BAŞİSKELE, KOCAELİ (İHA) – Yürüyemiyordu, birinci adımlarını attı herkesi ağlattı
3.5 yaşındaki Ömer Eymen aldığı eğitim sayesinde 8 ayda yürümeye başladı
KOCAELİ – Kocaeli‘de down sendromlu olarak dünyaya gelen ve 2.5 yaşına kadar yürüyemeyen 3.5 yaşındaki Ömer Eymen aldığı eğitim sayesinde 8 ayda yürümeye başladı. Birinci başta ümitsizliğe kapıldığını söyleyen anne Sevinç Altınsoy, “Ömer birinci yürüdüğünde o kadar memnun oldum ki, çok hoşuma gitti. Onun yürümesini görmek, çok hoş bir şey. Beşerler ümitsizliğe kapılmasınlar” dedi.
Kocaeli’de yaşayan Hüseyin ve Sevinç Altunsoy çiftinin tek çocuğu olan Ömer Eymen(3.5), down sendromlu olarak dünyaya geldi. 16 aylık olana kadar yürüme, konuşma ve bağlantı zorluğu yaşayan Ömer Eymen, ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Çocuklarının yürüyebilmesi ve öbür sorunların aşılabilmesi için özel eğitim alması gerektiğini öğrenen Altunsoy çifti, araştırmalara başladı. Yaptıkları araştırmalar ve tavsiyelerle Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezine getirilen 16 aylık Ömer Eymen, çabucak eğitime başladı. Ömer, merkezde aldığı fizik tedavi, kişisel eğitim ve irtibat dersleri sayesinde 8 ay üzere kısa bir müddette yürümeye başladı. Çocuğunun birinci adımlarını gördüğü an çok memnun olduğunu söyleyen anne Altınsoy, “İnsanlar ümitsizliğe kapılmasınlar ben de birinci başta nasıl bir süreç izleyeceğiz dedim. Şu an hiç o denli değilim. Çocuğumun gelişimini gördükçe çok memnun oluyorum” diyerek hislerini tabir etti.
“Çocuğum 2,5 yaşına gelmeden yürümeye başladı”
Ömer Eymen’in down sendromlu olarak dünyaya geldiğini söyleyen anne Sevinç Altınsoy, “Ömer’in tanısı konulduktan sonra bize nasıl bir süreç izleyeceğimizi söylediler. Hekimler, oğlumun gelişim gösterebilmesi için özel eğitim alması gerektiği söylendi. Birden fazla kişi diğer okullara gitti fakat fazla bir gelişme görmedikleri için bize burayı önerdiler. Çocuğum 16 aylıkken buraya başladık şuan 3.5 yaşında ve çok güzel geliştiğini gördük. Birinci geldiğimizde derse girdiğinde daima ağlıyordu, ben de derse giriyordum. Öğretmenleri geçeceğini söylüyordu, ben pek inanmıyordum. Ömer her vakit ağlayacak bu süreç bu türlü geçecek diye düşünüyordum. Sonra birkaç kere geldikten sonra geçmeye başladı, çocuk düzelmeye başladı. Şu an çocuğum çok düzgün yürüyebiliyor, 2,5 yaşına gelmeden yürümeye başladı. Konuşma olarak da anne baba üzere bir şeyler kendince söylemeye çalışıyor” dedi.
“Oğlumun gelişimini gördükçe çok keyifli oluyorum, Beşerler ümitsizliğe kapılmasınlar”
Özel eğitim merkezinin çocuğuna çok uygun geldiğini söyleyen anne Altınsoy, “İlk başta ‘acaba yürüyecek mi, konuşacak mı, bana anne diyecek mi?’ üzere sorularla düşünürken sahiden yürüdüğünde o kadar keyifli oldum ki, çok hoşuma gitti. Onun yürümesini görmek, çok hoş bir şey. Hekimler bile gelişimi çok uygun diyor. Burada eğitim aldığı sürece inşallah daha da düzgüne gidecek. Çocuğumuzun devamlı ardındayız ve eğitime devam edeceğiz. Beşerler ümitsizliğe kapılmasınlar ben de birinci başta nasıl bir süreç izleyeceğiz dedim. Şu an hiç o denli değilim. Çok memnunum, umutluyum. Çocuğumun gelişimini gördükçe çok keyifli oluyorum. Şu an kendi başına yürüyor, beni dinliyor. Gitme gel dediğim vakit dönüp yanıma geliyor. Çok hoş bir süreç. İnşallah her şey daha âlâ olacak, inşallah konuşmasını da çözeriz. Bir şeyler anlatmaya çalışıyor kendince anlatamıyor, inşallah onu da çözeceğiz” diye konuştu.
“Ömer birinci geldiğinde ne emekleyebiliyor ne de yürüyebiliyordu”
Ömer Eymen birinci merkeze geldiğinde ne emekleyebildiğini nede yürüyebildiğini söyleyen Fizyoterapist Parıltı Beyza Bekler, “Ömer ailesinden ayrılma korkusu yaşıyordu. Daha sonra eğitmenlerimize alışarak, etkileşime girip derslere daha hoş halde girmeye başladı. Aileden ayrılma korkusunu birlikte yendik. Derslerimize daha yeterli odaklanmaya başladık. Emeklemeye, yürümeye başladık. Odak sorunumuzu çözdük. Ömer Eymen şu anda rampalı yüzeylerde yürüyebiliyor, merdiven inip çıkabiliyor, birebir vakitte engelli yerlerde yürümeyi de çok seviyor. Kişisel eğitim ve fizik tedavi görüyor. Tıpkı vakitte bizimle etkileşimi çok uygun. Başlarda hayvanlarla hiç etkileşim kurmazken şu anda köpeğimizle, keçimizle, flamingolarla etkileşime giriyor onları seviyor” halinde konuştu.
“Çocukların gelişiminde şuur ve takviye çok önemli”
Erken eğitimde çocukların çok daha ileri düzeylere geldiğini tabir eden Fizyoterapist Bekler, “Biz eğitimlerimizde Ömer’in emeklemesi ve yürümesine odaklandık, etkileşimlerimizi ağır tuttuk, yani her vakit sevgi ve şefkatle yaklaştık birebir vakitte disiplinimizi de koruduk. Hem sevgi ve şefkati, hem disiplini birlikte götürerek ağır çalışarak Ömer’i bu düzeye getirebildik. Ömer Eymen’den yola çıkarsak bizim verdiğimiz eğitimleri ailemize de anlattık ve ailemiz de mesken sürecinde Ömer’i desteklemeye devam etti. Süratli gelişmemizin bir nedeni de bu. Ailemiz çok şuurlu ve ailemiz bize her vakit takviye oldu. Öbür aileler de bu türlü olsalar, hem bizden takviye alıp hem kendileri de meskende destekleseler çocuklar çok daha süratli etkileşim gösterebilirler” tabirlerini kullandı.
