SİVAS’ta 6 yıllık hemşire Eda Sezer (24), pandemi devrinde Covid servisinde çalışırken koronavirüse yakalandı. Durumdan etkilenen Sezer, daha evvel karşı olmasına karşın koluna, bir tarafı olağan, öbür tarafı çiçek açmış formda süreci anlatan ve altına İngilizce ‘Nefes al’ yazan akciğer dövmesi yaptırdı. Nefes almanın kıymetini bu süreçte çok yeterli anladığını belirten Sezer, “Bu günleri unutmamak ismine koluma dövme yaptırdım” dedi.
Medicana Sivas Hastanesi’nde yoğun bakım hemşiresi olan 2020 Mart ayında koronavirüsün Türkiye’de de görülmesi üzerine koronavirüs servisine geçen Sezer, hastalarla kuvvetli bir bağ kurdu. Hastalarla yakından ilgilenen, nefes almanın önemini anladığını söyleyen Sezer, kendisi de koronavirüse yakalanıp atlatınca, sol koluna, İngilizce ‘Nefes al’ yazan ve bir yanında çiçek figürü olan akciğer dövmesi yaptırdı.
Koronavirüs sürecinin başında hastaların az olduğunu belirten Eda Sezer, “Hepimizin çok korktuğu bir periyottu, neyin ne olduğunu tam manasıyla anlayamıyorduk. Daha sonra olay sayıları artmaya ve önemli manada berbat hastalar gelmeye başladı. Servis de ağır bakım da birebir biçimdeydi. Hadiseler artmaya başlayınca biz ailelerimizden ayrılmak durumunda kaldık. Zira kendimize değil, ailemize ve sevdiklerimize bu hastalığı bulaştırmaktan korkuyorduk lakin biliyorduk ki bir tarafta da bize muhtaçlığı olan beşerler vardı. Nitekim nefes almak için çırpınan beşerler görüyorsunuz. Nefes almayı biliyorlar, ancak nefes alamıyorlar. Bu çok acı bir durumdu. Biz de bu insanlara bir nefes de olsa umut olabilmek istedik. Onların tek tutunabilecekleri el bizdik. Biz de elimizden geldiğince tüm nefesimizi hastalara vererek onlara bir hayat olabilmek istedik. Ben hastalarıma bir gün kendi anne ve babamın da burada yatacağını, onların da nefes almak için çırpınabileceğini düşünerek yaklaştım. Biliyordum ki hastanede yatan hastaları da bekleyen bir evlatları vardı ve onlar da bir anne babaydı. Kendim rahatsızlandığımda da nefes alıp vermenin ne kadar kıymetli olduğunu gördüm” dedi.’MÜCADELEYİ KOLUMA RESMETMEK İSTEDİM’Nefesin ehemmiyetini daima hatırlamak için koluna dövme yaptırdığını anlatan Sezer, “Dövmeye olağanda çok sıcak bakan bir insan değildim ancak bu periyotta yaşadığımız zorluklar, verdiğimiz uğraş beni etkiledi. Düşünün ki, bir savaştasınız ve savaşın cephesinde en öndeki asker sizsiniz. Nitekim virüsün akciğeri çok makus etkilediğini biliyorum ve o akciğeri toplamak için de nefes antrenmanları yaptırarak, ağır bakımdaki aygıtlardan takviye alarak hastaların bir formda ciğerlerini toparlamaya çalışıyorduk. Kendim de koronavirüsü geçirdikten sonra bu pandemi devrini ve sürecini aslında hayatımın sonuna kadar unutmamak için bu türlü bir fikir aklıma geldi. Akciğeri anlatan bir dövme yaptırdım. Olağan akciğer ve nefes aldırarak koronavirüsü atlatmış çiçek açmış bir akciğeri bedenime resmetmek istedim. Serviste de en çok kullandığınız söz ‘nefes al’ oldu. Altına da bu türlü bir şey yazdırdım. Ben nefes almanın ne kadar değerli olduğunu hakikaten bu devirde anladım. Yaşlandığımda, çok hasta, çok düşkün bir halde olduğumda dahi bu dövmeye bakıp nefes alabildiğim için şükredeceğim” diye konuştu.’AŞIYI TAVSİYE EDİYORUM’Yakın vakitte kuzenin de koronavirüsü atlattığını vurgulayan Sezer, “Kuzenim 17 yaşında ve aşısızdı. Uzun bir ağır bakım sürecinden geçti. Hakikaten çok sıkıntı bir durumdu. Sevdiklerinize, kendi canınızdan birine nefes olabilmeyi istemek, bazen çaresiz kaldığını hissetmek çok güç bir durumdu. O da atlattı, ona da nefes olabildik ve durumu çok güzel. Dövmemin öteki tarafındaki çiçekler, kuzenim ağır bakımdan çıktıktan sonra açtı. Ben burada olan çabayı çok uygun bildiğim için ve nitekim en ön cephede savaşan hemşirelerden biri olduğum için insanlara verebileceğim tek tavsiye aşı olmaları” sözlerini kullandı.’NEFES ANTRENMANI KIYMETLİ BİR HUSUSTU’
Hastanenin İç Hastalıkları Uzmanı Emre Çiçekli ise, “Bu süreçte hastaların da çalışanların da psikolojileri etkilendi. Tüm tabip, hemşire ve işçiyle burada bir sistem oturttuk ve yalnızca hastalara hastalığında bakım yetmiyordu. Nefes antrenmanı çok kıymetli bir konuydu. Tüm arkadaşlarımız hastalığın kendine bulaşma riskini göze alarak hastalara teneffüs antrenmanı yapmaya başladı. Nefes alamayan birini gördüğünüz vakit ona yardımcı olmak istiyorsunuz. Yeri geldi hastaneden çıkamadık. Hemşire arkadaşlarımız, ki Eda da bilhassa mesai kavramı gözetmeden hastaların başında durdu. Bu durum hemşirelerimizi olumlu manada etkiledi. Eda da koluna bir dövme yaptırmış ve bu anları yaşatmak istemiş. Kişi başarınca daha da fazla motive oluyor. Nefes almak hayata bağlar” diye konuştu.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Arife Defne Arslan
