Usta yönetmenlerin bazı filmleri vardır ki, resmen arada kaynamıştır ve çok az insan tarafından bilinir. Bilmeyenler de öğrensin diye bu filmleri derledik keyifli okumalar ve izlemeler!
Not: Açıklamalar Beyazperde’den alınmıştır.
1. The Straight Story – Straight’in Hikayesi (1999)
2. The Lost Weekend – Yaratılan Adam (1945)
IMDb: 7.9
Don Birnam hayatla olan insani bağını minimum düzeyde tutan bir adamdır. Çünkü o hayatın yiyip bitirdiklerindendir. Boşluklarla dolu hayatındaki eksiklikleri giderebilmek adına kronik bir alkolik haline gelmiştir. Yalnızca içki ona bir şekilde yaşıyormuş hissiyatını verebilmektedir. Ancak korkunç bir hafta sonu yaklaşmaktadır çünkü Don dört gün boyunca içki içemeyecektir.
3. The Color Purple – Mor Yıllar (1985)
IMDb: 7.8
1900’lerin başında, güneyli bir siyahi kız olan Celie, önce babası tarafından hamile bırakılır, ardından yıllar boyunca efendisi olarak göreceği adama evlenmek üzere adeta satılır. Kocasından gördüğü şiddete rağmen tek tesellisi kız kardeşi Nettie’ye yazdığı mektuplardır. Oysa babası Nettie’nin cevaplarının ona ulaşmasına engel olmaktadır. Celie sonunda kuru gürültüye papuç bırakmayacak güçlü bir kadın olan Sofia ile tanışacak ve ondan çok şey öğrenecektir.
Alice Walker’ın Pulitzer ödüllü romanından Steven Spielberg tarafından uyarlanan Mor Yıllar, 11 dalda Oscar adayı olmayı bilmiş, güçlü bir film.
4. The Pawnbroker – Tefeci (1964)
IMDb: 7.7
Sol Nazerman, Hitler’in yönetimi gelmesiyle birlikte ailesiyle toplama kampına sürülen yahudi bir profesördür. Bu süreçte çocuklarının ölümünden, karısının işkenceye uğramasına kadar birçok yıkıma tanıklık eder. Şimdilerde o günleri atlatmış ve New York’un arka mahallelerinden birinde yeni bir hayata atılmıştır. Nazerman, işlettiği küçük dükkanında peşini bırakmayan geçmiş kabuslarıyla boğuşmaktadır. Geçmişinden kaçabilmek için tüm zamanını işine veriyor olsa da arkadaşları ve ailesinin ölümlerinin ardından yabancılaştığı dünyanın yalnızlığı adım adım peşindedir. Yalnızlığını körükleyen şey ise yaşadığı bu yeni çevrede bulunan insanların Nazerman’ı tamamen dışlamış olmasıdır. İçine attığı bu sorunlarla yüzleşmesinin tek yolu ise esaslı bir ruhsal patlama olacaktır.
5. Blood Simple – Kansız (1984)
IMDb: 7.6
Teksas’ta bir bar işleten Marty, karısı Abby’nin kendisini aldattığından şüphelenmektedir. Onu izlemesi için özel dedektif Visser’i görevlendirir. Abby’nin gerçekten de barmenlerden Ray ile yattığı ortaya çıktığında Marty bu kez Visser’e onları öldürmesi için para verir. Oysa Visser’in kendi planları vardır.
Sam Raimi’nin yanında yetişen Coen’lerin bu ilk filmi, hem sürprizlerle dolu senaryosuyla gelecekteki müthiş birlikteliklerini müjdeliyor hem de kara filmlere olan meraklarını bir saygı duruşuyla göstermelerine vesile oluyor.
6. Radio Days – Radyo günleri (1987)
IMDb: 7.5
Filmin anlatıcısı olan karakter Joe, televizyonun icadından önce geçirdiği çocukluğunda, radyonun çocukluğunu nasıl etkilediğini anlatmaktadır. 1930’lu yılların sonlarında New York’ta yaşayan yahudi bir ailenin oğlu olan Joe şimdilerde o günlerini aklında yer eden farklı hatıralarla anmaktadır. Bu hatıralar radyo üzerine anlatılan çeşitli hikayelerle bir araya gelir.
Woody Allen imzalı filmin hikayesi flashback’lerle ilerler ve dönemin atmosferine nostaljik bir bakış atar. Yönetmenin hayatından izler taşıyan film ‘en iyi senaryo’ kategorisinde Oscar ödülüne aday gösterilmiştir.
7. The Last Temptation of Christ – Günaha Son Çağrı (1988)
IMDb: 7.5
Hz. İsa’nın hayatı pek çok kereler beyazperdeye alınmıştı. Tüm zamanların en önemli yönetmenlerinden biri olan Martin Scorsese’nin beyazperdeye aktardığı bu versiyonu ise belki de en çok ses getireni oldu. İsa’yı bambaşka bir pencereden ele alan yapıt, özellikle de gösterime girdiği dönemin ardından uzunca bir süre tartışıldı. İsa’yı Magdelene ile olan ilişkisinden başlayıp idam ediliş sürecine kadar geçirdiği evrelerle ele alan yapıt, peygamberin ulvi yanlarından ziyade insani yanlarını beyazperdeye yansıtıyor. İsa rolündeki Willem Dafoe’nun performansıyla dikkat çeken yapıt Nikos Kazantzakis’in kitabından uyarlanmıştır.
