Alan Moore ve Dave Gibbons'ın çizgi roman serisi olan Watchmen bu kez dizi, hem de birçok unutulmaz diziye ev sahipliği yapan HBO imzasıyla, seyirciyle buluşuyor.
Daha önce sinema filmi olarak da karşımıza çıkan bu kült serinin dizisini izlemeden önce bilmeniz gerekenleri sizler için derledik.
NOT: Diziyi izleme zevkini kaçıracak ölçüde bir spoiler bulunmamaktadır.
Alan Moore ve Dave Gibbons'ın 1986 tarihli çizgi roman serisinden yola çıkacak olan HBO'nun bu yeni dizisi doğrudan çizgi roman akışını uymayacak.
Dizinin yaratıcısı Damon Lindelof, Watchmen serisinin temel taşlarına bağlı kalındığını ancak hikâyeyi genişleterek ve yeni elementler ekleyerek bambaşka bir hikâye sunacaklarından bahsetmişti dizinin ilk kez duyurulduğu günlerde.
Dizinin yaratıcısı, yazarı ve yapımcısı Lost ve The Leftovers gibi işlere imza atmış Damon Lindelof!
Yani daha dizi başlamadan bile beklentiler bir hayli yüksekti.
Bu dizi, Zack Snyder'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin bir televizyon uyarlaması da değil.
Malin Akerman, Matthew Goode, Patrick Wilson ve Jackie Earle Haley gibi isimlerin yer aldığı 2009 yapımı filmde çizgi romana sadık kalınarak bir hikâye anlatılmış ve çizgi romanda akışa uygun şekilde sonlandırılmıştı.
HBO imzalı diziyi yeni bir uyarlama olmaktan ziyade bir devam olarak görmek daha doğru olur zira hikâye geçmişte değil de bugünde geçiyor.
Peki, bildiğimiz Watchmen hiçbir iz yok mu? Tam olarak, öyle değil. Dizide yeni karakterlerin yanı sıra tanıdık birçok karakter de yer alıyor.
Dizinin ilk bölümü yıllar önce yaşanmış gerçek bir hikâyeyle açılırken bugüne gelindiğinde küreselde yükselen ırkçılık politikasını aşina olduğumuz Watchmen temasıyla birleştirerek seyre sunuyor.
Onlardan ilki Jeremy Irons'ın hayat verdiği Adrian Veidt yani Ozymandias.
Zekiliği, zenginliği ve kötülük karşıtlığıyla tanıdığımız Ozymandias, HBO serisinde bir şatoda, iki hizmetkârıyla beraber yaşayan oldukça gizemli bir tip olarak karşımıza çıkıyor ilk bakışta.
Jonathan Osterman yani Dr. Manhattan'ın ise hâlâ Mars'ta olduğu tahmin ediliyor.
Dizi ilerledikçe kendisinin hikâye akışına dahil olacağı ve Dünyaya döneceği yine beklentiler arasında.
Laurie Juspeczyk namıdiğer Silk Spectre II'yi ise Jean Smart canlandırıyor.
HBO serisinde FBI memuru olarak karşımıza çıkan Laurie, biyolojik babası Edward Blake'in soyadını almış şekilde Laurie Blake olarak yer alıyor.
Watchmen filminin sonunda Rorschach karakterinin öldüğünü göz önünde bulundurduğumuzda bu yeni seride kendisinin yer almasını beklemiyoruz.
Ancak kendisi dizide beyaz üstünlükçülerin kullandığı ırkçılık sembolü olarak karşımıza çıkıyor.
Ki Rorschach'ın da kendisini ırkçı olarak tanımladığını düşününce bu oldukça normal.
Şimdilik dizinin ana hikâyesi Regina King'in hayat verdiği karmaşık bir ahlâki tutumu olan polis Angela Abar…
ve yer aldığı polis kuvveti çevresinde şekillenecek gibi duruyor. Henüz yalnızca ilk bölümü yayınlanan dizinin ilerleyen bölümlerini merakla bekliyoruz.
