Medicana International İstanbul Hastanesi ve Beylikdüzü Belediyesi İş birliği ile 16 Nisan’da ‘Kalpten Konuşmalar’ programı gerçekleşti. ’12-18 Nisan Kalp Sıhhati Haftası’na özel düzenlenen aktiflikte vatandaşlar ve alanında uzman tabipler bir ortaya geldi. Risk faktörlerinin gençlerde arttığını vurgulayan Prof. Dr. Sebahattin Ateşal yaptığı konuşmada, Covid’in en çok kalp rahatsızlıklarını etkilediğini belirtti.
Beylikdüzü Ömür Vadisi’nde açık alanda gerçekleşen programda uzman tabipler, kalp hastalıklarında yaş ortalamasının düşmesinin sebepleri, kalp sıhhati için risk oluşturan faktörler ve Covid’in kalp sıhhatine tesiri üzere mevzular hakkında bilgi verdi. Medicana International İstanbul Hastanesi Kardiyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, gençlerde risk faktörlerinin arttığını vurgulayarak evvelce 40 yaş üzeri erkeklerde rastlanılan kalp hastalıklarının günümüzde 20’li yaşlardaki insanlarda da görüldüğünü söyledi.
Meral Karadağ moderatörlüğünde gerçekleşen aktifliğe, Kardiyoloji uzmanları Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, Doç. Dr. Ömer Uz, Dr. Öğr. Üyesi Göksel Güz ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yahya Ekici katılırken çok sayıda vatandaş ise programı izlemek için Beylikdüzü Hayat Vadisi’ne geldi.
‘COVİD EN ÇOK KALBİMİZİ ETKİLEDİ’
Medicana International İstanbul Hastane Kardiyoloji Kısım Lideri Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, ‘Covid bedende pıhtılaşma bozukluğu yapan bir hastalıktır. Bütün organları etkilediği üzere kalbi de direkt etkiledi. Ayrıyeten akciğerler ve öteki organların engellenmesiyle onlara kan gönderen kalp de güç kaideler altında kaldı. Kalp adalesinde ve kalp kornal damarları içinde pıhtılar, kalp zarında iltihaplanmalar gördük. Kalbimiz direkt ya da dolaylı olarak Covid hastalığından hayli etkilendi. Tansiyonu olan hastalarımızın tansiyon regülasyonları bozuldu. Kalp krizi geçirmeleri arttı. Kalbe ilişkin taşikardi dediğimiz kalp atım sayısında ve nefes darlığı çekme oranlarında büyük artış oldu. Münasebetiyle Covid en çok kalbimizi etkiledi diyebiliriz’ dedi.
‘RİSK FAKTÖRLERİ GENÇLERDE ARTTI’
Kalp rahatsızlığı risk faktörlerinin gençlerde artmış olduğunu söyleyen Ateşal, ‘Beslenme bozukluklarındaki artış, spor alışkanlıklarının azalması, obezitenin artması, şeker ve tansiyon hastalıkları, sigara ve toksik hususların kullanımının artması üzere durumlar kalp krizi ve kalp hastalıklarının daha erken yaşlarda görülmesine sebep olmuştur. Risk faktörlerinin bir kısmı değiştirilebilir bir kısmı değiştirilemez faktörlerdir. Erkek olmak ya da ailesinde kalp hastalığına sahip biri olmak değiştirilemez risk faktörlerindendir. Lakin bunun dışında obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon üzere hastalıklar denetim edilebilir risk faktörlerindendir. Bunları hayat değişiklikleriyle, yiyecek değişiklikleriyle ya da ilaçlarla denetim altına aldığımız vakit kalp hastalıklarının görülme oranlarını azaltabiliyoruz. Yani kalp rahatsızlıklarına yakalanmamak için öncelikle risk faktörlerini uzaklaştırmamız gerekiyor’ sözlerini kullandı.
