütün sağlıklı olduğu manasına gelmez. Örneğin, hindistancevizi yağı çoğunlukla doymuş yağdan ibarettir, daha açık söylemek gerekirse tereyağından yaklaşık %50 daha fazladır.
‘Bireyler, günlük almaları gereken kalorilerin %5 ila %6’sını doymuş yağdan elde eden bir beslenme şekli hedeflemelidir.’
-Dr. Joyce Oen-Hsiao
4. Yanlış: Yalnızca kardiyo idmanları kalp sıhhati için yararlıdır.
Kardiyo yahut kardiyovasküler kondisyon, bir aerobik idman halidir. Hsiao, aerobik kardiyovasküler idmanın kardiyo-koruyucu tesirler sağlayan tek aktivite olmadığını belirtmekte. Kuvvet idmanları, kan basıncını düşürme üzere kardiyovasküler risk faktörlerini uygunlaştırmak de dahil olmak üzere çok sayıda faydaya sahiptir. Yetişkinlerin kalp hastalığı riskini azaltmak için haftada en az yüz elli dakika orta yoğunlukta yahut haftada yetmiş beş dakika yüksek yoğunluklu aerobik fizikî aktivite yapılması önerilmekte.
5. Yanlış: Sağlıklı beslenme ve sistemli spor kalp krizi geçirmemenizi garantiler.
Sağlıklı bir diyet uygulamak, tertipli idman yapmak ve sigara içmemek üzere sağlıklı ömür usulü değişiklikleri kalp hastalığı riskini azaltmada inanılmaz derecede kıymetli olsa da, kardiyovasküler sıhhatinizi etkileyebilecek çeşitli farklı genetik faktörler vardır. Bu faktörler, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve öteki ilgili durumlar bu riski tesirler. Ayrıyeten genetik, sıhhatsiz hayat stili üzere etkenler kalp hastalığı riskinizi artırabilir.
“Ailenizin hastalık geçmişini bildiğinizden emin olun: kan basıncınızı, kolesterolünüzü öğrenin ve diyabet ve öbür kronik hastalıklar üzere başka kıymetli kardiyovasküler risk faktörlerinizi hekiminizle görüşün.’
-Dr. Belardo
