Florürün sıhhate olan tesirleri hakkında açıklamalarda bulunan Dt. Can Gökkurt, florür dişin en dış kısmı olan mine katmanının güçlenmesini sağlayarak kavitasyon oluşumunu önleyici tesir gösterir. Lakin uzun ve yüksek ölçüde florür maruziyeti çeşitli sıhhat problemlerine neden olabilir” dedi.
İçme suları içerisine eklenen florür ile ilgili yapılan çalışmalarda diş kayıplarında azalma görüldüğünü söyleyen Medicana Kadıköy Hastanesi Dt. Can Gökkurt, florürün birçok kullanım alanı olduğunu belirtti.
FLORÜRÜN BİRÇOK KULLANIM ALANI MEVCUT
Florürün diş ve kemik yapıları içerisinde yer alan değerli bir mineral olduğunu aktaran Gökkurt, “Bu mineral birebir vakitte su, toprak, bitki, taş ve havada da bulunur. Diş hekimliği içerisinde de kıymetli bir yeri bulunan florür dişin en dış kısmı olan mine katmanının güçlenmesini sağlayarak kavitasyon oluşumunu önleyici tesir gösterir. Bu tesiri nedeniyle başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok farklı ülke içme suyu kaynaklarını floridasyon olarak isimlendirilen bir süreçle florürleme yolunu seçmektedir. Diş sıhhati dışında florürün birçok kullanım alanı mevcuttur. PET taraması olarak isimlendirilen radyolojik tetkiklerde, paklık eserlerinde, tarım ilaçlarında ve teflon, çelik ve alüminyum eserlerinin üretilmesinde de florür kullanılmaktadır” diye konuştu.
“HER ŞEYDE OLDUĞU ÜZERE FLORÜRÜN DE FAZLASI ZARAR”
“Florür, uygun dozlarda kullanıldığı takdirde diş sıhhati için yararlı olabilir” diyen Dt. Can Gökkurt şu bilgileri paylaştı:
“Ancak her şeyde olduğu üzere florürün de fazlası ziyan verir. Florür için uygun olan doz bireyin kilosuna nazaran belirlenir. Bu nedenle bilhassa küçük çocuklarda kullanılan eserlerin florür seviyelerine dikkat edilmesi kıymetli bir bahistir. Dental florozis, çok florür alımı sonrası oluşabilecek sorunların başında gelir. Orta seviyede oluşan dental florozis durumunda diş yüzeyinde beyaz lekelenmeler ortaya çıkarak bireylerde kozmetik açıdan telaşa neden olabilir. Önemli dental florozis olayları az olarak görülür ve diş yapısının güçsüzleşmesine neden olarak diş yüzeyinde kahverengi lekelenmelere neden olabilir. Dental florozis bilhassa diş gelişiminin kritik bir periyodu olan 2 yaşından küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken bir durumdur.”
“İSKELET SİSTEMİNİ DE ETKİLEYEBİLİYOR”
Çok florür birikiminin diş yapıları dışında iskelet sisteminde de meydana gelebileceğini belirten Gökkurt, “İskelet sisteminde çok florür birikimi yıllar içerisinde meydana gelen bir süreçtir. Kemik florozis hadiselerinin erken evrelerinde eklemlerde sertlik ve ağrı üzere şikayetler meydana gelebilir. Daha ileri hadiselerde ise kemik yapıları olumsuz tarafta etkilenerek bağ dokuda kalsifikasyon yani kireçlenme oluşabileceği için dikkatli olunması gerekir. Dünya Sıhhat Örgütü (WHO), içme sularında 1,5 ppm’den daha fazla florür bulunması ve bu suların uzun vadeli tüketilmesi halinde çeşitli sıhhat sorunlarının meydana gelebileceğini söylemektedir. Başka mikro besin hususları için geçerli olduğu üzere florürün de yanlışsız ölçülerde tüketilmesi hayli kıymetlidir. İçme suları yahut florür içeren eserler vasıtası ile çok ölçüde florürün sindirim sistemine geçmesi halinde çeşitli sıhhat sorunları oluşabilir” açıklamasında bulundu.
İçme sularındaki florür seviyesinin birtakım ülkelerde sıkı bir kontrolden geçtiğini belirten Gökkurt, “Bu mevzu hakkında rastgele bir tasası bulunan şahısların lokal idarelerine kent suyunun ne kadar florür içerdiğinin öğrenilebileceğini belirtti. Ayrıyeten florür içeren ağız bakım eserlerinin kullanımı ile ilgili diş tabiplerine danışılmalıdır” sözlerini kullandı.
