Efsane bir dizi!
Hepimizin deli gibi severek izlediği ve dizi tarihine damga vurmuş Peaky Blinders aslında gerçek bir çetenin kurgu hikayesi.
Tabii ki dizideki her şey doğru değil ama pek çoğu doğru ve ilginç. İngiltere, Birmingham’da faaliyet gösteren çete kendi dönemine de damga vurmuştu. Hala Birmingham’da pek çok nokta kapalı ve yaptıkları da hala konuşulmaktadır.
Aslında dizide gördüğümüz çete karakterleri bu arkadaşlar.
Evet bizim gördüğümüz çete üyeleri bugünün güzellik algısına uygun ama aslında çete üyelerinin gerçekleri bunlar arkadaşlar.
1890’larda Birmingham’da güç sahibi olan çete 1920’lere gelindiğinde o ihtişamını ve gücünü kaybetmişti.
Peaky Blinders çetesi aynı ailenin üyelerinden değil de tamamen birbirinden kan bağı olarak uzak olan kişilerden oluşuyormuş. 1893’lü yıllarda daha aktif hale gelen çetenin üyeleri dönemin ekonomik krizinden yararlanarak güçlenmiş.
Gerçek çete ekonomik zorluklar çekmiş işçi sınıfından çıkan ama yine de şık giyinen kişilerden oluşuyordu.
Zaten çetenin en büyük olayı o ağır yünlü paltolar, şık ceketler, ipek fularlar ve efsanevi kasketleriydi. Çetedeki kadınların da böyle lüks ve ihtişamlı giyinmesi gerekiyordu.
Burada üzücü bir olay var ki, çeteye dahil olan kadınlardan birinin polise verdiği ifadede kadına şiddetin çete içerisinde çok fazla olduğu söyleniyordu. Dışarı çıkan bir kadının başka bir erkekle görüşmesi, çete üyesinin onu sokak ortasında tekmeleyerek dövmesine kadar gidiyordu.
Peki Peaky Blinders ismi nereden geliyor?
Buna göre iki teori var.
Birincisi, tamamen özel şapkalarından geliyor. Şapkanın ucuna dikilen jiletten esinlenilerek oluşturulduğu düşünülüyor. Dikmek (Peak) ve jilet ile kör etmek (Blind) kelimelerinden esinlenilerek çetenin isminin oluşturulduğu düşünülüyor.
İkincisi ise yine Peak Cap ismi verilen kasketlerden geliyor. Tamamen çeteye özgü bir isim türetildiği ve kasketlerden esinlenildiği, Blinders kısmı için de çevreye korku verilmek için söylendiği düşünülüyor. Çünkü sadece jilet ile öldürmüyorlardı ama bu onların giyim kuşamı ve tarzıydı.
Yine de bazı kaynaklara göre bu çetenin aslında bu kadar büyük ve etki alanının geniş olmadığı söyleniyor.
Hatta jiletlerin o dönem pahalı olduğunu ve dizideki kaskete jilet dikmenin Douglas’a ait bir romandan geldiği söyleniyor. Yine de döneme göre çete üyeleri daha şık ve lüks giyiniyor.
Ama etki alanları, hükümdarlıkları bu denli devasa değil. Zaten 1920’lere gelindiğinde çete üyelerinin etkisi görülmüyor. Birmingham’da pek çok çete ortaya çıkmış oluyor ve çoğu bu isimle anılmaya başlanıyor.
Birmingham’da çetenin bazı olaylar yaşadığı yerler hala kapalı ve yerlisi tarafından da biliniyor.
Örneğin, John Shelby’nin boynundan bıçak ile öldürüldüğü park şu anda kapalı. Gerçekten şehri gezdiğinde çetenin olaylar yaşadığı yerleri görüyorsunuz. Hatta dönemin gazete haberlerine ve çetenin ismine de ulaşmanız mümkün.
Yani özüne baktığımızda Peaky Blinders giyim kuşam olarak diziye benzese de özünde yerel ve küçük bir çeteymiş.
Çete gerçekten Birmingham’da hüküm sürmüş ve biliniyormuş. Çete üyeleri genellikle çocuklardan oluşuyor ama yine de dönemin efsanevi çetelerinden biri olduğunu da unutmamak gerekiyor
Vay be 19.yüzyılda bir Peaky Blinders geçti!
