Bilim insanları, kök hücre kullanarak sentetik insan embriyosu üretti. Yaşanan bu gelişmeyle yumurta ve sperm muhtaçlığı ortadan kalkabilir.
Cambridge Üniversitesi ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden araştırma grubu, kök hücreleri kullanarak sentetik insan embriyoları üretti.
Atılım, insan gelişiminin birinci aşamalarındakilere benzeyen bu embriyoların, genetik bozuklukların ve tekrarlayan düşüklerin biyolojik nedenlerine dair kıymetli ipuçları verebilir.
Öte yandan, laboratuvarda yetiştirilen canlılar birçok ülkede mevzuatın dışında kalıyor. Bu yüzden çalışma birebir vakitte önemli etik ve yasal problemleri gündeme getiriyor.
Araştırmacıların ürettiği embriyoların atan bir kalbi yahut beyni yok. Yalnızca plasentayı, yolk kesesini ve embriyonun kendisini oluşturacak hücreleri içeriyor.
Ayrıca takım bu embriyoları sırf 14 gün boyunca büyütebiliyor. Daha fazla büyütmelerine yasalar müsaade vermiyor.
Öte yandan ABD dahil birçok ülkede sentetik embriyoların üretilmesine yahut kullanılmasına dair yasalar yok.
Araştırma takımından Prof. Magdalena Żernicka-Goetz, Milletlerarası Kök Hücre Araştırmaları Derneği’nin yıllık toplantısında dün (14 Haziran) yaptığı konuşmada şu tabirleri kullandı:
‘Embriyonik kök hücrelerin tekrar programlanmasıyla insan embriyosu gibisi modeller üretebiliriz.’
Araştırmacılar aslında bu embriyoları kullanarak hamilelik sırasında meydana gelebilecek problemlere dair araştırmalar yapmayı amaçlıyor.
Zernicka-Goetz, ‘Çok heyecan vericiler zira insan embriyolarına çok benziyorlar’ diye ekledi.
Bilim insanına nazaran gebeliklerin birçok gelişimin bu devrinde sona eriyor. Bu yüzden kelam konusu modeller neden bu kadar çok gebeliğin başarısız olduğunun anlaşılmasını sağlayabilir.
Birleşik Krallık’ın başşehri Londra’daki Francis Crick Enstitüsü’nde kök hücre biyolojisi uzmanı Robin Lovell-Badge, ‘Kök hücreleri kullanarak insanın embriyonik gelişimini modellerseniz bu sürece dair çok fazla bilgi elde edinebilirsiniz’ diye konuştu:
‘Böylelikle araştırmalar için gelişiminin erken periyodundaki embriyoları kullanmak zorunda kalmayız.’