Osteoporoz, kelime olarak süngerimsi (gözenekli) kemik anlamına gelir. En sık görülen metabolik kemik hastalığıdır. Düşük kemik kütlesi ve kemik mikromimari yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık riskinin artması ile sonuçlanan bir iskelet sistemi sorunudur. 50 yaş üzerindeki her üç kadından birinde (meme kanserinden fazla) ve 50 yaş üzerindeki her beş erkekten birinde (prostat kanserinden fazla) görülmektedir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Berrin Akpınar, halk arasında kemik erimesi olarak bilinen osteoporoz hakkında bilgiler verdi.
OSTEOPOROZDA RİSK FAKTÖRLERİNE DİKKAT
Osteoporozda risk faktörlerine dikkat çeken Dr. Akpınar, “Osteoporozda risk faktörlerini şöyle sıralayabiliriz; yaş (kadınlarda 65 yaş, erkeklerde 70 yaş üzeri), 40 yaşından sonra düşük enerjili travma ile kırık oluşma öyküsü, düşük vücut ağırlığı, sigara içme ve alkol kullanım öyküsü, birinci derece akrabalarında osteoporoz ve osteoporotik kırık öyküsü, boy kısalması, erkeklerde düşük testosteron, kadınlarda düşük östrojen seviyeleri, tiroid hormon bozuklukları, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, hareketsiz yaşam tarzı, erken menopoz, romatizma hastalıkları, KOAH, çölyak hastalığı, kanser, bazı endokrin rahatsızlıklar, kortizon, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar, epilepsi ilaçları ve mide asidini düzenleyen ilaçlar önemli risk faktörleridir.” şeklinde konuştu.
Risk testinde yer alan sorulardan bahseden Dr. Akpınar, “Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından hazırlanan bu testte bazı sorular şöyle: ‘Anne veya babanızda basit bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu? Sizde basit bir düşme sonrası kalça kırığı oldu mu? Üç aydan uzun süreli kortizon içeren ilaç kullandınız mı? Boyunuzda 3 cm’den fazla kısalma oldu mu? Fazla miktarda alkol tüketiyor musunuz? Günde 20 adetten fazla sigara içiyor musunuz? Sık olarak ishal olma sorununuz var mı? Çölyak veya Crohn hastası mısınız?’ Kadınlar için: ‘Menopoza 45 yaşından önce mi girdiniz? Regl düzeniniz 12 ay süreyle aksadı-kesintiye uğradı mı?’ Erkekler için: ‘Testosteron seviyesinde azalmaya bağlı impotans veya libido kaybınız oldu mu? Eğer bu sorulardan birine yanıtınız ‘evet’ ise bir fizik tedavi uzmanına başvurun.” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLUK ÇAĞINDAN İTİBAREN DENGELİ BESLENMEK GEREKİR”
Düzenli beslenmenin önemine değinen Dr. Berrin Akpınar, “Doğumdan doruk kemik kütlesinin elde edileceği 29 yaşa kadar kemik gelişiminin desteklenmesi, ileriki yaşlarda kemik erimesi oluşumunu engellemeye yardımcı olacaktır. Dolayısıyla osteoporozdan korunmak için çocukluk çağından itibaren dengeli beslenmek gerekir. Süt ve süt ürünlerinin tüketiminin yanı sıra düzenli olarak kalsiyum açısından zengin yeşil yapraklı sebzeler, balık, badem, ceviz gibi gıdalar da tüketilmelidir. Aşırı tuzlu ve aşırı proteinden zengin beslenmekten, fazla çay ve kahve tüketiminden, sigara kullanımından kaçınmak gereklidir.” diye konuştu.