Yaz aylarında yeşillik ve ormanlık alanlarda çoğalan keneler vasıtasıyla vücuda giren ve enfekte gücü yüksek bir virüs olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, koronavirüs belirtileri ile benzerlik gösteriyor.
Pandemi nedeniyle açık alanlarda daha çok vakit geçiren vatandaşlar, uzmanlar tarafından kene sokmasına karşı uyarılıyor.
Belirtilerinin koronavirüs ile benzerliği ile dikkat çekmesi üzerine Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hakkındaki bilgiler de merak ediliyor. Peki KKKA nedir, nasıl anlaşılır, belirtileri nelerdir? İşte merak edilenler..
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ NEDİR?
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, insan sağlığını etkileyen, kene kaynaklı yayılan virüsler arasında en yaygın görülen virüslerden biri olarak bilinir. Bu hastalık, esas olarak Orta Doğu, Asya ve eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin güney kısımları dâhil olmak üzere Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülmektedir.
Bu virüs salgını, toplum içerisinde görülmekle birlikte, kenelerin istila ettiği hayvanlar aracılığıyla da yayılmaktadır.
Ayrıca, salgının yayılmasına neden olan bir diğer durum ise, hastalar arasında kan ve diğer vücut sıvılarının teması ile virüsün bulaşmasıdır.
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ BELİRTİLERİ
Hastalık virüsün alınma şekline bağlı olarak 1-14 gün sürebilen kuluçka döneminden sonra ateş, halsizlik, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, bulantı-kusma, ishal, yüzde ve gözlerde kızarıklık, deri döküntüsü gibi şikâyetlerle kendini gösterir
Belirtilerin koronavirüsle benzer olması endişe yaratırken uzmanlar kene temasını da mutlaka sorgulamak gerektiğine değiniyor.
KORUNMA YOLLARI
- Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.
- Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.
- Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.
- Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.
- Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.
- Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.
- Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.