8. Summer with Monika – Monika’yla Bir Yaz (1953)
IMDb: 7.5
19 yaşındaki Harry, çekici ve asi bir genç kadın olan Monika’ya aşık olur. Monika da bu aşka karşılık verince yaşadıkları kasabayı ve ailelerini arkalarında bırakıp Harry’nin babasının botuyla denize açılırlar. İki aşık tüm yazı, ıssız bir adada geçirecek ve yaz bittiğinde yeni sorumluluklarla tanışacaktır.
9. Following – Takip (1998)
IMDb: 7.5
Yeni romanı için aradığı ilhamı bir türlü bulamamış genç yazar, sokaklarda dolaşıp insanların peşinde dolanmakta, kendine esin kaynağı aramaktadır.
Bill takma adıyla dolaşan genç yazar, bir gün siyah takım elbiseli, şık giyimli bir adamın peşine takılır. Takıntı haline getirdiği Cobb ismindeki gençle sonunda tanışan Bill, Cobb’un profesyonel bir hırsız olduğunu öğrenir. Cobb’un yaşam tarzından çok etkilenen Bill, sarışın çekici bir kadınla da tanışınca yavaş yavaş ait olmadığı suç dünyasının içine çekilecektir.
10. The Duellists – Düellocular (1977)
IMDb: 7.4
Napolyon dönemi Fransa’sında birbirine sürekli düello teklif eden iki zıt karakterli subayın hikayesi. Yönetmen Ridley Scott’ın erken dönem çalışmalarından birisi olan The Duellist D’Hubert ve Feraud adındaki iki askerin hesaplaşması üzerine kurulu. Askerlik hayatları boyunca çeşitli zamanlarda karşı karşıya gelecek olan bu iki adamın onur mücadelesi beyazperde’de. Harvey Keitel’in performansı görülmeye değer. 1977 yapımı olan bu filmde Harvey Keitel’a ezeli rakibi rolünde Keith Carradine eşlik ediyor.
11. Rumble Fish – Siyam Balığı (1983)
IMDb: 7.2
Francis Ford Coppola’nın emeği olan bu film bir roman uyarlamasıdır. Ortalıkta avare dolanan, herhangi bir işin ucundan tutmaya isteği bile olmayan Rusty James genelde bilardo salonlarında vakit geçirmektedir. Ağabeyi Motorcycle Boy, bir çeşit sürgün misali Kaliforniya’da yaşamını sürdürmektedir. Rusty için gerçekten önemli bir model olan ağabeyi, aslında onun yolunu gözlediğidir. Nihayet ağabeyi geri döner ancak Rusty’nin planladığı gibi gelişmez hiçbir şey. Artık hiçbir şey eski hayatlarındaki gibi değildir. Motorcycle bunun bilincindedir ancak Rusty daha farklı bir pencereden bakmaktadır hayata.
12. Bottle Rocket (1996)
IMDb: 7.0
Kaldığı akıl hastanesinden taburcu olan Anthony, hayatta ne yapacağını bilemez bir durumdadır ve kendisi gibi başıboş olan arkadaşı Dignan’a katılır. Ancak Dignan hayali dünyasında kurduğu suç şebekesinin lideridir ve arkadaşını da suç işlemeye iter. Komşuları Bob’un da yardımıyla üç sakar arkadaş bir suç işlerler. Artık kaçmak zorunda olan arkadaşlar bir otele gelirler ve orada Anthony, otelde çalışan Inez’e aşık olur.
Wes Anderson, bu aynı adlı kısa filminin uzun versiyonu olan film, yönetmenin diğer filmleri gibi, aile içi iletişimsizlik ve dışlanmışlık gibi konuları içeriyor.
13. Cronos (1993)
IMDb: 6.7
Jesus Gris bir antikacı dükkanında çalışmaktadır. Bir gün tamamen tesadüfi bir şekilde 450 yıl önce üretilmiş mekanik bir kapsülle karşılaşır. Bu kapsül, onu kullanan kişiye gençlik ve kuvvet aşılamaktadır. Ancak bir de kötü yanı vardır. İnsana kana karşı bir açlık yaşatmaktadır. Gris yavaş yavaş bir vampire dönüşmeye başlamıştır.
Guillermo del Toro dünyasının ilk filmlerinden olan Cronos, klasik vampir mitolojisini farklı dokunuşlarla süslüyor.
14. New York New York (1977)
IMDb: 6.7
2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde tanışan saksofonist Jimmy Doyle ile şarkıcı Francine Evans’ın ilişkisini anlatan New York New York, Martin Scorsese’nin müzikal formlarını farklı bir biçimde yorumladığı güçlü bir drama. Sahnede iki müzisyen olarak büyük bir uyumla çalan Jimmy ve Francine’in aşk hayatı sürekli çalkantılar ve problemlerle geçmektedir.
Bu içeriklere de göz atabilirsiniz;