Herkes stres yaşar ve bir miktar stres kötü bir şey değildir. Stresi, bir bardak su olarak düşünün. Herkes bardağı eline alır ancak, çok uzun süre tutanlar sıkıntı yaşamaya başlar. Ve mevcut küresel sağlık krizi sırasında, hepimiz o bardağı tutuyoruz.
Bardağı bir saat tutarsanız kolunuz ağrır; bir gün tutarsanız artık eliniz hissetmemeye başlayabilirsiniz. Bir bardak suyu ne kadar uzun süre tutarsanız, o kadar ağırlaşır; bu stres için de geçerlidir.
Stres kronikse, sağlığınızı sessizce etkilemeye başlayabilir. Bu muhtemelen vücudunuzun alışılmadık ve yıkıcı şekillerde hareket etmesi ile ortaya çıkacaktır. İşte stresin sağlığınızı etkilediği sessiz işaretler ve bu konuda yapmanız gerekenler.
ARTAN SAÇ DÖKÜLMESİ
Saç dökülmesi yaşamasının birçok nedeni vardır. Kronik stresten kaynaklanabilen bir tür saç dökülmesi, telogen effluvium olarak adlandırılır. Telogen effluvium en çok kafa derisinin üstünde oluşur ve özellikle saç yıkanırken ve fırçalanırken fark edilen saç dökülmesinde artıştır. Neyse ki, bu problem genellikle stres gittiğinde tersine döner.
KİLODA DALGALANMALAR
Açıklanamayan kilo alımı, sağlığınızı etkileyen bir başka sessiz stres işareti olabilir. Stres vücuttaki kortizol seviyelerini değiştirir. Kortizol artışının bir işareti, kemer çizgisi çevresinde kilo artışı ve göbek bölgesinde yağlanmanın tetiklediği iç organların yağlanmasıdır.
Çeşitli araştırmalarda kandaki ve tükürükteki kortizolün kalp hastalığı ve erken ölüm ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bununla birlikte, sosyal mesafeyi uygularken günde 30 dakika yürümek gibi egzersiz, kortizolla mücadele etmenin en iyi yollarından biridir ve kronik stresi de azaltır.
UYKU DÜZENİNDE BOZULMALAR
Vücut zorlandığında, insanlar uykuya dalmakta veya uyumakta zorluk çekebilirler. Bu durum aşırı kaygılı veya üzüntülü durumlarda veya yoğun iş yükü altındaki insanlarda çok sık görülür. Mesele şu ki, stresi azaltmak için iyi bir uyku şarttır. Stresi azaltmak için önemli bir tedavi olarak yatak odanızı serin tutmayı ve yatmadan önce kafein gibi uyarıcıları sınırlandırmayı deneyin.
SIRT VE BEL AĞRISI
Birçok kişi içgüdüsel olarak duruş veya uygunsuz egzersiz biçimlerinin bel ve sırt ağrısının arkasındaki temel sebep olduğunu varsaysa da, çoğu zaman stres de bel ve sırt ağrılarına yol açar. Sırtınız ağrıyorsa veya size rahatsızlık veriyorsa ve duruş bozukluğu gibi bir durumdan şüphelenmiyorsanız, bu stresin bir sonucu olabilir.
Stresli olduğunuzda, bilinçaltınızda nefes alma şeklinizi değiştirirsiniz, bu da gerilime neden olarak sırtınızda ve omurganızda gerginliğe neden olur. Bu tür strese bağlı sırt ağrısı, özellikle uzun bir süre boyunca ciddi, zayıflatıcı yaralanmalara neden olabilir. Stresiniz devam ederse, sırt ağrısı normal olarak kalmaz aynı zamanda ciddi tıbbi müdahale gereken bir hastalığa dönebilir.
İŞTAH AZALMASI
Olmanız gerektiği kadar aç olmadığınızı veya öğün atladığınızı fark ederseniz, bu doğrudan stresin bir sonucu olabilir. Stresli olduğumuzda, yemek yerken her zaman mutluluk hissetmeyiz. Kronik stres, dikkatimizi bu temel biyolojik ihtiyaçtan uzaklaştıran acil endişeleri aklımıza getirebilir.
Vücudunuzun düzgün çalışması için beslenmeye ihtiyaç duyması nedeniyle azalan bir iştah sağlığınızı doğrudan tehdit edebilir. Bu problemde kendinize yardımcı olmak için, kendinize düzenli olarak yemeyi ve içmeyi hatırlatacak alarmlar kurabilirsiniz.
Stresliyken yemek yemek zor olsa da, basit bir öğünün bile gün boyunca enerji seviyenizde muazzam bir fark yaratarak güçlü ve canlı kalmanıza yardımcı olabileceğini unutmayın.
DAHA SIK HASTA OLMA
Sürekli olarak geçmesi neredeyse imkansız bir soğuk algınlığınız varmış gibi mi görünüyor? 27 çalışmanın gözden geçirilmesine göre, stres altındayken sık sık soğuk algınlığı yaşama olasılığınız daha yüksektir.
Sinsi suçlu yine kortizoldür. Aşırı kortizol, bağışıklık sisteminizi virüslere karşı daha savunmasız hale getirir ve soğuk algınlığına karşı duyarlılığı artırır. Sürekli bir soğuk algınlığı vakasından kaçınmak için, stres seviyelerinizi azaltmaya çalışın.