Ateşal, erkeklerde kalp rahatsızlığının ortaya çıkma oranının bayanlara nazaran daha fazla olduğunu belirterek bahisle ilgili şöyle konuştu:
‘Erkeklerde kalp rahatsızlığının ortaya çıkma oranı bayanlara nazaran daha fazladır. Lakin bayanlarda 60’lı yaşlara gerçek kalp hastalıklarında artış oluyor. Böylece bayanlardaki hastalık oranı erkekleri yakalıyor ve ileri yaşta erkek-kadın kalp rahatsızlıkları oranı bir oluyor. Burada şunu vurgulamak istiyorum, dışardan alınan hormonlar, doğum denetim ilaçları, menopoz periyodunu daha rahat geçirmek için verilen ilaçlar bayanlardaki kalp hastalıklarını tetikleyen şeylerdir. Bu yüzden uzak durulmalı.’
EKİCİ: ‘OBEZİTEYİ ARTIK HASTALIK OLARAK ADLANDIRIYORUZ’
Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yahya Ekici ise obezitenin son yıllarda hem dünyada hem Türkiye’de son derece yaygın olarak görülmeye başlayan bir hastalık olduğunu vurgulayarak, ‘Obeziteyi artık hastalık olarak isimlendiriyoruz. Obezite, deveran ve kalp sistemlerinde büyük tesirler bırakabiliyor. Obezitenin yan tesirlerinin bu sistemlere çok önemli ziyanlar verdiğini biliyoruz. Artık obezite ergenlik çağından ya da çocukluk çağından başlıyor. Münasebetiyle obeziteye hastalık diyorsak, bu hastalığa maruz kalma süremiz uzuyor manasına geliyor. Uzun mühlet maruziyet olduğu için obezite hastalığına sahip bir bireyde kardiyolojik rahatsızlıkların ortaya çıkması da kolaylaşıyor. Bu bağlamda İnsanların obezite için çok küçük yaşlardan itibaren tedbir almaları doğal beslenerek, spor yaparak ve hastaneye gelerek denetimlerini yaptırmaları epeyce önemli’ formunda konuştu.
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Uz, pandemi sürecinde çarpıntı şikayetiyle gelen hastalarda inanılmaz derecede artış olduğunu belirterek, ‘Covid’in kalbi bu kadar sıkı tutacağını varsayım etmemiştik. Ancak pandeminin ilerleyen vakitlerinde gördük üzere Covid kalbimizi gereğince yordu. Bilhassa çarpıntı, tansiyon düzensizliği, birtakım hastalarımızda az olmakla bir arada, Covid geçiren kimi hastaların damarlarında kalp krizi geçirtecek kadar bir daralma meydana geldiğini gördük’ açıklamalarında bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Göksel Güz de insanların yalnızca kalplerinde bir sorun hissettiği vakit değil rutin olarak hekimlere denetime gitmeleri gerektiğine dikkat çekti.
‘YÜRÜYEN MERDİVENDENSE OLAĞAN MERDİVENLERİ KULLANMAYI TERCİH EDİYORUM’
Programı izlemeye gelen üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Gaye Kırcı, kalp hastalıklarına yakalanmamak için sağlıklı beslendiğini belirtti. Kırcı, ‘Gün içerisinde çok fazla spor yapamasam da metrobüs ya da metro kullanırken yürüyen merdivendense olağan merdivenleri kullanmayı tercih ediyorum. Onun dışında marketten satın aldığım eserlere daha çok dikkat ediyorum, daha çok sağlıklı yiyecekler tercih etmeye çalışıyorum’ formunda konuşarak, yaşlıların vakitlerini antrenman yaparak geçirmelerinin onlara çok büyük katkısı olacağını söyledi.
67 yaşındaki Münevver Aytaç kalp ile ilgili bir sorununun olmadığını söyleyerek, ‘Yürümeme dikkat ediyorum. Ben kendimi bildim bileli yıllardır yürürüm, beslenmeme dikkat ederim. Zerzevat yüklü yemekler yerim, kızartma yağlı ağır şeyler yemem. Bol su tüketiyorum. Çok şükür rastgele bir sıkıntım yok’ dedi. Aytaç konuşmasının sonunda İnsanlara, ‘Herkes sıhhatine dikkat etmeli. İşlenmiş yiyeceklerden yememeli, sağlıklı beslenmeleri ve yürüyüş yapmaları lazım’ tavsiyelerinde bulundu.
