Çocukluk çağı kanserleri ortasında en sık görülen kanser çeşidinin lösemi olduğunu belirten Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Birol Baytan, Türkiye‘de yılda ortalama 3 bin 500 çocuğa çocukluk çağı kanseri tanısı konulduğunun altını çizdi. Baytan, “Çocukların günlük yaşantılarında sıradan üzere görülen yorgunluk, halsizlik üzere belirtiler aslında kırmızı kan hücrelerinin üretilememesinden kaynaklanıyor olabilir” dedi.
Löseminin 10 yaşın altındaki çocuklarda daha sık görüldüğünü, yetişkinlerin ise çocuklardan daha fazla risk taşıdığını söz eden Emsey Hospital Çocuk Hematolojisi Onkolojisi uzmanı Prof. Dr. Birol Baytan, kan kanserlerinin büyüme suratına ve hücre tipine nazaran ayrıldığını, çocukluk çağında sıklıkla Akut Lenfoblastik Lösemi görüldüğünün altını çizdi.
15 YAŞINDAN KÜÇÜK ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA
Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Birol Baytan, Akut Lösemileri süratli çoğalan, Kronik Lösemileri ise yavaş çoğalan lösemi cinsleri olduğunu belirterek, hücre tipine bakıldığında lösemiyi miyeloblastik ve lenfoblastik olarak iki kümede değerlendirmenin mümkün olduğunu söyledi.
Türkiye’de yılda ortalama 3 bin 500 çocuğa çocukluk çağı kanseri tanısı konulduğunun altını çizen Prof. Dr. Baytan, 15 yaş altında kanser tanısı alan çocukların yüzde 35’i lösemi hastası olarak tedavi gördüğünü belirtti. Bu kanser tiplerinden çocukluk çağında en sık görülen lösemi tipi akut lenfoblastik lösemidir (ALL) ve tüm çocuk lösemi hastalarının yaklaşık yüzde 80’i ALL ile uğraş etmektedir. AML dediğimiz Akut myeloblastik lösemi çeşidi ise tüm çocuk hastaların yaklaşık yüzde 15’ini kapsadığını söyledi.
SIRADAN BİR HASTALIK ZANNEDEBİLİRSİNİZ
Ebeveynlerin çocuğunu güzel tanıması, onu uygun takip ediyor olmasının çok değerli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Birol Baytan, “Çocukların günlük yaşantılarında sıradan üzere görülen yorgunluk, halsizlik üzere belirtiler aslında kırmızı kan hücrelerinin üretilememesinden kaynaklanıyor olabilir. Baytan, löseminin kansızlık, kolay yorulma, beslenememe, solgunluk, nefes darlığı, baş dönmesi, enfeksiyonlara yatkınlık, morarma, diş eti kanamaları, kilo kaybı, lenf bezlerinde büyüme, gece terlemesi ve karın şişliği üzere belirtilerle ortaya çıkabileceğini söyledi.
Belirtilerin dikkatlice gözlemlenmesi gerektiğini vurgulayan Baytan, “Halsizlik, o gün geçirdiği ağır bir günden kaynaklanıyor olabilir yahut farkında olmadan çarptığı bir yer morarmış olabilir. Bu belirtilerin birçoğu tek başına bir mana tabir etmez. Birkaç adedinin birebir anda yahut sık aralıklarla görülmesi ile doktorunuza başvurabilirsiniz” diye konuştu.
1 TÜP KAN İLE HAYAT KURTARILABİLİR
Lösemi tedavisinde öncelikli tedavinin kemoterapi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Birol Baytan, tedavinin planlanmasının çocuğa özel olarak yapıldığını belirtti. Baytan, “ALL yalnızca kemoterapi ile yüzde 80-90 oranında tedavi edilebilir” dedi.
Kemoterapi sürecinin tamamlanması ile birlikte birtakım özel risk kümesinde olan hastalara kemik iliği nakli yapıldığını, uygun bulunan vericiden toplanan kök hücreler, çocuğa nakledilerek düzgünleşme oranında önemli bir artış beklendiğini belirten Prof. Dr. Birol Baytan, Son periyotlarda farkındalığın artması ile birlikte kök hücre (Kemik İliği) bankasına bağışta bulunanların sayısı arttığı için, uygun donör bulma ihtimali de artması umut verici olduğunu söz etti. Türkiye’de bu oranın hala istenen düzeye ulaşmadığını, sıhhati yerinde olan herkesin 1 tüp kan vererek hayat kurtarabileceğini unutmamak gerektiğini hatırlattı.
Günümüzde kanserin her tipinde artış görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Baytan, hastalığa neden olabilecek sigara, radyasyon, kimyasallar ve sıhhatsiz besinlerden çocukların olabildiğince uzak tutulması teklifinde bulundu.
